LGS sınavını atlattık dedikten sonra, sınava giren çocuklarımızın paniği daha da arttı. Her sene değişen sistem, bu sene 'yeni nesil soruları' şeklinde değişti. Ve tüm sayfayı kaplayan bu sorular ALES formatında ve genel kültürü zorlayıcı nitelikte.

Henüz 13- 14 yaşında olan çocuklara yüksekokul seviyesinde sorular sorulası kabul edilir değil. Ülkemizde en düzeltilemeyen, aşılamayan sorun maalesef eğitim sorunu. Milli eğitim bakanımız ne kadar empatik, sempatik, çalışkan vizyonda olsa da, elle tutulur bir değişim söz konusu değil. Evet sürekli bir değişim var, ancak yapıcı nitelikten öte, yorucu ve yıpratıcı. Sürekli her sene yeniden uyumu gerektiren zorlu bir süreçten ibaret bu değişimler.

Eğitimin zemininin sağlamlaştırılmadan, içeriği oluşturulmadan sınav sistemine dokunmak ciddi bir kabus çocuklar için.

Öyle bir eğitim sistemi olmalı ki, çocuklar yaşantılarını entegre etsin, severek öğrensin, öğrendiğini yaşasın. Ezbercilik, anı kurtaran ve sınavı geçme odaklı bir eğitim, yeni nesilde şikayet edilen ne varsa hepsinde bir nebze rol alıyor.

EĞİTİMDEN SOĞUTMAYIN

Çocuklar hep yarını düşünerek bugünü tatmadan yaşıyor. O sınav, bu sınav bitmeyen sınav hazırlıkları. Hayat bu mudur ? Yaşamdan çalan bir eğitim sistemi olabilir mi? Ama ülkemizde şu an böyle. Çocuklar, su gibi akan zamanla birlikte büyüyor. Ama biriktirdikleri anılar test kitaplarından daha az. Katledilen bir ömür, ezberlenilen bilgilerin yavanlığına değer değil.

2017 yılına ait bir haber okumuştum. Haber şöyleydi;

''Finlandiya Eğitim Sistemi Türkiye'ye Taşındı ... Şu an a anaokulu ve ilkokul düzeyinde eğitim veren okulların önümüzdeki yıllarda ortaokul ve lise de ekleneceği ifade edildi. Okullarda Finlandiya'da olduğu gibi çocuklara ev ödevi verilmiyor, bunun yerine dersi derste öğrenmeleri amaçlanıyor.''

Yıl 2020 siz ne görüyorsunuz ? Taşınmışta ne olmuş, ne sağlamış bize. Taşıma suyla değirmen dönmüyor demek. Yok mu bizim aydınlarımız, analizcilerimiz, profesörlerimiz. Eğitim camiasının suyunu içen havasını soluyan, nereye ne pansuman gerektiğini öngören eğitmenlerimiz yok mu? Finlandiya eğitim sistemi ödev vermemekle mi sınırlı .

KURBAN ÇOCUKLAR

Eğitim sisteminin kişiyi ayağa kaldırması gerekirken kendisinden uzaklaştırması, kişisel gelişimi değil ezberciliği pekiştiren yöntemiyle bilginin içini boşaltması, Türkiye'nin en önemli meselelerinden biri. Kendi özgün eğitim sistemimizi oluşturmamız için bir yerlerden taşımanın ötesinde, güzel örnekleri uygun zamanda uygun sisteme entegre etmek daha doğru.

Şunu söylemek gerekir ki, LGS , gibi daha temel eğitim kısmında yapılan sınavların formatı eğitim kültürümüzün resmini çıkarıyor bize. Yazık oluyor çocuklara, nesillere…