Sevgili okurlarım; Bu yazımda tüm dünyayı etkisi altına alan, bizim evede uğramadan gitmeyen yeni tip koronavirüs salgınında yaşadıklarımızdan bahsedeceğim.
Evet, maalesef bu illet bizim eve de uğradı. Biz, basın mensubu insanların bu virüse bulaşmaması çok zor olsa da ben bulaşmamakta epey çabalamıştım taki eşim bu illeti fabrikadan eve getirene kadar.
Fabrika da bir çok arkadaşının bu salgına yakalanmasından dolayı, eşimde de olabileceğini düşünerek, kendisine test yaptırması gerektiğini söyledim. Tahminlerim test sonucunun pozitif çıkacağı yönündeydi, öyle de oldu, sonuç pozitifti…
Haliyle karantina sürecimiz başladı...
Herşey iptal oldu. Hesaplar, kitaplar, programlar. Çare yok 14 gün evdeydik. Bunun kaçarı yoktu. Eşimin pozitif olduğu tescillenmişti ancak acaba bende pozitif miydim. Çünkü ben de pozitifsem temasta olduğum kişilerin çok sayıda olmasından dolayı işler karışacaktı. O süeçte yaşadığım bilinmezliği anlatsam sizde stres olabilirsiniz, o derece…
O gün vaka sayılarının çok olması sebebiyle İlçe Sağlık Müdürlüğü ekipleri gece geç saatlerde geldi. Gerekli bilgileri verdikten sonra, kendilerinden bana da test yapmalarını istedim. Ama sürecin başında olduğumuz için bulaşma süresini hesap ederek 3-4 gün sonra yapabileceklerini söylediler. İnsan kendini bilmez mi? Elim kolum kalkmıyor, halim yok, her tarafın dökülüyor...
Tabii bu arada hayat devam ediyor. Haberlerden, sosyal medyadan birçok kişinin bu hastalığa yakalandığını, kimilerinin hayatını kaybettiğini duyuyorsun, okuyorsun. Çok zor! Allah kimseyi bu hastalık ve bunun gibi diğer hastalıklarla imtihan etmesin.
Kendinizi geçiyorsunuz da evladınıza, ananıza, babanıza bir şey olur diye korkuyorsunuz. Ya 81 yaşındaki babama da bulaşırsa diye çok korktum, çok korktuk. Çünkü yaşı gereği kolay atlatamaz, sonu aydınlık olmayabilirdi. Şükürler olsun ki aksi bir durum olmadı. Bu sürede onları da çok iyi anlamış olduk. Niye mi? 65 yaş üstü büyüklerimiz aylarca eve hapsoldular. 20 yaş altı keza aynı şekilde. Bizim virüse yakalandığımız zamana tekabül eden son uygulamalarda ise gündüz kısa bir zaman dilimi içinde dışarıya çıkılıyordu. Karantina süreci onları daha iyi anlamamıza vesile oldu. 'Damdan düşenin halinden damdan düşen anlarmış' misali yani.
Uzun lafın kısası, öyle yada böyle herkes ya yatarak ya ayakta bu hastalığı grip gibi atlatacak, çünkü gidişat onu gösteriyor. Birde gördüğüm çok önemli bir ayrıntıyı sizlerle paylaşmak istiyorum. Lütfen ama lütfen eğer ki oradan, buradan, nereden olursa olsun bu hastalığa yakalandıysanız ya da kimlerle temas ettiğinizi çekinmeden söyleyiniz. Eğer ki bunu gizlerseniz vebal almış olursunuz. Unutmayın ki siz temasta bulunduğunuz kişileri söylemediğinizde bu sayılar her geçen gün artıyor.
Ayrıca etrafta konuşulanlardan duyuyoruz. Bir grup insan var, azınlıkta olsa. Onlarda benim de ismimi ver de, bende 14 gün istirahat edeyim. Nasıl olsa rapor parası da yatıyor. Diyenler...
Uzattığımın farkındayım, hemen bitiriyorum. Bu süreçte insan kimin ne olduğunu çok iyi görüyor, çok iyi öğreniyor. 'Şer bildiklerimiz hayır, hayır bildiklerimiz şer çıkar' gibi.
Maske, mesafe, temizlik...
Lütfen bu üç kurala uyalım, sağlıklı kalalım. Koronadan arınmış güzel günler temennisiyle.