Değerli güreş severler; Bildiğiniz üzere yaklaşık 1-2 gün önce Başpehlivan Ali Gürbüz yağlı güreş kamuoyuna seslenerek, siz aziz güreş seyircisine bir haber verdi. Şimdi dilerseniz o önem arz eden paylaşıma geri dönelim...

Asıl mesleğimiz olan radyo programcılığına geri dönmem hasebiyle o esnada programa başlayacak olmamdan dolayı, sosyal medya hesabımdan onun duyurusunu yapacaktım ki; bir de ne göreyim Ali Gürbüz, Manavgat Belediyesi'nden ayrıldığını açıklamış. Bu haber 2-3 dakika önce paylaşılmış ve hemen önüme düştü. Bu haber sıradan bir haber değildi. Bu haber de 2 önemli unsur vardı. 1.'si Ali Gürbüz gibi önemli bir ismin ayrılığı, 2.'si ise, Ali Gürbüz'ün bütün yağlı güreş camiasına, pehlivanlara, belediye başkanlarına, yöneticilere, arkadaşlığa, dostluğa ve kardeşliğe örnek olacak şekilde mesaj vererek, ders çıkartarak teri terine karışmış arkadaşları, kardeşleri için, "onlar yoksa bende yokum" diyebildiği ve ortaya koyduğu adam gibi adam bir duruşu vardı.

Bu duruş, çok önemli bir duruştu... Bu duruş, şu sıralar sessiz ve sakin giden yağlı güreş gündemini hareketlendirmeye yetti. Milyonlarca sevenini arkasından sular, seller gibi sürükleyen Ali Gürbüz, yine gündemi belirlemiş ve olaya noktayı koymuştu. Ali Gürbüz'ün o verdiği mesajda çok şey vardı... Her şeyin para pul menfaat olmadığı, maddiyatın hiçbir zaman maneviyatın önüne geçemeyeceği, Peygamber sporu yaptıklarının bilincinde olduğu, Akdeniz-Karadeniz ayrımının asla ve asla yapılmadığı ve bütün pehlivanların tek bir çatı altında oldukları vs. vs. gibi içi dolu olguları içerisinde barındıran önemli bir mesajdı bu verilen mesaj...

Değerli güreş severler; İşte bu yüzden bir Ali Gürbüz kolay kolay yetişmiyor, kolay kolay olunmuyor. Bir Ali Gürbüz, bir Recep Kara, bir Şaban Yılmaz olmak, olabilmek hiçte öyle kolay değil. Bu isimler, bu karakterler sporculuğuyla, duruşuyla, karakteriyle, maneviyatıyla üzerlerinde önemli bir misyon taşıyorlar. İşte bu yüzdendir ki zaten bizim Peygamber sporumuzu diğer spor branşlarından ayıran yegane temel de, yegane unsur da işte budur.

Son olarak üstüne basa basa şunu söylemek istiyorum... Devletin tasarruf tedbirlerini bahane ederek güreş yaptırmayan ya da yaptırmak istemeyen ve pehlivanların iş akdini umursamaz bir tavırla sonlandıran kim olursa olsun; ister benim babam olsun, isterse benim anam olsun, isterse de benim ilimin ve ilçemin belediye başkanı mülki amiri olsun hiç farketmiyor! Onları da esefle ve en şiddetli bir şekilde kınıyor, Allah'a havale ediyorum.

Kalın sağlıcakla...

Cemil Tekin / Sadece Güreş Programı Yapımcısı ve Sunucusu