Bugün, kendime ait şahsi Facebook şahsi sosyal medya hesabımda küçük bir yazı paylaştım. Yazı da, 'Baş, Başaltı ve Büyük Orta boyunda neler oluyor, neler konuşuluyor? Ben mi açıklayayım yoksa yetkililerden cevap mı bekleyelim. Bence; önce cevap bekleyelim sonrasını düşünürüz.' yazıyordu.
Neden böyle bir şey paylaştım; siz aziz güreş seyircisine hemen izah edeyim. Aşağı yukarı 3-4 gündür pehlivan ve pehlivan aileleri tarafından; 'Cemil abi, Cemil hocam şöyle şöyle olmuş. Geçen hafta güreşler de şunlar yaşanmış. Pehlivanlar tepki göstermiş' gibi söylemlerle arandım. Bundan dolayı da, hassas bir konu olduğundan pekte işin içine girmek istemedim. Zaten bu camiada Yalçın Kaynak hocam ile ben 'Doğrucu Davut' olduğumuz için hiç sevilmiyoruz. Sevilmediğimiz gibi de, her taşın altından da biz çıkmak istemiyoruz. Bu sefer de biz susunca bakıyorum ki; herkes susuyor, herkes sağır ve dilsizi oynuyor. Maalesef ben sağır ve dilsizi asla oynayamam. Çünkü, benim gözlerim görüyor, kulaklarım da duyuyor. En önemli de Allah'ın bildiğini kuldan saklamak niye.
Yazımızın başında da dediğim gibi, 3-4 gündür bir takım sıkıntılar ile ilgili olarak aranıyorum. Hani yeni federasyonumuz hep diyor ya; 'Bizim yönetimimiz geldi, yolluklar düzeldi' diye. Yönetim doğru diyor, yolluklar düzeldi düzelmesne de. Hangi boylar da düzeldi, hangi boylara iyileştirme yapıldı. Kaç paraydı şimdi ne kadar oldu. Buralara rakamsal olarak girmeye gerek yok. Fakat, bu iyileştirme neye göre kime göre yapıldı. Bu iyileştirme neden her boylara yapılmadı. Türkiye Geleneksel Güreşler Federasyonu Başkanı Sayın İbrahim Türkiş, bu sizin ve yönetiminizin yapmış olduğu zam, adeta EYT yasası ile emekliye verilen zamma benzedi. Nasıl ki eski kıdemli emekli ile yeni emekli olanın arasındaki farkın kaybolması gibi. Hatta daha ileriye gidiyorum; emekli hiç olmazsa standarta bağlandı. Peki ya sizin yaptığınız düzenleme nasıl oldu; birinin ağlaması diğerinin ise gülmesi gibi oldu. Bırakın eşitliliği adeta üst boylar arasındaki makas aralığı açıldıkça açıldı. Baş, Başaltı ve Büyük Orta boylarının arasındaki makas aralığı göze çarpıyor. Bir de bunun en zor boy grubu olan Küçük Orta boyları var. Küçük Orta boylarına daha çok var biliyorum. Çünkü ondan önce fokurdamaya başlayan Büyük Orta boyu var. O hooo, o zaman desenize Alt boylara sıra gelinceye kadar bizim ömrümüz yetmez...
İyileştirme yapılacaksa bu yukarıdan aşağıya doğru yapılmaz. Aşağıdan yukarıya doğru yapılır. Siz; 'Çorba içen Alt boylara doydunuz mu diye soracağınıza, pilav üstü döner yiyen üst boylara bir porsiyon daha ister misiniz diye' soruyorsunuz. Bizim gözümüz asla ve asla pehlivanlarımızın aldığı yolluk da değil. Onlar her şeyin en iyisini, en güzelini hak ediyor. Ama dediğim gibi hepsi hak ediyor. Bizim derdimiz dengeli olması yönündedir. Biz sadece diyoruz ki; 'Kaş boyarken göz çıkarılmasın' Önce yukarıya dokundunuz, sonra bir altına, ya sonrası ortaya mı? Bence bu işin ortası mortası yok. İyileştirme yapacaksanız ya hepsine yaparsınız ya da hiç birine yapmazsınız. Elbette ki; pilav üstü döner yiyen yesin. Fakat, çorba içinde en azından makarnaya geçsin...
Bu arada son olarak bu konudan farklı olarak bu yazıya şöyle bir şey eklemek istiyorum. Kocaeli Sekapark Altın Kemer Yağlı Pehlivan Güreşleri'nde, Başpehlivanlarımızın kura çekimine çağırıldıkları anı hiç unutmuyorum, unutmam da. Başpehlivanlarımız sanki er meydanında kura çekimine çıkar gibi değil de, Kick Boks- Muay Thai gösteri müsabakalarına çıkar gibiydiler. O arka plandaki sinevizyon ve sinevizyon hoparlörlerinde çalan müzikler neydi öyle. Bu bizim kültürümüz olamaz. Bize davul ve zurnamız yeter. Buna müsade eden ve görmezden gelenlerle ilgili yazımızı daha sonra sizinle paylaşacağım. Şimdilik bu kadar.
Kalın sağlıcakla...
Cemil Tekin / Sadece Güreş Programı Yapımcısı ve Sunucusu