Günümüzde teknolojinin yaygın olarak kullanılması, dahası hayatımızın bir parçası olması ne kadar güzel ve kolay olsa da beraberinde bazı sakıncalar doğurması da elbette kaçınılmaz. Doğru kullanım için muhakkak ki bazı düzenleme ve yaptırımlarının olması akabinde de kişi nezdinde temel sorumlulukların olması gerekmektedir.
Yaşamın her alanında kabalık ve nobranlık başını alabildiğince artmışken elbette sanal medyada bundan nasibini alması kaçınılmaz. Eşler arası kadın cinayetleri, trafik magandalığı, doğada ortak alanların ve sahillerin kirletilmesi hatta ve hatta corona münasebetiyle takılan maskelerin çevreye verdiği pislikler göz önüne alındığında yaşadığımız onca rezalet kendini sosyal medyada da gösteriyor.
Klavyenin başına geçen kendini ulaşılmaz sanıp önüne gelene sallıyor. Öyle ki sanal mecranın kendine has kötü bir üslubu ve raconu bile oluşmuş vaziyette. Teknoloji iyi bir şekilde kullanılsa elbette çok yararlı lakin özellikle devlet otoritesi bu konuya da el atarak gerekli düzenlemeleri ve şartları oluşturmalıdır. Her zaman yasakçı zihniyetlere karşı olup kişisel hak ve özgürlüklerden yana tavır almışımdır. Özgürlüğün sınırı bir başka bireyin özgürlüğüne müdahil olduğunda özgürlüğün adı dayatmacılık olur buda neticede kimin gücü kime yeterseye dayanır. İnsanların özel hayatlarına müdahale, iftira ve yalanlarla kişilik haklarına saldırı ,hakaretler, tacizler, ifşa etmeler, istismarlar daha neler neler yaşanmakta sanal medyada. Utanıyorum bunları yazmaya ama karı bile satılıyor sanal alemde. Pes ya.. Geçtik terörü, ülke güvenliğini… Bu kadarda olmaz dedirtecek binlerce kepazeliklerin yaşandığı bir alan sosyal medya..
Sosyalleşmeden soyutlanarak sanal aleme kendini hapseden bireylerin mevcudiyeti her geçen gün çoğalmakta, artık elimize telefon almaya çekinir hale geldik neredeyse. Çok geç kalındı çok artık bir an önce devletimizin bu konuya el atarak asgari şartları oluşturması ve devlet otoritesinin bu alanda da kendini tesis etmesi gerekmektedir.
Kimi Atatürk'ün annesine, kimi devlet büyüklerine, kimi ona buna habire küfür ve hakaretler etmekte ama herhangi bir yaptırıma muhatap olmamakta, böyle bir şey olabilir mi? Eden yaptığının cezasını bulmalı, ne demek ben özgürüm kimse karışmamalı. Hadi canım sende…
Üretmeyen, düşünmeyen hazırcı bir topluluk elbette teknolojinin muazzam nimetlerini böylesine heba ederek kötü niyetlerine alet eder. Her telefonun bir seri numarası ve internet aboneliğinin de IP adresleri mevcut. Bunları satanların alt yapılarını uygun hale getirerek mahkeme ve savcılıkların istemiş olduğu bilgileri süratle temin etmeleri ve karar süreçlerinin acilen hızlandırılması gerekmektedir. Gazetelerde, Tv lerde nasıl tekzip ve toplatmalarla birlikte cezai müeyyidiler var ise sosyal medyada da olmalı. Yapanın yaptığı yanına kar kalmamalı muhakkak bir yaptırımı olmalı. İktidarıyla muhalefetiyle toplumun her kesimindeki STK ların bir araya gelerek adam akıllı bir düzenleme ve yaptırımların oluşturulması acilen kanunlaştırılıp uygulanabilir hale getirilmelidir. Elbette bunu yaparken de kişisel hak ve özgürlüklere, bilgi edinme hakkına da mutlaka riayet edilmeli. Kaş yapayım derken göz çıkarılmamalıdır. Bakmayın etrafta özgürlük adına veya sırf muhalefet yapalım edasıyla konuşanlara.
Yok öyle derya kuzularının lahanaya geldi mi küpür küpür sapına geldimi meee demelerine…