CNN Türk ve Ahmet Hakan gazetecilik namına büyük bir başarı gösterip Ümit Özdağ'ın açıklamalarını yayınlayarak İyi Parti içerisine adeta fünyesi açık bir bomba bırakmıştır. Elbette bombanın yıkıcı bir etkisi olur ancak enkaz sonrası çok daha önemlidir. Ya enkaz altında kalınarak İyi parti dağılır ya da güçlenerek siyasi hayatımız içerisinde daha etkin bir hal alır. Bunu da zaman gösterecektir.
Kaç gündür ülke gündemini meşgul eden bu açıklamaların baş aktörü elbette Sayın Özdağ'dır. İddialarını hukuk nezdinde ispatlamak zorundadır. Umarım içi boş sadece gazete kupürlerinden ibaret iddialar değildir. Mutlaka hukuk nezdinde makbul sayılacak nitelikte deliller olmak zorundadır. Aksi halde hem kamuoyu önünde hem de Türk Milliyetçilerinin gözünde telafisi mümkün olmayacak şekilde itibar kaybederek adeta kendini bitirir. Aslında bu açıklamalarıyla Ümit Özdağ'da adeta kendi avucuna fünyesi açık bir bomba koymuştur.
Geçmişe biraz geri dönüp İyi parti kuruluş günlerine gittiğimizde onca iddialı konuşmalarına karşın parti kurucular kurulu listesi açıklandığında ilk şok o zaman yaşanmıştı. Kamuoyunu heyecana sevk edecek bir kurucular kurulu oluşturulamamıştı. Sıradan ve beklenen isimlerin haricinde fetö mağduru eski askerler ile uluslararası şirketlerde çalışan yetenekli gençler vardı ki sonradan bunların hepsi birer birer partiden ayrılmak zorunda kaldılar. İyi parti bir diğer şoku da Milletvekili listeleri açıklandığında yaşadı. Adamın adamı şeklinde hazırlanan listeler seçmen nezdinde de kabul görmeyerek iktidara alternatif bir siyasi hareket olamayacağını açıkça belli etti. Bu arada Afyon buluşmasından da bahsetmek istiyorum. Aslında bu eleştiriler alenen Afyon'da yapılan istişarelerde de dile getirilmiş olup Meral Akşener istifa etmişti. Ne hikmetse Devlet Bahçeli bey Koray Aydın'a kamuoyu önünde açıkça Meral hanımı istifadan vazgeçirmeleri yönünde telkinde bulunmuştu.
Siyaset uzun soluklu bir maratondur ama ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz diye de bir söz vardır unutulmaması gereken. Bugün Türkiye'de muhalefet sorunu vardır bunu ısrarla ve inatla dile getirenler maalesef hep haklı çıkıyor ne hikmetse. Her ne kadar Meral hanım yurt genelinde vatandaşın derdini dinlemek maksadıyla seyahatlere çıkmış olsa da sığ ve yetersiz çabalar olduğunu peşinen ifade etmek zorundayım. Belki birkaç puanlık bir artış sağlar ama neticeyi değiştirecek siyasi bir rüzgarı yakalamak asla mümkün değildir. Siyaset neticeye ulaşma sanatıdır der siyaset bilimciler, doğrudur da.
Recep Tayyip Erdoğan karşıtlığına oturtulan bir muhalefet anlayışının neticeye ulaşması asla mümkün değildir. Bunu anlamakta zorluk çekenlerin siyaset sahnesinde cirit atmalarına bir türlü anlam veremiyorum. Genel Başkanlık makamına oturanların koltuk sevdası hem kendilerine hem de gönül verenlerine büyük zararlar veriyor. Hakikatle ve de maziyle birçok örneği sabittir bunun, dikkat edilmesi gerekiyor. Seçmenin kabul edeceği yeni bir siyaset diline, beklentilerine cevap verecek vaatlere, alternatif olabilecek niteliklere mücehhez olunabilmesi için mutlaka kurmay heyetinin genel başkanla aynı dili konuşması ve de kaliteli olması, en önemlisi de sokağın dilini bilmesi gerekir.
Yoksa bu siyaset insana torunlarına örgüde ördürür başına çorapta ördürür tabii anlayana…