İngiltere ve Amerika`da yüzlerce kadının katılımıyla bir kozmetik firması tarafından bir çalışma yapılıyor yıl içerisinde. Bilim insanlarınca açıklanan bu çalışmanın sonucuna göre; kadınlar çarşamba günleri saat 15.30 civarında kendilerini yorgun, mutsuz, yaralı ve yaşlı hissediyorlar. Ve yine rejim ve cilt bakımını en fazla çarşamba günü terk ediyorlar.

Her 10 kadından biri çarşamba gününü haftanın en stresli günü olarak görüyor. Çalışmaya göre, çarşamba öğleden sonrasında enerji düzeylerinin dibe vurması, iş stresinin tavan yapması ve haftasonundan kalan yorgunluğun tüm etkisini göstermesi sonucu kadınlar yaşlı görünüyor ve yaşlı hissediyor. Pazartesi gecesi, kadınların uykusuzluktan en çok şikayet ettikleri gece olarak belirlendi. Uykusuzluğun etkileri yüz ve boyun bölgesinde 48 saat sonra etkisini gösterdiği için kadınlar, çarşamba günü daha yaşlı görünüyor. Çarşamba günü, kadınların genellikle pazartesi başladıkları rejimlerini ve cilt bakımlarını da en çok terk ettikleri gün olarak belirlendi.

Bireysel farklılıklar olabilsede bütüne baktığımızda kişisel gözlemlerimle benzer paralellikte olan bu araştırmanın sonucunu kabul edilebilir ancak değiştirilebilir buluyorum… Ben her yeni güne saat 5.30 gibi başladığım ve mütevazi hayatımın mevcut her an`ını meditatif zihinle yaşamayı seçtiğim için (-ki bu çokta kolay olmadı, yıllarımı aldı ve sonsuz öğrenme, uçsuz gelişme hâlâ devam ediyor), yaşamın getirdiği tüm iniş ve çıkışların, tüm zıtlıkların farkına varıyor ancak beni gereğinden fazla sevindirmesine veya üzmesine imkan vermiyorum. Biliyorum çünkü hep aynı noktada kalmak mümkün değil, evrende muazzam bir hareket var, enfes bir denge var, hep bahar yok, hep kış yok, o zaman benim hayatımdada iniş ve çıkışlar illa ki olacak. Bu nedenle beni haftanın hangi gününde olduğum pek etkilemiyor ancak haftanın hangi gününde olduğumunda her daim farkındayım! Sizde içinizdeki güçle ne kadar çok ilişki kurarsanız hayatınızın her alanında o kadar özgür, dingin ve parlayan bir yıldız olabilirsiniz. Her güne mümkünse sabah erken saatlerde, sessiz ve sakin bir köşede rahat bir şekilde oturup aşağıdaki sözleri yumuşak bir ses tonuyla içinizden tekrar edip, gevşeyerek başlayabilirsiniz.

“Başımdaki ve yüzümdeki kaslar gevşiyor. Tüm vücudumdaki kaslar gevşiyor. Ben gevşiyorum, sakinliyor ve rahatlıyorum. Bütün olumsuz düşünceler ve duygular içimden çıkıp gidiyor, rahatlıyorum. Kollarımdaki ve ellerimdeki kaslar gevşiyor. Bacaklarımdaki ve ayaklarımdaki kaslar gevşiyor. Dikkatim ayaklarımda, ellerimde ve başımda. Dikkatim karnımda, kalbimde, iletişim noktam olan boğazımda ve alnımda. Ben parlayan bir yıldızım.”

Siz yinede temkinli davranmak isterseniz salı akşamları yüzünüze doping etkisi yaratacak bitkisel bir maske yapabilirsiniz. Böylece çarşamba gününe oldukça dinç ve aydınlık bir ciltle başlamış olur, içinizi ve dışınızı dengeler bilim adamlarını ışıltınızla yanıltabilirsiniz :)

İçten sevgi ve dostluk duygularımla.

Hulya Konar

hulyakonar.com

[email protected]

https://twitter.com/hulyakonar