Yaşam bir var olma ve sahip olma yarışıdır. Hayattaki tüm canlıların en önemli ortak özelliği; hayatta kalabilme, yaşamını sürdürebilme ve sahiplik güdüsüne sahip olmalarıdır. Bu var olma ve hayatta kalabilme mücadelesi dengede kalındığı zaman devam etmektedir.

Yaşam bir denge oyunudur. Yaptığımız her faaliyet; eksikliğini hissettiğimiz istek, arzu ve ihtiyaçlarımızı karşılayarak doyuma ulaşmak ve kendimizi iyi hissetmeye yöneliktir. Kişinin kendini iyi hissetmesi onun mutlu ve sağlıklı olduğunun en önemli göstergesidir.

Biz insanlar fiziksel sağlığımızı korumakta genellikle bilinçli hareket ederiz. Fiziksel sağlığımızın bozulmaması için vücudumuzun ihtiyacı olan besinleri almak, sağlıklı beslenmek, gerektiği kadar uyumak, hastalıklara neden olabilecek ortamlarda bulunmamak, soğuk havalardan etkilenmemek için gerektiği kadar giyinmek v.b. gibi…

Fakat ruhumuzu veya duygularımızı korumakla ilgili ise aynı özen ve davranış tarzını göstermeyiz.

Mutluluğumuz, yaşantımızın dengede olmasına bağlı. Ancak genellikle birçok insanın sorunudur “dengede kalabilmeyi” öğrenebilmek. Çünkü, bizler günlük yaşam içerisinde karşılaştığımız olaylarda zaman zaman birçok duygusal inişler ve çıkışlar yaşarız. Olaylar karşısında üzülebilir, kırılabilir, öfkelenebilir, hatta çok sert tepkiler bile verebiliriz. Bu durum bir ilişkide yaşanmışsa karşımızdaki insanda birçok tahribata da yol açabilir. Kısaca kendi içimizdeki dengesizlik, karşı tarafın dengesini de bozabilir. Daha ileri boyutlarda ise; bu dengede kalamama hali ruhsal ve bedensel hastalıklara da zemin hazırlar.

Peki “Denge” nedir? Canlı veya cansız her sistem varlığını sürdürebilmek için dengede olmak zorundadır. Hatta değişirken bile dengeli olarak değişmelidir. Örneğin insan vücuduna bakacak olursak yaşam “homeostasis” denilen denge üzerine kuruludur. Bu denge her organ için ayrı tanımlıdır. Örneğin vücut sıcaklığımız için optimal denge alanı 36,5-38 derece arasındadır. Bu alan aşağı ya da yukarı aşılırsa vücudumuz kendini dengelemeye çalışır. Aynı şekilde vücutta şeker, kalsiyum, kolesterol, üre gibi için de optimal denge aralıkları mevcuttur. Bu aralıklar yaşa göre değişebilir. Beni daha çok ilgilendirense zihinsel dengeleri optimum alanda oluşturmak ve bunları korumayı öğretmektir. Çünkü zihin ve ruh hali (optimum) dengede olunca beden de zaten dengelenmektedir.

Hiç sürdürdüğünüz yaşamda dengeli olup olmadığınızı kontrol ettiniz mi?

Ya da hayatınızın ne kadar iyi durumda olup olmadığına baktınız mı? Cevabınız “hayır” ise işte size yaşamınızın dengesine bakmanız için bir bir test/uygulama.

Bu, yaşamınızı çok daha başarılı yönetebilmeniz için hazırlanan bir denge modeli. Hayatınız ne kadar iyi durumda ve ne kadar dengeli? Bu iki parametre ön plana çıkacak.

1- Şu an ne durumdasınız?

2- 2- Hangi alanlara odaklanırsanız daha iyi bir hayatınız olabilir?

Fiziksel Çevre: Yaşadığınız çevre, eviniz, kullandığınız araba, iş yerindeki masanız... Kısacası çevrenizde olan her nesne fiziksel çevrenizi temsil edebilir. Fiziksel çevreniz yaşam kalitenize katkıda mı bulunuyor yoksa zorlayıcı bir faktör mü?

Kariyer: Misyon, vizyon, amaç gibi kelimeler akla gelebilir. İçinde bulunduğunuz kariyeriniz sizin için uygun mu?

Ne kadar rahat hissediyorsunuz?

Para: Finansal durumunuzu gösteren kadran. Parasal anlamda kendinizi ne kadar iyi durumda ve güvende hissediyorsunuz?

Para rahatlık mı stres mi yaratıyor?

Sağlık: Fiziksel anlamda nasıl hissediyorsunuz? Ağrıyan bir yerler, arasıra baş ağrıları, yorgunluk vb. durumlar var mı yoksa şikayetten muaf durumda mısınız?

Arkadaşlar ve Aile: Sosyal anlamda insanlar ile ilişkilerinizden duyduğunuz tatmin seviyesi. Ailenizle ne kadar zaman geçiriyorsunuz?

Arkadaşlarınız pozitif ve sizi destekleyen kişiler mi? Çevrenizde tanıştığınız insanlar artış gösteriyor mu?

Duygusal Mutluluk: Aşk hayatı, romantizm gibi kelimelerle de tanımlayabiliriz. Sevdiğiniz ve sevildiğiniz biri var mı?

Duygusal ve sevgi ihtiyaçlarınızı ne derece karşılayabiliyorsunuz?

Kişisel Gelişim: Kendi gelişiminize ne kadar vakit ve para ayırıyorsunuz?

Gelişiminiz sizi ne kadar tatmin ediyor? Kişisel büyüme, ruhsal gelişim gibi alanları da kapsıyor bu kadran.

Eğlence/Hobiler: Ne kadar gülüyorsunuz? Eğlenmeye, oyuna ne kadar vakit ayırıyorsunuz?

İçinizdeki çocuğun ortaya çıkmasına ne kadar izin veriyorsunuz?

Bütün bu “sihirli” soruları kendinize sorup, hayatınızın şu anki durumunu ve hangi alanlara ilgi gösterirseniz daha iyi olabileceğinizi görme şansınız var. Elbette bu sadece bir farkındalık yaratabilir. Farkındalık sonrası hareket gelmediği, uygulama yapılmadığı sürece sonuç “yeterince” değişmeyecektir…

Hayatta her şey belirli bir denge üzerine devam ediyor. Bu denge bozulduğunda ya da kurulamadığında problemler ortaya çıkmaya başlıyor. Aşırılıklardan kaçınarak hayata dengeli ve ustaca yaklaşabileceğiniz, rahatça esneyebileceğiniz, sağlıklı bir yaşam sürmeniz dileğimle…

hulyakonar.com

[email protected]