Huzur evleri, kreşler, ana okulları, apartmanlar, siteler, villalar, köşkler, rezidanslar ve gökdelenler çok oldu. Köyler, beldeler mahalle oldu. Şehirler, Büyükşehir oldu. Bakkallar hiper, süper market oldu.
Sinemalar, LCD Plazma TV oldu. Her evde üç beş cep telefonu oldu.
Çocuklarda laptoplar, tabletler sınırsız oldu. Cüzdanlar artık kredi kartı oldu, oldukça oldu. Sonuç her şey oldu, lakin İnsanlık neredeyse yok oldu.
Huzur evleri çoğaldı, dünyayı bir huzursuzluk aldı. Sevgi, saygı, merhamet huzur evlerine bırakılan yaşlılarda kaldı. Kreşler, ana okulları çoğaldı. Çocuklarda anne ve babaya sevgi, saygı, merhamet azaldı. Ana okuluna giden çocuk büyüdü, annesini ve babasını huzur evine koyar oldu.
Yüksek yüksek binalar, siteler çoğaldı. Komşuluk, yardımlaşma, sohbet, samimiyet, dertleşme helalleşme ve selamlaşma güven, itimat yok oldu. Köyler mahalle oldu. Tarla, bağ bahçe, tavuk, hayvan yok oldu.
Bakkallar, hiper ve süper market oldu. Veresiye yok oldu. Samimiyet kayboldu. LCD Plazmalar çok oldu. Sinemalar, tiyatrolar yok oldu.
Görüntülü, akıllı telefonlar çok oldu. El öpmeler, ziyaretler yok oldu. Krediler, kredi kartları çok oldu. Evlerde huzur bereket mutluluk yok oldu.
Özgürlükler çok oldu, çok oldukça aileler yok oldu. Kadın kocasından, koca karısından anne ve baba evladından, evlat anne ve babasından uzaklaşıp yok oldu. Velhasıl; çok oldukça, insanlık yok oldu.
Otoyollar, araçlar, kazalar çok oldu. İnsanlar toplu toplu yok oldu. Yok olduk, nerede çokluk orada tokluk. Öyle değildi o söz bende bilirim ama çok olmalı elbet. Azdıran, şaşırtan, unutturan, kaybettiren çokluk değil çok olmalı. Sevgi, saygı, merhamet insana, insanlığa yakışan her şey çok olmalı. Yok olmayacak kadar çok.