Küresel ısınma adı altında yeryüzünde yaşadığımız ve yaşayacağımız sorunlar bir çok sivil toplum kuruluşu ve duyarlı insanlar tarafından savunulsa da, hiçbir ülkenin tam anlamaıyla destek vermediği koruma programları geleceğimizi güvence altına almak için yeterli olmuyor.
Yerküremiz her geçen gün doğal afetler, yetersiz ve kirli su kaynakları, bunların yarattığı verimli ve ekilebilir toprak alanlarını kaybetmemizize neden olacak sorunlarla mücadele ederken,birde İnsanların yarattığı bir diğer problem 'plastik atıklar' uzun çabalar versekte kurtulamayacığımız bir sonun başlangıcını daha da hızlandırıyor.
Birçok Avrupa ülkesinde istenmeyen plastik ve kimyasal atık, topluma tam detaylı bilgileri verilmeyen 'çöp'ler Türkiye ye gemilerle geliyor. Son 2 yılda aylık ortalama 20.000 ton ithal edilen çöpler için konteyner başına yaklaşık 2000 euro kazanan şirketler insan hayatını hiçe sayarak başka ülkerin istemediği çöpleri ülkemizde nasıl bir şekilde imha edileceğini bile kamuoyuna duyurmadan toprak üstüne boşaltıyor.
Bu kontrolsüz çöp ithalatının toprağa karışan pisliklerle sulara bulaşması, ekinlerimize vereceği zararı bir plastiğin ortalama 1000 senede yok olacağını düşünürsek, çocuklarımız ve bizler için nasıl kötü felaketlerle sonuçlanabileceğini düşünmeyen şirketlerin tekelinde olması gerçekten çok acı.
Ülkemizde plastik kullanımını azamiye indirmek adına yapıldığı söylenen, 25 kuruşa poşet satılmasının gerçekten faydalı olabileceğini düşünmek, eğer bu 'çöp ithalatı'ndan haberimiz olmasaydı belki iyi niyetli bir girişim olarak kabul edilebilirdi.Devlet politikalarının rantçı şirketlerin yanında olduğunu ve geleceğimizi hiçe sayarak verilen kararların insan sağlığına ne gibi etkilerinin gerçekleşeceğini düşünmeden yaşıyor olmamız... Evet soruyorum ,bu gerçekten yaşamak mı?