Antalya Elmalı Akçay'dan çiftçi aile Ümmügülsüm ve Hasan Balaban çiftinin ikiz evlatları, iki yiğit evlatları pehlivan olacağız dediler. Er meydanlarında erler meydanında bizde varız dediler. Olamazsın, olamazsınız sizden pehlivan olmaz dediler. Şampiyon olunmaz, şampiyon doğulur dediler. Sizde pehlivan vücudu yok dediler. Onlar elleri nasırlı, yokluk yorgunluk görmüş, çiftçi Hasan'ın çocukları idi. Tek hedefleri vardı, ne olursa olsun hangi dalda olursa olsun başarılı olup, yıllarca alın teri döküp bağda bahçede çalışıp, kendilerini büyüten emekçi anne baba ve ailelerini rahat ettirmek...

Olur dedi Balaban. Bizden pehlivan olur, hemde Başpehlivan olur, kemer de alırız. Halde hamallık yaptılar, yol harçlıklarını çıkarıp diyar diyar er meydanlarında ter döktüler, savaş verdiler. Başpehlivanlığa yükseldiler. Yetmez dedi Sarı Fırtına İsmail. O kemer o altın kemer Antalya'ya, Elmalı'ya elleri nasırlı emekçi, köylü çiftçi Hasan'ın ocağına gelecek ve o büyük gün azmin, hırsın kararlılığın, inancın, zaferin perçinlendiği gün 2013 yılı 652. Tarihi Edirne Kırkpınar Güreşleri Başpehlivanı...

Senden, sizden pehlivan olmaz denilen Balaban kardeşlerden Sarı Fırtına İsmail Balaban. Nadir de olsa şampiyon doğmadan da şampiyon olunur dedi. Altın kemeri kuşandı, çiftci baba Hasan Balaban'ın ocağına Antalya Elmalı Akçay'a getirdi.

Bu kartopu büyüdü çığ oldu, kattı karıştırdı er meydanlarını göz arar kulak duymak ister oldu Balaban'ı. O kadar hırslı hızlı ve seriydi ki er meydanlarının sarı fırtınası dedik ona. Sayısız şampiyonluklar yaşattı sevenlerine ve 655. Tarihi Edirne Kırkpınar Güreşlerinde adeta fırtına kasırgaya dönüştü, tüm rakiplerini yenerek ikinci altın kemerine ulaştı. Kırkpınar tarihine iki altın kemerli pehlivan olarak adını yazdırdı. Yetmedi başarılarına bir de Dünya Şampiyonluğu ekledi. Formunun zirvesinde olan Sarı Fırtına tüm dünyayı etkisi altına alan korona illeti engeline takılarak bir buçuk yıl er meydanlarından uzak kaldı. Bu boşlukta başarıyı, hırsı, azmi TV8 sahibi Acun Ilıcalı'nın dikkatinden kaçmadı. Balaban'ı Survivor yarışmasına davet etti. İki pehlivanımız girdi yarışmaya. Başpehlivan İsmail Balaban büyük orta pehlivanı merhum Avrupa Şampiyonumuz Reşit Karabacak'ın mahdumu Yunus Emre Karbacak. Duyduk tepki gösterdik. Herkes bir yorum yaptı, olmaz dedik. Bir pehlivanın magazinsel bir yarışmada ne işi var. Pehlivanlarımız kararlarını vermiş gidecekler birinden biri şampiyon olacak. Erken elendi Yunus Emre Karabacak. Üzüldük bir pehlivanımız elendi diye. Sıkıntı yok dedik, birimiz hepimiz hepimiz birimiz. Varız, İsmail Balaban var hali hazır da. Herkes için değilmiş bu söz onu da öğremiş olduk. Finalde
6 ay oldu zorluklarla, eleştirilerle yıpratma taktikleri ile mücadele etti Balaban.

Sahip çıktı, bir kişi hariç koca yiğidine. Güreşin zirvesi başta Güreş Federasyonumuz, Kırkpınar Ağamız ve diğer ağalarımız, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanımız ve Güreş Düzenleyen Tüm Belediye Başkanlarımız, güreş camiası...

Çağrı yapıldı, birçok platformda bırak gel Balaban biz arkandayız. Hedefe, şampiyonluğa kilitlenmiş odaklanmış bu yiğit almadan gelmem dedi şampiyonluğu. Fırtına gibi, kasırga gibi esti tozu dumana kattı. Sarı fırtına finale kadar geldi. Hırsı, azmi, efendiliği, mütevaziliği ile taht kurdu taraflı tarafsız tüm izleyenlerin kalbinde. Ata sporumuzun, yağlı güreşimizin pehlivanların aynası oldu. Ekranlar önünde hakkıyla temsil etti, tüm güreş camiasını ve final günü ben gereğini yaptım sizleri en iyi şekilde temsil ettim tüm dünyanın gözleri önünde. Sıra sizde, görev sizde size kalan parmaklarınızı birazcık yormak ve beni bizi güreş camiasını şampiyon yapmak. Mesaj alındı, bir oldu güreş camiası bir kişi hariç.

En zirveden Güreş Federasyonumuzdan, Belediye Başkanlarımızdan, Ağalarımız, seyircimiz, pehlivanlarımız, davulcusu, zurnacısı yağcısı, antrenörü, minder güreşimizin Avrupa, Dünya, Olimpiyat Şampiyonlarımız tüm sevenlerinin desteği ile Balaban'ı Şampiyon yaptık.

Tüm Türkiye güreş camiasının birliğini, beraberliğini gücünü gördü, takdir etti. Birliğin, beraberliğin bu kadar perçinlendiği bu önemli günde üzdü bizi merhum Avrupa Şampiyonumuzun güreş camiasına emaneti Yunus Emre Karabacak. İstemsiz, hesapsız belkide o anın atmosferin heyecanı ile takım yarışması pisikolojisinden kurtulamamış olacak ki diyemedi; benim desteğim ekmeğini yediğim, suyunu içtiğim, omuz omuza güreş tuttuğumuz güreş camiamızın yiğidi İsmail Balaban'a dır...

Pişman olmuştur eminim, bir süre sonra. Neyse olsun Yunus da bizim İsmail'de...

İnsan oğlu kusursuz olmaz. Teşekkürler Ata sporu güreş camiamızın güzel insanları, teşekkürler güreş sporuna gönül veren gönül erleri ve teşekkürler Sarı Fırtına İsmail Balaban. Bize bu gururu yaşattın, yolun bahtın açık, gücün kuvvetin daim olsun. Şampiyon da doğulur, şampiyon da olunur. Yeter ki kararlı ol...