Toplum olarak huyumuzdur çok sevmek ama habersiz yaşamak. Sanat camiasının da payını aldığı bir durumdur. Bıraktığı eserleri severiz. Eserleri hayatımıza karışır. Hatta bazen büyük bir parçamız olup sırdaşımız olur, sanatçı BİLMEZ. Sevgi seli vardır ama sanatçı ıslanmaz. Hastadır ama destek olunmaz. Hatta öldüğü anda hasta olduğunu öğreniriz. Neden mi? Çünkü medya sağlıklı halleriyle ilgilenir. Işıklar açıkken herkes görür ama kulisi kimse merak etmez.
Öldüğü anda yeniden gündeme gelir. Gündeme gelir dediğime bakmayın! Hayat verdikleriyle değil, kulisle gündeme gelir. Unutulan bütün acıları ortaya serilir.
Evet Dilber Ay bu ülkede ki gerçek hayatlardan bir kesitti. Yaşamışlığı ve yaşanmışlığıyla, dik duruşuyla, vefasıyla, yüreğe dokunan türküleriyle Dilber Ay. Günlerdir yaşadığı zor hayatla gündemde olan ve yakında unutulacak olan Dilber Ay.
Cezaevin de yattığını çarşaf çarşaf gazetelerde yazdık. Ama cezaevinden çıkınca oradaki zorlu şartları unutmayıp başlattığı yayını unuttuk. Karanlığa ışık tuttuğunu unuttuk. Güneş olduğunu unuttuk. Yada es geçmek işimize geldi. Sahi ne gerek var soyutladığımız bir kitleyi gündeme getirmeye. Dilber Ay onlara ana olmuş, ana diye anılmış anlatmaya ne gerek var. Dokunduğu yüzbinlerin ne önemi var.
1 Ocak 1956 tarihinde Kahramanmaraş'ta dünyaya geldi. Maddi imkanlar nedeniyle ilkokulu üçüncü sınıfa kadar okudu. Çocukluk yılları zor geçen Dilber Ay, 13 yaşında evlendirildi ancak evlenmeden önce Düzce'de bir ses yarışmasına katıldı ve birinci seçildi. İlk evliliğini bitirdikten sonra bir kez daha evlenen Dilber Ay, geçtiğimiz yıllarda Flash TV'de yaptığı 'Kadere Mahkumlar' programıyla televizyon yüzü de oldu.
İlk olarak radyoda tanınan Dilber Ay, Hacı Ağa şarkısıyla ismini geniş bir kitleye duyurdu. 'Beynelmilel' filminde oynadı ve ilk rolünde Altın Koza Ödülü'ne layık görüldü. Murat Şeker'in yönettiği 'Hayat Sana Güzel' isimli filmde rol aldı. 1998'de şimdiki eşi İbrahim Karakaş ile evlendi.
Yaptığı bir röportajda 'Türkücüler alemi birbirinin kıymetini bilen bir kesim. Diğer taraf (sinemacı, dizici, cazcı) çok farklı. Onlar çok şımarık.' dedi. Cenazesinde Latif Doğan ve Mahmut Tuncer vardı. Dik duruşuyla anılacağı gibi bu sözüyle de anılmalı.
Şimdi merakla bekliyorum. Şarkıları ne zaman başka sanatçılar tarafından söylenecek. Ne zaman hayatı film olarak gösterime girecek. Yada bütün bunlar olacak mı? Efkarımızın türküsü, gecemizin ayı, cezaevlerinin dilber anası, karanlıklarının güneşi… Hoşçakal! Zamana bırakıyorum sorularımın cevaplarını. Ve son sözü Dilber Ana'ya…
Ey benim vicdansız zalim sevdiğim
Bu koca dünyayı dar ettin bana
Seven sevdiğine böyle yapar mı
Darıldım sevdiğim darıldım sana
O kadar kalbimi kırdın ki benim
Darıldım sevdiğim darıldım sana
Ne gündüzüm gündüz, ne gecem gecem
Her türlü acıyı çektirdin bana
Kaç gündür gözüme uyku girmiyor
Darıldım sevdiğim darıldım sana