Biz Sakarya halkı olarak 'Ne milletsin' sorusunu severiz. Milletini öğrendiğimizde değişen bir şey olduğu için değil alışkanlıktır bizimkisi. Nasılsın sorusu daha derin anlamlar içerir. Yoksa bu kadar millet bu şehirde böyle güzel harman olmazdık. Vatan, millet, Sakarya… tarihe geçmezdi. Biz milletiz,rengarenk bir milletiz. Her rengimizde ayrı bir güzellik var.

Romanlarımız var mesela bizim. Şimdi birde onlara özel 'Roman Köy Projesi'… Projenin temeli çok güzel bir iş aslında. Romanlarımızın çoğunlukta olduğu bölgelerimize hizmet verilecek. Lakin adı tam bir fiyasko! Şimdi ben roman değilim diye komşularımın taşındığı Roman Köye taşınamayacak mıyım? Romanlarımızın farklı milletten olan gelinleri ne olacak? Onların köyü onlara, Sakarya bize mi?

Haziran ayı meclis toplantısında Erenler Belediye Başkanı Fevzi Kılıç 'Roman Köy projesi adı altında roman vatandaşlarımız için bir düşüncemiz var, bu projeyle birlikte roman vatandaşlarımızın mevcut yaşam yerlerinin yakının da kendilerine daha güzel bir yaşam sunmak istiyoruz' demiş. Düşünce ve yapılmak istenen şey taktire şayan. Lakin projenin adı mesele.

Erenler'de her millete bir köy kuralım der gibi.

Köylerimizi ayıralım. Herkes kendi köyünde kalsın. Haftada bir ortak pazarımız olsun. Hasbihal edelim. Tabi olan hısım akrabaya oldu. Seçimini yap. O köy mü, bu köy mü! Babam ayrı köye annem ayrı köye. Bizde bolca köy ziyaretine. Ziyaret kısmı kolayda, yaşam alanı hangi köy olacak? Anne bir millet, baba bir millet!

Hizmet, herkes için hizmettir. Eksiklik gidermek, eksikliği farketmek, çalışmak çok güzel. Lakin söz konusu milletler olmamalı. Proje bir millete değil, millete yapılmalı. Ne milletsin sorusu soru olarak kalmalı. Ve köyün adı millet olmamalı.

Gökkuşağı renkler bir aradayken gökkuşağı adını alır. Tek bir renk onu temsil etmez. Tıpkı bizler gibi.