1.82 boyunda, 95-100 kg. ağırlığında, minder güreşinde ülkemizi yüzden fazla karşılaşmada temsil etmiş, birçok kez uluslararası karşılaşmalarda kürsü yapmış, birincilikler kazanmış aynı zamanda Peygamber sporumuz yağlı güreşte de Başpehlivanlıkta güreşen Samsun Ladikli Abdullah Güngör'dür bu yiğit pehlivan.

O er meydanlarında yaptığı sert, çekişmeli, uzun soluklu güreşleri ile almış bu lakabı. En iddalı, güçlü rakiplerine karşı adeta bir demir gibi sağlam dayanıklı ve esnek oluşundan almıştır 'Demir Adam' lakabını. Zor rakiptir Demir Adam, zorlu rakiptir... Hiç kimsenin kolayı olmamıştır. Zor maçların, uzun soluklu müsabakaların adamıdır Demir Adam.

Uzun süren güreşlerinde rakibine yenilse de onu yenen bir sonraki tura bitik gider. Ne güç bırakır rakibinde, ne ses ne soluk. İliğine, kemiğine kadar yorar adamı. Altından girer, üstünden çıkar. Asla pes etmez, vazgeçmez. Terinin son damlasına kadar mücadele eder bu baba yiğit. Bir özelliği var ki Demir Adam'ın, öyle güzel bir kalbi var ki koca yürekli Demir Adam'ın bırakın demiri ondaki o güzel yürek, o güzel kalp en sert çeliği bile erimiş kor haline getirir. Eminim bu özelliğinin konuşulmasını, dile, yazıya dökülmesini istemez. İçten ve kalpten yapar çünkü bu işi. Alt boy pehlivanları çok sever, Demir Adam ilgi alaka gösterir. Ustadan çok bir ağabey bir baba gibi yaklaşır onlara. Yolluk alamayana kendi cebinden, kendi kazancından yolluk harçlık verir, yemek yedirir onlara. Çok iyi bilir koca yürekli altın kalpli Demir Adam; altı sağlam olmayanın üstü hiçbir zaman sağlam da değildir diye. Geçmişini bilmeyenin geleceği olmaz diyor baba yiğit.

Demir Adam, nereden geldiğini ne zorluklar ile geldiğini unutmuyor, kendisini görüyor alt boyların sorun ve sıkıntılarını görünce. Birçok usta Başpehlivan da elinden geleni yapıyor eminim alt boylar için. Çünkü bugünün popüler seyircinin hayranlıkla izlediği güçlü, kuvvetli, heybetli, baba yiğit Başpehlivanlar da, o yokluk ve zorluklar içinden gelmiştir. Her birinin hayat hikayesinde unutulmaz ne anılar gizlidir. Geldiği yeri unutmaz elbet hiçbir babayiğit. Lakin Demir Adam gibi alt boyların sorun ve sıkıntılarını da dert edinen çok fazla Başpehlivan yok ne yazık ki. Neden böyle diyorum; bugün geldiğimiz noktada bırakın alt boyların sıkıntılarını çözmek, sayılarını azaltma gibi bir çalışma var. Üstelik alınan bu kararlar da birkaç Başpehlivanın da desteği var, sözleri var. Görüntü kirliliği var diyen, kalabalık diyen, Başpehlivanlarımız var. Daha üç beş yıl, bilemedin altı yedi yıl önce kendileri de kalabalık yapıyorlardı er meydanlarında. Biz onları kötü kalabalık, görüntü kirliliği olarak görmedik hiçbir zaman. Çünkü bu kalabalık içinden çıkıyor 65-70 Başpehlivan...

Tabiri caizse; kestane kabuğundan çıkmış da, kabuğunu beğenmemiş denir bu düşünceye sahip olana. Yani özünü, yetiştiği yeri ve ya çevreyi hor gören, basit gören misali... Yapmayın yiğitler! Köstek değil, destek olun alt boylardan gelen yiğitlere. Destek olun ki; yok olup gitmesin Ata sporumuz yağlı güreş. Destek olun, fikir ve düşünceleriniz ortak olup, tek ses olarak çıksın ki; kimse ya da kimseler kendi planlarını, kendi egolarını tatmin etmeye cesaret etmesin, edemesin. Destek olun gelecek neslinize. Destek olun ki; çıksın yeni efsane Başpehlivanlar. Unutmayın geldiğiniz yeri. Unutmayın sizden sonra alt boylar da çekilen çileyi...

Saygılarımla...

Yalçın Kaynak / Sadece Güreş Programı Yorumcusu