Türkiye'de şehirleşme hareketleri, son elli yılda büyük bir ivme kazanmıştır. Artık Türk toplumunun yüzde sekseni, şehirlerde yaşamaktadır. Şehirleşme ekonomik, siyasal ve kültürel yapıda, köklü dönüşümlere yol açmıştır. Şehirleşmeyle Türk toplumunun üretici gücü, yeni açılımlar kazanmıştır. Anadolu insanı, ekonomik sorunlarla birlikte, siyasal sorunların da çözümünü, doğduğu kasabalarda değil, doyduğu şehirlerde aramaktadır.
*
Şehirler bütün ülkelerde ekonomik, siyasal ve kültürel açıdan, hem tehdit hem de fırsat kaynağı, olmaya devam etmektedirler. Ülkelerin ve dünyanın geleceğinde,büyük şehirlerin ayrı bir yeri ve ayrı bir önemi vardır. Tehditler ve fırsatlar söz konusu olduğunda, büyük şehirler ülkelerin, ekonomik siyasal ve kültürel açıdan özü ve özetidir. Dünyada büyük sehirlerin yol açtıkları sorunları çözmeden, dünyanın karşı karşıya olduğu küresel sorunları çözmek mümkün değildir.
*
Büyük şehirler varlıklı kesimlerle, yoksul kesimlerin harman olduğu şehirlerdir. Şehirlerin çevrelerini orta kesimle birlikte, yoksul kesimler oluştururlar.Yoksullar bütün dünyada şehirlerin merkezlerini, dört bir yanından kuşatmışlardır. Ülkelerin canlılıkları, toplumun değişik kesimler arasındaki ekonomik ve kültürel ilişkilerin yoğunluğundan kaynaklanır. Orta kesimler bütün ülkelerde,yoksullarla varlıklılar arasında, dönüştürücü bir işlev yüklenirler.
*
Yoksulluk deyince bütün dünyada akla, yoksulluğun Adam Smith'i, olarak bilinen Gunnar Myrdal gelir. Onun en önemli eseri, 'Asian Drama' isimli kitabıdır. Asya ülkelerindeki yoksulluk ve yolsuzluğun bir incelemesi olan kitap, yayınlandığında dünya kamuoyunda, büyük tartışmalara yol açmıştır. Myrdal dünyadaki yoksulluk ve yolsuzluk üzerine yaptığı araştırmalarla, Ekonomi dalında Nobel ödülü almış İsveçli bir iktisatcıdır.
*
Myrdal'ın çevirdiğim yıllar önce Stocholm'de yaptığı, dünyadaki yoksulluk ve ekonomik gelişmeler üzerine yaptığı Nobel konuşması, 10 Mayıs 1976 tarihli, haftalık Diriliş dergisinde yayınlanmıştır. Myrdal konuşmasında, 'Zengin ülkelerin tüketim kalıplarında köklü değişiklikler yapmadıkça, Yeni Bir Dünya Düzeni konusunda, ateşli konuşmalar yapmak, bir sahtekarlık olmaktan başka bir şey olmayacaktır' demektedir.
*
Myrdal'ın büyük ülkeler için söyledikleri, büyük şehirler için de geçerlidir. Büyük şehirler dünyanın, merkezinde yer alan, ekonomik ve kültürel gelişmesinin, sürükleyici gücüdürler. Onlar olmazsa ülkelerin, kültür ve ekonomilerini besleyen, hayat kaynakları bir bir kururlar.
*
Büyük şehirlerde toplumların değişik kesimleri arasında,tüketim kalıplarını,dönüştürmeden,ülkeler arasındaki gelir dengesizliklerini gidermek mümkün değildir.
*
Toplumlar tüketim kalıplarını değiştirmezlerse,üretim kalıplarını değiştiremezler.
*
Şehirler tüketimi özendirerek değil, üretimi özendirerek zenginleşirler.
*
Şehirlerde tüketim zenginliği, üretim zenginliği değildir.