2023 hedefine adım adım yaklaşan Ak Parti ve Ak Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a her koldan saldırı yapılıyor… Bu saldırıları bekliyor muyduk evet bekliyorduk… Şaşırıyor muyuz hayır şaşırmıyoruz. Ak Parti iktidarları döneminde hayaldi gerçek oldu dediğimiz her şey yapıldı mı yapıldı… Yapılan devasa hizmetleri tek tek anlatacak değilim… Her alanda yapılan hizmetler bizim için yani millet için yapıldı. Ki bu hizmetleri yarın iktidar alıp gitmeyecek… Hepsi kalıcı ve onlarca yıl Türk milletine hizmet edecek ve hayatını kolaylaştıracak hizmetler…
Hepsi bir birinden değerli hizmetlerin benim açımdan hepsi değerli ancak bunların içinden benim için en değerlisi Ayasofya Camiinin Camii olarak tekrar hizmete açılması… Hayal bile edemediğimiz, müzeden tekrar camii olarak Ayasofya'yı hizmete sokması cesaret gerektiren dirayetli bir iktidarın ve yöneticinin olması Devlet'in o yıkılamaz algısını yıkan bir iradenin devlete hakim olması ile gerçekleşti. Başkanlık sistemi işte bu iradenin akıllıca kullanılmasına yol açan gerçek bir iradedir. Milletin isteklerine ve düşüncelerine mutlak yön vermesinin yolunu açmasına vesile olan yani diğer değişle çoğunluğun isteklerine ışık olmak demektir Başkanlık Sistemi… Ayasofya bizim için bir sembol ola bilir ancak Dünya milletleri için de bir sembol… Fetih ganimeti olarak Fethin Fatihi Fatih Sultan Mehmet'in İslam Milletine ve özellikle Türk milletine vakfettiği kıymetlinin de ötesinde tarihi bir sembol Camidir. Gençliğimiz Ayasofya bir gün mutlaka zincirlerini kıracak diye beklemekle geçti… Rahmet ile andığımız bir çok yazar düşünür siyasi Ayasofya hakkında düşünce ve eylemlerini hakkı ile yapmışlar ve kapılar aralandıktan sonra Milletin iradesi ile Başkan olan dünya lideri Erdoğan tarafından son hamle yapılarak Ayasofya Müslümanların ibadetine açılmıştır… Ancak Müslüman milletlerin ibadetine açılarak diğer milletlerin de Ayasofya ziyaretleri yasaklanmamış gerekli kurallar çerçevesinde ziyaretlerine izin verilmiştir. Aslında Ayasofya Camii ibadete açılarak sürekli bir insan akışı ile Camii canlı ve diri olaya başlamıştır… Sürekli bir hareket… Allah bir daha bu ibadethaneyi aslının dışında ve vasiyetin dışında kullanılmayı nasip etmesin…
Benim için ikinci hizmet ise Taksim… Taksim Camii… Muhteşem bir eser… Yani Ak Parti hiçbir şey yapmamış hiçbir hizmette bulunmamış olsa da sadece bu iki hizmeti millete hediye etmesi bile çok önemli… Taksim yıllarca farklı anlamlarla anılır ve ülkemin gündemini meşgul ederdi. Taksim farklı akımların farklı anlamların farklı milletlerin farklı düşüncelerine farklı manalarda yer etmişti… İstiklal Caddesinde kiliselerin gölgesinde küçük bir camii ve bu caminin etrafında ve de aynı zamanda kiliselerin bahçelerince kılınan Cuma namazları ve vakit namazları bölgede bulunan Müslümanlara yapılan büyük bir eziyetten başka bir şey değildi… Camii yapıldı ve hizmete girdi… Taksim artık daha sakin ve daha huzurlu olacak… Müslüman sakin ve huzurludur çünkü İslam barış dinidir… Sabır ile örülen düşünceler sabır ile vakti geldiğinde işaret edilen yere muhteşem camii yaptı…Başkan Erdoğan söz verdi mi yapar dedirten ilkesini yüzlerce eserinde gösterdiği gibi Taksimde de camii yaparak bir kez daha ispat etmiştir. Sen çok yaşa Başkan Erdoğan…
Velhasıl dediler ki bu iki hizmet Milletin karnını doyuruyor mu … İşte bu dedim… Bu… Kim bunlar… Devletin bütün imkanlarından yararlanan ancak yararlandığı hizmet alanlarını sağlayanlara dönüp eleştiren anlayış… Bu anlayış yapılan bütün hizmet alanlarına karşı oldukları gibi yukarıda saydığım Milletin özlemle beklediği ruhen rahatladığı hizmetleri de yok saymak için gözlerini kapayacak kulaklarını tıkayacak dillerini aleyhte kullanacak…
Ancak bilesinler ki bu devran hep böyle gidecek ve bayrak samimi ve milli olan Başkanlar arasında el değiştirecek…