Sevgili okurlar, "ALMANYA'DAN MEKTUP VAR" adı altında; Almanya'da yaşayan gurbetçi çocuklarımızın, gençlerimizin ve kadınlarımızın acısıyla tatlısıyla yaşanmışlıkların kesitleriyle sizleri buluşturuyoruz. Kimi zaman hüzünleneceğiz, kimi zaman sevineceğiz, kimi zaman da düşüneceğiz. Kalın sağlıcakla.. Fatma Kılınçer
Merhabalar,
Ben Hatice. Uzun yıllardır Almanya'da yaşıyorum, mesleğim yok. İlkokul mezunuyum. Çocuklarımın küçük olmasından dolayı 8 saatlik bir iş hayatı imkansızdı.. Bir Diş Teknisyeninin yanında çalışmaya başladım temizlik görevlisi olarak. Herr Müller çok nezaketli bir insandı seve seve çalışıyordum yanında. En küçük oğlum Metehan bebekliğinden beri sakin bir yapıya sahip olmayan bir çocuk. Kreş döneminde okuldan sıkça şikayetler gelince oradan oğlumu almak zorunda kaldım. Başka bir okula kaydını yaptırdım. Okul zamanı geldi ve okula başladı, tabii ki tedirgindim afacanlığından dolayı. Yanıltmadı da beni, hergün öğretmenlerinden şikayetler geldikçe eziliyordum altında.. Dil konusunda Almancam da çok düzgün değildi ne yazık ki. Oğlumu her ne kadar evde akıllı olması için tembihlemiş olsamda dinletemedim kendimi. Ve nihai karar geldi okuldan, çocuğum zeka sorunlu öğrencilerin olduğu özel eğitim okuluna gönderilecekti. Kahroldum! Eğitim hayatı bitmişti bu şekilde çocuğumun... İş yerinde hem çalışıyor hem gözyaşlarıma hakim olamıyordum, o esnada Herr Müller "Neden ağlıyorsun Hatice? Sorun nedir benimle paylaşabilirsin" dediğinde daha çok ağlama krizine girdim çat pat Almancamla anlattım oğlumun durumunu. "Olmaz öyle şey önce zeka testi yapılması gerekiyor, onların demesiyle olmuyor bu işler, okulun telefon numarasını ver bana ben arayacağım" dedi. Numarayı verdim okuldaki yetkililerle görüşme yaptı, bir çoğunu anlayamadım tabii ki.
Neyse, benim çocuk için okul tarafından hastaneden randevu alınmış Herr Müller'in talebi üzerine. Sonuç;
Metehan'a ileri derecede üstün zekalı tanısı kondu. Devlet hemen devreye girdi ve üstün zekalıların eğitim gördüğü özel bir okulda eğitim almaya başladı. Oğlum o okula alındıktan sonra sakinleşti.. Hatta Çince dahilinde dersler görüyor.
Annesi olarak yaşadığım gururu anlatamam. Hayatım boyunca Herr Müller'e dua edeceğim..
O olmasaydı oğlum ziyan olup gidecekti belki de..
Önyargıların hayatımızı zindan etmesine izin vermeyelim.
Selam olsun Türkiye'me
Kalın sağlıcakla..