Genellikle tüketicileri ''ücretsiz tatil kazandınız'', ''anketimize katılmak ister misiniz'' vb. şekilde arayarak yüksek sesle müzik çalınan düğün salonu gibi yerlerde toplayarak psikolojik ve manevi olarak yıprattıktan sonra imzalattırdıkları devre tatil sözleşmeleri birçok mağduriyete yol açmaktadır. Uygulamada devremülk, hisseli gayrimenkul satış vaadi, devre tatil sözleşmesi vb. başlıklar altında da karşınıza çıkabilir. Bu sözleşmeler kanunda öngörülen şekil şartlarını taşımadığı için bir geçersizlik sebebidir.
Devremülk sözleşmesi ile devre tatil sözleşmesi kavramlarının tanımlarını yapmakta fayda var. Devremülk sözleşmesi, Kat Mülkiyeti Kanununa göre. mesken olarak kullanılmaya elverişli bir yapı ve ya bağımsız bölümün yılın belirli dönemlerinde ve yıl içerisinde en az on beş gün olmak üzere mülkiyet hakkının devremülk alıcısı ile satıcısı arasında yazılı olarak şartlara bağlandığı resmi şekilde yapılan sözleşmedir.
Devre tatil sözleşmesi ise, bir yıldan uzun süreli kurulan ve tüketiciye bu süre içinde birden fazla dönem için bir ya da birden fazla gece konaklama imkanı veren sözleşmeleri ifade etmektedir.
Devre Tatil ve Devremülk Sözleşmesinin İptali için Ne Yapılabilir?
Satıcı, ilgili yönetmelik kapsamında düzenlenen sözleşmelerin akdedilmesinden en az bir gün önce tüketicilere yazılı şekilde ya da e-posta, kısa mesaj gibi kalıcı veri saklayabilen araçlarla ön bilgilendirme formu vermekle yükümlüdür. Ön bilgilendirme formunun içerik olarak tüketiciye gerektiği şekilde veya hiç verilmemiş olması halinde tüketici cayma hakkını on dört günlük sürenin bittiği tarihten itibaren bir yıl içinde kullanabilir.
Tüketicilerin devre tatil sözleşmelerini 14 gün içinde hiçbir gerekçe göstermeksizin ve herhangi bir cezai şart ödemeden fesih hakkı bulunmaktadır.
Cayma hakkına dair bildirim, süresi içinde şahsi hak doğuran ön ödemeli devre tatil sözleşmeleri bakımından yazılı şekilde ya da e-posta, kısa mesaj gibi kalıcı veri saklayabilen araçlarla yapılmalıdır. Ayni hakka konu taşınmazlara ilişkin sözleşmeler bakımından ise, bildirim noter kanalıyla yapılmalıdır. Ancak her halde cayma bildiriminin noterden yapılmasında fayda var.
Yine bu tip satışlar, tecrübe ve muayene koşullu satışlardan olduğundan, cayma hakkı ancak hizmetin ifasından sonra, başka bir ifade ile tatil hakkı kullanıldıktan sonra işlemeye başlayacak olup, bu süre içinde sözleşme askıdadır. Dolayısı ile tüketici devremülk hakkını kullanmadığını belirterek de cayma hakkını kullanma süresi henüz başlamamış olduğundan cayma hakkını kullanması mümkündür.
Dava Nerede ve Hangi Mahkemede Açılır ?
Bu sözleşmelerden kaymaklı olarak dava açılması halinde dava; tüketicinin bulunduğu yerin Tüketici Mahkemesinde veya satıcının bulunduğu yerde de açılabilir.
Devre tatil ve devre mülk sözleşmelerinde taşınmazın bir kısmını kullanma yararlanma, satma şeklinde haklar veren ve ayni hak devrini öngören bu sözleşmeler resmi şekilde tapuda veya satış vaadi şeklinde noterde yapılmadıkça geçersiz olacaktır. Uygulamada çoğu kez tüketicilere tatil yerlerinde taşınmaza ilişkin ayni hak devri öngören sözleşme imzalatılmaktadır. Buna karşılık senetler veya ödemeler alınarak adi yazılı şekilde yapılan bu sözleşmeler geçersizdir. Böyle bir durumda tüketiciler geçersizliğe dayanarak sözleşmenin iptaline yönelik olarak her zaman dava açabilir ve senetlerin iadesini veya varsa ödediği tutarların iadesini her zaman talep edebilecektir.