Medya ve kültür çok bilinmeyenli bir denklemdir. Medya kültüre, kültür medyaya yeni açılımlar kazandırır. Kültürsüz medya medyasız kültür olmaz. 'İletişim medyanın kendisidir' derken, Marshall Mc Luhan yanılıyor: Kültür medyanın kendisidir. Kültür hayata, hayat medyaya ışık tutar. İnsanın anlam arayışında, hayatın anlamdırılmasında, yol gösterici olan kültürdür. Kültür hayatın bütünüdür. Hayat kültürün habercisidir.
*
Kültür hayatın ,hayat medyanın kutup yıldızıdır. Açık toplumların kamusal alanları, gece gündüz farkının olmadığı camdan dünyada, hayati bir önem kazanmıştır. Artık kapalı kapılar arkasında konuşmak mümkün değildir. Çünkü kare dünya kapısız bir dünyadır. Yüze karşı söyleyenemeyen, sosyal medyada yazılamaz. Gizliliğin olmadığı kare dünyada, hiç kimse kusurlarını gizleyemez. Herkes dürüst olmaya mecburdur. Kimsenin kimseye üstünlüğü olmadığı gibi, ayrıcalığı da yoktur.
*
Dünyanın her ülkesinde, herkes hem okur, hem yazardır. Sosyal yeni medya, konuşulmayanları konuşarak, yazılmayanları yazarak, söylenmeyenleri söyleyerek, yerel ve küresel ölçekte kamusal alanı zenginleştirmiştir. Kar amacı gütmeyen, kazanç peşinde koşmayan, sosyal medya ortamları, bütün boyutlarıyla hayatı yeniden yapılanmaya zorluyor. Gecesi olmayan kare dünyada, artık medya için iyi haber, doğru haberdir.Yalancıların mumları yanmadan sönerler.
*
Dünyanın bütün ülkelerinde, insanların temel hak ve özgürlüklerinin karşılanabilmesi, medyanın iyilikleri sürekli özendirmesine, kötülükleri önlemede de, usanmadan çalışmasına bağlıdır. Medyanın iyilikleri özendirme, kötülükleri önleme sorumluluğunu, yerine getirmediği toplumlarda, kültür canlılığını, hayat anlamını yitirir. Kötülük peşinde koşanlar, iyilik peşinde koşanları, medyadan kovarlar. Medyadaki yoksulluk çoğaltan ve çarpan etkisiyle hayata yansır.
*
Kare dünyanın dört bir köşesinde, medyanın görev ve sorumluluğu, algı yönetmek değil, olgu yansıtmaktır. Olguları yansıtmada akıllar şaşırır, vicdanlar şaşırmaz. Medya insanların akıllarıyla bildikleri kadar, vicdanlarıyla duyduklarına da önem vermelidir. Olguları aktarmada akıllar unutur, vicdanlar unutmaz. Medya hem aklın, hem vicdanın sesi olmalıdır. Algı yönetmeyi bırakan, olgu yansıtmaya bakan medya, haber yapmaz, haber verir.
*
Algı yönetme, olgu yansıtmanın önüne geçerse, insan medyanın öznesi olmaktan çıkar, medyanın nesnesine dönüşür.
*
Medyada algı yönetmek herşeydir diyenler, olguları gölgelemek için herşeyi yaparlar.
*
Medyada haber almak, haber vermek,temel bir insan hakkıdır.
*
Medya okur yazarı olmayanlar, hayat okur yazarı olamazlar.
*
Medya toplumun gören gözü, konuşan dili, işiten kulağıdır.
*
Güzel toplumun, güzel insanı, güzel medyası olur.