Gazeteci Sezai Matur, Fİ Yapı’nın Büyükşehir Belediyesi tarafından çeklerinin iade edilmesi olayı hakkında gündeme getirdiği iddialar “mesnetsiz” çıkmasına rağmen iddialarını gerçekmiş gibi sürdürüyor.
İşin “komik” tarafı ise Matur’un “algı operasyonuna ” gerçekmiş gibi Saadet Partisi Milletvekili Adayı Eyüp Yıldırım ve MHP Milletvekili Ali Riza Acartürk’ün de ortak olmaları.
Konuya “balıklama atmaları!”
Büyükşehir Belediyesi, taahhütlerini yerine getiremediği için Fİ Yapı’ya imar uygulaması yapmıyor.
Yani ortada bir imar uygulaması yok.
Olmayan bir uygulamanın da herhangi bir bedeli olamayacağı için Büyükşehir Belediyesi de çekleri iade ediyor.
İki partinin milletvekili adaylarının, olmayan bir konu hakkında iddialı ve hakarete varan ifadelerle eleştiri getirmeleri “şaka” gibi bir olay.
Saadet Parti’si adayı Eyüp Yıldırım, Sakarya Büyükşehir Belediye Başkan’ı Zeki Toçoğlu’na “Eğer bu para kendi paranız olsaydı yine de bu çeki iade eder miydiniz? Belediye başkanı değil de iş adamı olsaydınız, yine aynı şeyi mi yapar mıydınız?” şeklinde insanı “dumura” uğratan bir soru sorabiliyor.
Başkan Toçoğlu ne yapsaydı?
Taahhüdü yerine getiremeyen bir şirkete imar izni mi verseydi?
Olmayan bir uygulamanın ücreti adı altında bu parayı gasp mı etseydi?
Çökse miydi çeklere?
Yıldırım açıklamasıyla Başkan Toçoğlu’ndan hukuk dışı davranmasını talep ediyor.
MHP Milletvekili Adayı Ali Rıza Acartürk ise “Resmi olarak aldığınız bir parayı ‘şirketin işi bozuldu’ diye geri veremezsiniz. Çünkü hizmet karşılığı alınan paranın iadesi olmaz.” diyerek Büyükşehir’in bakkal gibi yönetildiğini iddia ediyor.
Başkan Toçoğlu’na “ağır hakaretlerde” bulunan Acartürk’ün, ortada bir hizmetin olmadığından dahi bilgisi yok.
Kendisine her yöneltilen soruya ve mikrofona cevap veriyor/ konuşuyor.
“Laf ola beri gele” tarzı bir söylem kullanıyor.
Oysaki Acartürk, önceki gün Uzun Çarşı’da birlikte seçim çalışması yaptığı “MHP eski İl Başkan’ı Hamdi Kılıçaslan’a”, Fi Yapı’yı sorsa konu hakkında aydınlanabilirdi.
“Ülkücü ve MHP’li iş adamı” Fikret İnan, ve Fi Yapı’nın Sakarya işlerini takip eden kişi Hamdi Kılıçaslan’dı.
Konuyu en iyi bilen kişidir Kılıçaslan.
Siyaset ciddi iştir Ali Rıza Acatürk!
Bilmeden, anlamadan bir konu hakkında iddia sahibi olunmaz.
Laf olsun diye her sorulan soruya görüş belirtilmez.
Ciddi bir siyasetçi her uzatılan mikrofona konuşmaz.
Teyzemin şeyi olsa amcam olurdu tarzı şeylerin siyasette yeri olmaz.
AK Partililer hakkında hakarete varan üslupla, gerçek olmayan iddiaları gündeme getiren Acartürk hakkında AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Sakarya Milletvekili Adayı Ayhan Sefer Üstün, “Benim tanıdığım Ali Rıza bu Ali Rıza değil” şeklinde sitem etmişti.
Projelerini anlatmak, seçilmesi halinde yapacaklarını söylemek ve Sakarya’nın sorunlarına değinmek yerine Acartürk milletvekili olma hırsıyla ne dediğini dahi düşünmeden, siyasi nezakete hiçbir şekilde uygun olmayan bir üslupla siyaset yapmaya devam ediyor.
Acartürk ağzından çıkanı duymadan sağa sola saldırarak başarılı olabileceğini düşünüyor.
Bu hareketleri ile “Sezai Matur’un, Ali Rızası” olma yolunda hızla ilerliyor.
Matur’u kendine “üst akıl” ve “kılavuz” edinen Acatürk’e “kılavuz ve karga metaforunu” hatırlatmak isterim.
