Karasu bir süredir belediye başkanı Mehmet İspiroğlu tarafından jet hızıyla işleme sokulan ihaleyle çalkalanıyor.

Karasu Belediyesi’nin - SASKİ’nin sorumluluğunda olmasına rağmen - yaptığı 45 milyon liralık yağmur suyu drenajı ve kanal ıslahı ihalesi ilçeyi deyim yerindeyse cadı kazanına çevirdi.

Çok bilinmeyenli, açıklık ve şeffaflıktan uzak bir şekilde cereyan eden olaylar ilçede mideleri ağızlara getirir oldu.

Durum şöyle özetlenebilir;

Karasu’da yağmur suyu, kanal ıslahı, asfalt ve park yol yapımı gibi işlerin yapılacağı KDV dâhil 45 milyonluk bir ihale söz konusu oldu, Karasu Belediye Başkanı Mehmet İspiroğlu bu konuyu ilçe meclisine taşıdı ve bu proje için borçlanma yetkisi istedi, AK Parti’li 7 üye bu yetki istemine ‘hayır’ dedi, ret oyu verdi,

5 MHP’li üyenin oyuyla İspiroğlu borçlanma yetkisini kaptı.

İspiroğlu bundan sonra derhal harekete geçti, çok acele işlerde uygulanan Kamu İhale Yasası’nın 21-b maddesine göre ihaleyi şip-şak gerçekleştirdi!

Ne meclis üyelerinin, ne biri hariç başkan yardımcılarının gerçekleşen ihaleden haberleri olmadı bile. Tereyağından kıl çeker gibi halloldu ihale. Sessiz, soluksuz, çalkantısız… Yâda böyle olacağı sanıldı!

İlk etapta adrese teslim gibi görünen ihaleyi Ankaralı iki firma kazandı.

İşin özeti bu! Ama bununla kalsa iyi! Karasu’da sular bir türlü durulmuyor! Herkes bu ihalenin bilinmeyenlerini konuşuyor, merak ediyor!

İhalenin 21-b maddesine göre bir çırpıda yapılması kafalarda tilkileri bir sağdan bir sola savurup duruyor!

İş bu maddede bitiyor çünkü. Kanun 21-b için ne diyordu?

“Doğal afetler, salgın hastalıklar, can veya mal kaybı tehlikesi gibi ani ve beklenmeyen veya idare tarafından önceden öngörülemeyen olayların ortaya çıkması üzerine ihalenin ivedi olarak yapılmasının zorunlu olması durumunda uygulanır”

Evet, 21-b bu gibi elzem durumlarda devreye sokulabilen bir nevi can simidi işlevi görüyor.

23 Kasım 2015’ten, yani ihaleyle ilgili sürecin başlamasından bu yana, Karasu’da kasırga mı çıktı da bizim haberimiz olmadı!

Tsunami yaşandı da; yollar yıkıntılar sebebiyle kapalı mı kaldı!

Hızı saatte 320 kilometreye ulaşan hortum mu bu şip-şak ihaleye kılıf oldu?

Nedir bu ihaleyi 21-b ile gerçekleştirmenize sebep olan şey! Yoksa ihaleyle ilgili boşluklar 21-b ile mi doldurulmak istendi?

Karasulu meclis üyelerinin bu konuyu AK Parti İl Yönetimine bildirdiğini, İspiroğlu’nu şikayet ettiklerini de biliyoruz.

İl Başkanı Fevzi Kılıç’ın, İspiroğlu’nu Adapazarı’na davet ederek, ihale hakkında birinci ağızdan bilgilendirildiğini de okuyoruz haberlerden.

Kamuoyu da durmuyor! Karasu’da yaşanan bu krizle ilgili çok basit sorular yöneltiyor İspiroğlu’na, diyorlar ki;

Bu ihaleyi neden açık ve şeffaf bir şekilde gerçekleştirmediniz?

İhale ile ilgili bilgileri başta partinize mensup meclis üyeleri olmak üzere kamuoyundan niçin gizlediniz?

Neden ihaleyi 21-b’ye göre yaptınız?

İhaleyi hangi firma, hangi şartlarda aldı?

Ve benzer nitelikteki onlarca soru…

İsminin önünde ‘Adalet’ ve ‘Kalkınma’ nazariyelerini taşıyan bir partinin ilçe belediye başkanından beklenmeyecek derecede ihtilaflı bir hamle mi var? Olmadık zamanda suları bulandıran kirli bir girişim mi söz konusu? Bunlarla ilgili şuan hiçbir şey söyleyemiyoruz. Ortada hukuki bir süreç şuan için yok.

AK Parti’de Genel Başkanından Genel Başkan Yardımcılarına kadar etik ve ahlaktan bahsedildiğini, bu alanlardaki boşlukları doldurmak için komisyonlar kurulduğunu, kurulacağını biliyoruz.

Neredeyse her gün şeffaflık ve açıklık vurgusu yapılıyor, açık toplum olmanın gerekliliklerine değiniliyor!

Başbakan Davutoğlu her daim; cepteki bir liranın neye göre iki lira olduğunun peşinde olacağını söylüyor.

Tüm bunlar yaşanırken gelinen nokta ucuz bir doyumsuzlukla mı açıklanacak?

Dediğim gibi neyle açıklanıp açıklanmayacağını şimdilik bilemeyiz ama kem-küm etmeden söylemek gerek; “çanlar İspiroğlu için çalıyor.”

Çanların sesi aslında ne mi söylemek istiyor?

Savcılık makamı bundan kısa bir zaman sonra ‘ihaleye fesat karıştırma ve görevini kötüye kullanma’ suçlamasıyla İçişleri Bakanlığı’ndan soruşturma izni isteyebilir, Bakanlık da Vali Coş’a; ‘Ne diyor bu savcılık makamı? Sayın Vali ‘şu konuya bir ön inceleme yapın bakalım’ diyebilir,

Vali ön inceleme raporunu Ankara’ya postaladı mıydı, seyret sen eğlenceyi!

Ak koyun, kara koyun belli olur. Olması gereken de zaten budur!

Şimdilik önyargılar gerçeği saklasın dursun! Ama bu konu gündemde tutulsun.

Bakalım filmin sonunda söylentiler söylenti olmaktan mı çıkacak, yoksa yemekten yorulan kürkler isyana mı kalkacak?

TWiTTER: @MAHİROGLU5454

MAİL: OMERMAHİROGLU5454@GMAİL.COM