Hükümetin görevlendirdiği “Akil İnsanlar Heyeti” dün Sakarya’ya geldi. Heyette, Prof. Dr. Deniz Ülke Arıboğan, İstanbul Barosu Eski Başkanı Prof. Dr. Yücel Sayman ve Sinema Sanatçısı Hülya Koçyiğit vardı.

Akil İnsanlar Heyeti’nin dün sabah Elmas Otel’de gerçekleştirdiği basın toplantısına katıldım. Yazımın mahiyeti bu toplantının detayları ile ilgili değil. Konuyla ilgili haberleri zaten www.adatavir.com internet sitemizde bütün detaylarıyla yayınladık.

AK Parti Sakarya Milletvekili ve TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu Başkanı Ayhan Sefer Üstün’ün, Akil İnsanlar Heyeti gelmeden önce yaptığı açıklama bazı gazeteciler ve siyasiler tarafından özellikle çarpıtıldı!

Üstün’ün, Akil İnsanlar ile ilgili açıklamalarını “aba altından sopa gösteriyor” ve “ortamı geriyor” diye çarpıtarak verenlerin asıl ve gizli amaçlarının, gerçekte olmayan açıklamaları olmuş gibi göstermek olduğunu ben dahil bir çok sağduyulu vatandaş anladı.

Ortamı germekle ve aba altından sopa göstermekle suçlanan Ayhan Sefer Üstün açıklamasında ne demiş, isterseniz kısaca bir bakalım…

Ayhan Sefer Üstün açıklamasında: “Âkil insanlar Sakarya’ya da gelerek görüşlerini açıklayacak. Biz diyoruz ki, destek olmak isteyen destek olur. Karşı çıkan da medeni bir şekilde fikrini açıklar. Birileri kalkmış haddini bildireceğiz diyor. Bakın arkadaşlar açık bir şekilde söylüyorum. Türkiye artık eski Türkiye değil. Türkiye çetelerin hâkim olduğu, karanlık güçlerin oyun kurduğu bir ülke değil. Sözü olan çıkar hukuk çerçevesinde düşüncesini ifade eder. Hukukun dışına çıkan herkes adalet önünde hesabını verir...”

Şimdi Ayhan Sefer Üstün’ün aba altından sopa gösterdiğini ve ortamı gerdiğini defalarca yazıp çizenlere soruyorum; bu açıklamanın neresinde aba altından sopa göstermek var. Bu açıklamanın neresinde ortamı geren bir cümle var!

Tam tersine, sürece karşı çıkanların da hukuk çerçevesinde hakkı olduğunu açıklıyor Ayhan Sefer Üstün. Ne söylediğinden habersiz, yaptığı açıklamanın nereye gittiğini fark etmeyen siyasiler ve bazı gazeteciler maalesef(!) amaçlarına ulaşamadılar…

Alınan güvenlik önlemlerinden şikayet ediyorlar üstelik!

Güvenlik önleminden şikayet etmenin mantığı nedir, bilen var mı?

Akil İnsanlar Heyeti gelmeden önce, o şehrin milletvekili provokasyonların ve hukukun dışına çıkan herkesin adalete hesap vereceğini söylüyor ve bunun adı “provokasyon yapmak ve ortamı germek” oluyor!

Hukukun dışına çıkan herkes zaten adalete hesap vermek zorunda değil mi?

Provokasyon yapıp, halkı galeyana getirmek zaten suç değil mi?

Bunları yapanları ne yapacağız?

Mahalle kahvesinden “ağır ağabeyleri” toplayıp kavgamı ettireceğiz!

Hukukun dışına çıkanlar ne olursa olsun “adalete hesap versin” diye değil mi zaten bütün çabalar ve yapılan bütün kanunlar? Bütün dünyada böyledir. Hukuksuzluk varsa cezasını adalet verir.

Başka türlüsü zorbalığa girmez mi?

Bu yazılanlara ve konuşulanlara akılla bakamıyorum, zorluyorum ama yine de olmuyor…

Akiller Sakarya’ya gelip de doğru dürüst bir güvenlik önlemi olmasaydı ve hiç istemediğimiz olaylar çıksaydı provokasyon iddiasında olanlar bu kez de “bu şehrin vekilleri neden önlem almıyor. Günler öncesinden belirlenen bir program için bir güvenlik önlemi almak zor mu?” diye nutuklar atıp ortalığı ayağa kaldırırlardı emin olun.

Ayhan Sefer Üstün’ü boş yere itham edenler ve hedef olarak toplumun önüne atmaya çalışanlar aslında “Üstün’ü açık bir hedef olarak gösterme çabasındalar” bu ithamlarıyla da ortamı gizliden gizliye germeye çalıştılar ancak amaçlarına yine ulaşamadılar…

Bu yapılanlar aslında “Ayhan Sefer Üstün’e kurulmuş bir tuzaktı!”

Daha önce de Ayhan Sefer Üstün benzer bir tuzağa çekilmek istenmiş ancak Üstün bu tuzağa yine düşmemişti…

Hatırlayınız, 2011 yılının son aylarında AK Parti Sakarya Milletvekili ve TBMM İnsan Hakları Komisyonu Başkanı Ayhan Sefer Üstün, dağa çıkıp PKK’ya katılmış gençlerin ailelerini ziyaret etme kararı almıştı. Ama bu ziyaret bazıları tarafından özellikle yanlış aktarılmaya çalışılmış, şehit aileleri provoke edilmek istenmiş fakat yine başaramamışlardı!

Üstün’e kurulan o tuzakla ilgili olarak 14 Kasım 2011 yılında Adapazarı Gazetesi’nde ve kişisel bloğumda bir yazı yazmıştım.*

Akil İnsanlar Heyeti ile ilgili büyük endişeleriniz olabilir. Bu heyeti tasvip etmeyebilirsiniz veya politik olduklarını ve bir siyasi partiye hizmet ettiklerini de savunabilirsiniz. Bu konuda kimseye sözüm yok. Ama Akil İnsanlar Heyeti üzerinden bir milletvekilini göz göre göre tuzağa çekmeniz kabul edilemez!

Üstelik o milletvekilinin açıklamaları herhangi bir suiistimali kaldırmayacak kadar net ve açıkken.

Tekrar ediyorum, bunları bile bile yapanların tek bir amacı olabilir o da “tuzak” kurmak!

Sakarya halkı böyle ucuz ve karşılıksız provokatif açıklamalara, yayınlara aldırmayacak kadar sağduyu sahibi olduğu için Akil İnsanlar Heyeti’nin toplantısında sorun çıkmadı.

Ellerini ovuşturup bekleyenler de her zaman olduğu gibi yine hüsrana uğradılar…

* * *

(*Ayhan Sefer Üstün’e kurulan tuzak ile ilgili olarak 14 Kasım 2011 yılında yazdığım yazıyı merak edenler, http://bulutibrahim.wordpress.com/2011/11/14/ustun%E2%80%99e-tuzak-mi-kuruluyor/ bu linkten ulaşabilirler…)