Eli, elibeşine kadar yaşlanmaz bu aslanlar. Velevki yaşlı olanları var, yaşlı da olsa aslan yine aslan.

Konuyu nereye bağlayacağımı beni tanıyanlar bilir. Bilmeyen de yazıyı okursa kimden, kimlerden bahsettiğimi bilir. Elbetteki; Ata sporumuz yağlı güreşten bahsediyorum.

Yirmi yaşında Türkiye'nin en genç pehlivanı seri, hızlı güçlü hırslı ve rakibi üzülmesin diye, yendiği rakibinin yanına diz çöküp adeta niye yendim diye üzülebilen, cüssesi ufak yüreği dağlar kadar büyük. Dedik ya, ne olursa olsun aslan yine aslan. Bir yiğidi, bir Başpehlivan'ı Serdar Yıldırım'ı kazanırken bu er meydanları...

Kırkbeşinde heybetli, güçlü, kuvvetli, dosta güven düşmana korku salan heybetli, sert görünüşünün altında bir o kadar yufka yürekli merhametli beyefendi kimseye müdahane etmeyen, eğilmeyen, bükülmeyen, hani bir söz var ya; aslana ensen neden kalın demişler, kendi işimi kendim görürüm demiş. Bu sözün tam muhatabı yılların tecrübeli ismi yaptığı güreşler ile hem rakiplerinin, hem yağlı güreş seyircisinin kalbine taht kuran yiğit namı ile anılır, Modern Koca Yusuf Ekrem Yavuz'u maalesef kaybetti. Maalesef diyorum; çünkü güreşi iyi bilen, iyi takip eden, iyi analiz eden, bir güreşsever bazı pehlivanların bu er meydanlarında kırkbeş değil, hiç abartısız elli, ellibeş yaşına kadar hakkını vererek kispet döver, güreş tutar.

Dilerim çok geç olmadan yağlı güreşimizin içine sonradan konan örfüne, adetine, dokusuna uymayan birçok saçma kural gibi bu yaş kıriteri de değişir, makul bir duruma gelir. Ve yine dilerim ömrünün neredeyse tamamına yakınını Ata sporumuz yağlı güreşe veren bu yiğitlerimiz hayatlarının geri kalanın da unutulmaz. Kendileri ve geçindirmekle yükümlü oldukları aileleri de güvence altına alınır, birilerine göre kırkbeş yaş yaşlı gurubuna girse de.

Devlet yaşlılığı, yani emekliliği yeni nesillere alırmış, beş yaş olarak belirlemiş. O zaman bu yiğitleri ya makul bir yaşa kadar güreştirin ya da kırkbeşten sonra ki hayatlarını güvence altına alabilecek çalışmalar yapın.

Uzun lafın kısası en alt boydan en üst boya yiğidin hakkını hak ve adalet ölçüsünde eşit verin ki; kimse de, hiçbir yiğitte ailesinin rızkını temin etmede tereddütü kalmasın. Hiçbir yiğit hakkı olmayana tevessül etmesin. Pehlivanın tek derdi olsun, er meydanında erce, yiğitce kimseden medet ummadan, kimseye oyuncak olmadan, kimseden zarar görmeden kaliteli, dişe diş güreş tutsun.

Saygılarımla...