Son zamanlar da er meydanlarında Cazgırlarımızın anosları dikkat çeker oldu. Adeta nokta atışı hedef gösterir gibi Ali Gürbüz'ü yenene şu kadar para. Neden birinci olana değil de Ali Gürbüz'ü yenene...

Zaten yağlı güreşin geleneğinde yılın Kırkpınar Başpehlivanı'nı tüm pehlivanlar takip eder. Katıldığı organizasyonları takip edip, yenmek ister. Bundan doğal bir şey yok. Dikkatleri çeken, merak uyandıran Ali'yi yenene ekstra bir para ödülü. Neden birinci olana değil de, Ali'yi yenene.

Elbette hiç kimse yenilmez değildir, el elden üstündür. Ali'yi de yenerler, lakin daha öncede yazmıştım. Ali Gürbüz zorun zorunu başarıyor. Pandemi öncesi Kırkpınar Yağlı Güreşleri sonrası hafta sonları bir kaç bölgede güreşler olduğundan, Başpehlivanlar aynı gün farklı bölgelerde güreş tuttuğundan, yılın Başpehlivanı bir nebze daha rahat güreşler yapıyordu. Pandemi sonrası aynı gün tek bölgede güreş olduğundan, yapılan tüm güreşler Kırkpınar ayarında geçiyor.

Bu arada biz Ali Gürbüz'ün avukatı filan değiliz. Derdimiz Ali'yi övmek olmadığı gibi söndürmek hiç değil. Ne Ali'nin bizim övgümüze ne de bizim Ali'yi övmemize ihtayaç yoktur.

Türkiye Cumhuriyetindeki tüm pehlivanlar bizim pehlivanlarımızdır. Ayırım yapmaksızın hepsini çok seviyoruz. Bunun bir örneğini İsmail Balaban'ın katıldığı yarışmada gösterdik. Katıldığı yarışmayı zerre kadar hazmetmesek de pehlivanımıza sonuna kadar sahip çıktık. Bizim derdimiz şahsi yada fanatiklik filan değil. Ne kimseyi göklere çıkarıyoruz, ne de kimseyi yerin dibine sokuyoruz. Bizim amacımız suçlu aramak yada yazı yazmış olmak, ortalık karıştırmak filan değil. Hele hele Ata Sporumuzun temel taşları olan Ağalarımızı, Güreş Düzenleyen Belediyelerimizi haksız yere eleştirmek asla değil. Yigitlerimiz arasında elbette rekabet olsun. Rekabeti artıracak teşvikler olsun. Fakat bu teşvikler bir yiğidimizi onore ederken diğer yiğidimizin onurunu, gururunu kırmamalı.

Bir pehlivanımızın arkadaşları onur konuğu olarak karşılanırken, diğer pehlivanımızın annesi, eşi ve çocukları er meydanlarına alınmıyorsa, yada zorlu uğraşlar tartışmalar sonucu içeriye alınıyorsa, heleki bu pehlivanlar dört büyük güreşlerde kemer kuşanmış pehlivanların aileleri oluyorsa bu duruma tepki göstermek kadar doğal birşey yoktur.

Yapmayın bir yada bir kaç yiğidi onore edeceğiz derken, diyer yiğitleri gölgede bırakmayın. Unutmayalım ki; Ata Sporumuz yağlı güreşimiz zaten el üstünde tutulmuyor, gereken değeri görmüyor. Zaman ben ne dersem o olur zamanı değil. Zaman biz ne dersek o olur dedirtmek zamanı...

Ne diyordu rahmetli Pele Mehmet;

Bırakalım şunu bunu, sağı solu,
Yürüyelim hep birlikte aynı yolu.
Yemesin, yemesin çakallar son Türk yurdunu.
Birimiz aslansa, birimiz kaplandır,
Kavga edersek gidecek VATAN'dır.
Önderimiz olsun iki kutsalımız,
Biri Hz. Kur-an, diğeri alemlere rehber Hz. Peygamberdir.

Şöyle bir söz daha var;

Ben Satrançtan filan anlamam. Anladığım bir şey varsa oda oyun bittiğinde Şahda, Vezirde, Filde aynı kutuya konur, kapağı kapatılır.

Makamlar mevkiler Şan, Şöhret, Para, Pul gelip geçicidir. Asıl olan gelip geçici şu dünyada gönül zengini gönül şampiyonu olabilmek, gönüllere taht kurabilmektir.