Sakarya’nın tüm paydaşlarıyla birlik ve beraberliği haiz olmuş örnek bir şehir olduğunu son birkaç ay içerisindeki siyasi kırılma anlarında sürekli dillendirdik.
Böyle olmasını umduğumuzdan değil de, böyle olduğuna mutlak inancımızdandı tüm çıkarımlarımız. Ki bu hala değişmedi. Sakarya’da ki birlik Türkiye’ye örnek buna inancımız tam.
Siyasilerinden sanayicilerine, yerel yöneticilerinden türlü camiaya mensuplarına kadar Sakarya’daki birlik ve beraberlik atmosferinin önemini konuştuk.
Bunların Sakarya’ya artılarını ele aldık, bu birliği büyük bir kazanım olarak değerlendirdik.
Hazır yüzeysel değerlendirmelerimize devam ederken Sakarya Üniversitesi’ne önemli bir parantez açmakta yarar olduğu kanısındayım.
Üniversitelerin evrensel normlara uygun olarak bilim üretme çabalarının yanında yönetim süreçlerine yönelik çok önemli bir misyonu yerine getirdikleri hepimizce su götürmez bir gerçektir.
Şehir kimliğinin oluşturulmasına yönelik akademik çalışmalardan tutalım da, etkili, verimli ve en önemlisi gerekli projelerin inşa aşamalarında bu kurumların önemli görevler üstlendiklerini ıskalamamak gerekiyor.
Sözün tam da burasında Sakarya Üniversite’nin kent yönetiminde üstlendiği bu önemli misyonun yanı sıra, kendi portföyünde de önemli adımlar attığını, sunulan eğitim kalitesi ve ortaya konan akademik zenginlikle artık örnek bir kurum haline geldiğini ifade edebiliriz
Hiç şüphe yok ki SAÜ’nün bu kabuk değiştirmesindeki aslan payı Rektör Prof. Dr. Muzaffer Elmas’a ait.
Elmas Hoca’nın rektör koltuğuna oturmasının ardından Sakarya Üniversitesi her alanda ciddi değişimler yaşadı.
İşte Ortadoğu Enstitüsü... Bu yaşanan değişime en güzel örnek değil mi sizce de?
Yeni Türkiye’nin mevcut yapısal gerekliliklerini her anlamda barındıran bu kurum yalnızca 1-2 yıl içerisinde hizmete girdi.
Kongrelerden tutun da, sempozyumlara, panellere kadar önemli ilim buluşmaları söz konusu oldu burada. Gençlik geleceğin tohumudur anlayışının bir uzantısı olarak genç üniversitelilere, araştırmacılara yönelik örnek akademik birliktelikler yaşandı.
Her fikir, her düşünce, Kemalistinden ulusalcısına, solcusundan dindarına ve başörtülüsüne kadar toplumun tüm kesimlerinden yüzlerce kişi bu buluşmalarda bir araya geldi.
Herkes sadece fikrini söyledi.
Paylaştı, kırmadan, dökmeden, zarar vermeden…
Elmas komutasındaki bu ilim gemisi kimseye müdahale etmiyor. Bu apaçık ortada!
Bir SAÜ’lü olarak bunu açık yüreklilikle ifade edebilirim.
Ekim ayında yapılacak olan Rektörlük seçimlerinde Elmas görünen o ki yeniden aday.
Elmas’a ciddi bir alternatif oluşabileceğine inanmak akıl karı bir iş değil!
Ancak Elmas Hoca 1. döneminde her alanda SAÜ’de yaşattığı havayı, performansı daha da yükseltmeli, üniversitenin karizmasını yenileyebilmelidir.
Bu şehrin kahir ekseriyeti SAÜ’nün geçmişle mukayese edilemeyeceğini alenen ifade ediyor.
Evet üniversitemizde çok şey değişti.
Bunlar elbette bu şehrin insanı olarak bizi mutlu kılıyor. Ancak bunlar yetmez
Üniversitemizin daha fazla özgürleşmeye, daha fazla gelişmeye ve daha fazla bilim üretmeye ihtiyacı var.
Daha fazla araştırmaya, kendini yenilemeye ihtiyacı var. Artık yerinde saymaya müsamaha yok.
Üniversitemizin akademik kadrosu memleket meselelerine daha fazla dâhil olmalı. Yönetim fonksiyonuna akılcı ve bilimsel verilerle desteklenen etkili öneriler getirilmelidir.
Evet yılın 3. çeyreğine girdiğimiz bu ilk günlerde millet olarak çukurlaşmış zihniyetlerin birbiriyle yarıştığı, bilimsel referanstan uzak çarpık düşüncelerin birbirine karıştığı o eski mahalleden artık taşındık.
Diğer tüm paydaşların üzerinde olduğu gibi Sakarya Üniversitesi ve Rektör Elmas’ın da omzunda bu büyük değişimin yüklediği bir yük var.
Elmas Hoca ve ekibinin muvaffak olacağına hiç şüphemiz yok. Şimdiden 2. dönemin Rektör Prof. Dr. Muzaffer Elmas’a hayırlı olmasını diliyorum.
İletişim / Omermahiroglu5454@gmail.com Twitter: @mahiroglu5454