Meclis Toplantısında yoklama ve gündem maddelerinin oylanmasının ardından 1229 no’lu Meclis oturumuna ait tutanak görüşülerek oy birliği ile kabul edildi. Ocak ayı Kat’i Mizan ve ekleri ile Bütçe İzleme Raporu, Hesapları İnceleme Komisyonu Başkanı Tuncay CEBECİ’nin sunumunun ardından oylanarak, meclis üyeleri tarafından tasdik edildi.
Toplantının açılış konuşmasını gerçekleştiren Meclis Başkanı Erdem ERCAN şunları dile getirdi: “Geçtiğimiz günlerde kutladığımız Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’mizin 73. kuruluş yılı dönümünü Meclisimiz adına bir kez daha kutluyorum. Camiamızdan hasta olan arkadaşlarımıza acil şifalar, vefat edenlere ve yakınlarına Meclisimiz adına Allah’tan rahmet, yakınlarına sabır diliyorum.” dedi.
Toplantıda Yönetim Kurulu’nun aylık faaliyetleri ile ilgili ilgili bilgi veren SATSO Yönetim Kurulu Başkanı A. Akgün ALTUĞ, şunları dile getirdi; “
Genel Değerlendirme
2025 yılına, küresel belirsizlikler ve jeopolitik risklerin gölgesinde adım atarken, dikkatle yönetilmesi gereken pek çok dinamik öne çıkıyor. Bu çerçevede küresel ekonomideki belirsizliklere ve dalgalanmalara rağmen ülkemiz büyümesini belli bir çizgide sürdürüyor, üretim kapasitesini artırıyor ve dış pazardaki gücünü ihracat artışıyla pekiştiriyor. Ancak bu büyümenin kalıcı ve sürdürülebilir hale gelmesi için ekonominin temel dinamiklerini güçlendirecek adımlara ihtiyaç var. Enflasyonla mücadelede daha etkin ve uzun vadeli politikalar geliştirilmeli, yatırıma ihtiyaç duyan iş insanları için finansmana erişim kolaylaştırılmalı, döviz kurundaki gidişat öngörülebilir olmalı, en azından enflasyona eş seviyelere çekilmeli ve yatırım ortamının daha cazip hale getirilmesine yönelik de reformlar yapılmalıdır.
Bu unsurların dengeli bir şekilde yönetilmesi; üretim ve ihracatta yakalanan ivmenin korunmasını sağlayarak, ekonomimizi daha sağlam temellere oturtacaktır. Çünkü Türk iş dünyası olarak bir yanda enflasyon, finansmana erişim zorlukları ve artan maliyetler gibi iç ekonomik faktörlerle mücadele ederken, diğer yanda küresel ticaret dengeleri, jeopolitik gelişmeler ve yapay zekanın öncülük ettiği dijital dönüşümle şekillenen rekabet ortamına uyum sağlamak zorundayız.
Gelecek kendi yenilikleriyle birlikte gelecek. Enflasyonun kalıcı düşmesine imkân sağlayacak, uzun vadeli üretim kapasitesini artıracak adımların atılması bu yüzden de çok önemli.
Sanayi Üretim Endeksi
Geçtiğimiz günlerde açıklanan sanayi üretim endeksi verileri ekonominin gidişatına yönelik olumlu bir mesaj veriyor. Aralık ayında sanayi üretimi aylık bazda %5, yıllık bazda ise %7 arttı. Bu oran, Şubat 2024’ten bu yana kaydedilen en yüksek yıllık artış.
Uzmanlar sanayi sektörünün toparlanma sürecine girdiğinin güçlü bir göstergesi olarak değerlendiriliyor. İç ve dış piyasalardaki zorluklara rağmen bu olumlu tablo, her zaman dile getirdiğimiz gibi Türk sanayisinin dirençli yapısını bir kez daha göstermiş oluyor. Sanayi üretimindeki bu ivmenin korunması, ülke ekonomisinin istikrarlı büyümesi açısından büyük önem taşıyor. Bu olumlu trendin devam etmesini ve üretim gücümüzün daha da artmasını diliyorum.
İşgücü İstatistikleri
TÜİK tarafından açıklanan işgücü istatistiklerine göre işsizlik oranı ise 2024 yılı aralık ayında yüzde 8,5 seviyesinde gerçekleşti. İşsizlik oranı 2022'den bu yana azalma eğilimi göstermektedir. 2024 yılı istihdam verilerine baktığımızda, toplam 32 milyon 718 bin kişinin istihdam edildiğini ve istihdam oranının %49,5 olduğunu görüyoruz. İş gücü ise 35 milyon 743 bin kişiye ulaşırken, iş gücüne katılma oranı %54,1 olarak kaydedildi.
İstihdamın %85,7’si tarım dışı sektörlerde gerçekleşirken, bunun %21’i sanayi sektöründe, %65’i ise inşaat dahil hizmetler sektöründe yer alıyor. Hizmet sektörü ise toplam istihdamın %58,1’ini kapsıyor. Yani, ülkemizde istihdam ağırlıklı olarak sanayi ve hizmetler sektöründe şekillenmeye devam ediyor. Bu oranlar, hedeflenen Türkiye için yeterli değil, ancak istihdam piyasasında olumlu bir hareketlenmeye işaret ediyor, iş gücüne katılımın sürdüğünü ve ekonominin istihdam yaratma kapasitesini koruduğunu gösteriyor.
Örneğin; tarım dışı istihdamın %85,7 seviyesinde olması ve sanayi ile hizmetler sektörünün istihdamdaki payının yüksek seyretmesi, üretim ve hizmet ekonomisinin canlılığını koruduğunu ortaya koyuyor. Küresel belirsizlikler ve ekonomik dalgalanmalara rağmen istihdamda bir gerileme yaşanmaması ve aksine artış eğilimi gösterilmesi, mevcut sürecin pozitif bir seyir izlediğini gösteriyor. Önümüzdeki dönemde, nicelik ve nitelik bakımından daha sürdürülebilir istihdam alanları yaratılmasını diliyorum. Bu olumlu verilerin piyasada da hissedilir olmaya başlamasını bekliyoruz.
Dış Ticaret Verileri
TİM tarafından açıklanan ihracat verilerine göre ilimiz ocak ayında geçtiğimiz yılın aynı ayına göre yüzde 2’lik düşüşle 441.6 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirdi. Bu ihracat ile 2025 yılına da en çok ihracat yapan 7. İl olarak girmiş olduk. 25 ana sektörün 15’inde ihracatımızı geçtiğimiz yıla kıyasla artırma başarısı gösterdik.
Serbest bölgeler dahil dünyanın 112 noktasına ihracat gerçekleştirdik. En dikkat çeken ise ilimizin Romanya’ya ihracatında %237’lik ciddi bir artış görüldü. Bu artışta Karasu Limanı’ndan Romanya’nın Köstence kentine başlayan karşılıklı Ro-Ro seferlerinin etkisini olduğunu görüyoruz.
Buna ilave olarak Türkiye İstatistik Kurumu (TUİK) tarafından açıklanan dış ticaret verilerine göre ilimiz in 2024 yılında ihracatın ithalatı karşılama oranı %152 olarak gerçekleşti ve 2.2 milyar doların üzerinde dış ticaret fazlası verdik.
Model Fabrika
Sakarya’yı geleceğe hazırlamak için çalışmalarımız devam ediyor. Bu doğrultuda sanayi ve teknoloji bakanımız Sayın Mehmet Fatih Kacır’ın geçtiğimiz yıl odamıza gerçekleştirdiği ziyarette müjdesini paylaştığı model fabrikayla ilgili ilk somut adımı bu ay attık.
Valimiz ve bakanlık bürokratlarının katılımıyla odamızda bir toplantısı gerçekleştirdik. Model fabrika kurulmasına yönelik planlama yaptık. Model fabrika ile bizim hedefimiz yalın üretim, dijital dönüşüm, Ar-Ge ve inovasyon ekosistemini bir araya getiren tam entegre bir model oluşturmak.
Öncelikle, yetkinlik ve yetenek gelişimini merkeze alan bir yapı istiyoruz. Ayrıca, gerçek üretim süreçlerini deneyimleyebileceğimiz yapı oluşturmayı hedefliyoruz. Model Fabrika’nın sanayicilerimize yeni nesil üretim anlayışını kazandıracak, iş dünyasının en büyük ihtiyacı olan nitelikli iş gücünü yetiştirecek ve girişimciliği teşvik edecek bir yapıda olmasını hedefliyoruz.
Model fabrika ile Sakarya’yı Türkiye’nin sanayi dönüşümünde lider şehirlerinden biri yapmak istiyoruz.
Sapanca Gölü
Sapanca ilçemiz hem turistik hem kültürel anlamda çok önemli ve her zaman gündemde yer bulan bir ilçemiz. Ancak baktığımız yönü biraz değiştirirsek; Sapanca’ya ismini veren sapanca gölümüz hem fiziki yapısı hem de su kalitesi açısından Türkiye’nin içme suyu kaynağı olan tektonik göllerinden birisidir. Şehrimizin içme suyu ihtiyacını karşılayan gölümüzü koruyup, verimi anlamında sürekliliğini artırmamız gerekiyor. Burada uzun zamandır gündeme gelmeyen bir konuya değinmek istiyorum. Sapanca gölünden TÜPRAŞ’a yılda 14,76 milyon metreküp, PETKİM’e 14.4 milyon metreküp su tahsisi yapılmaktadır.
Bu, şu demek DSİ tarafından içme suyu olarak SASKİ kanalıyla şehrimize tahsis edilen 67,32 milyon metreküpün neredeyse yarısı TÜPRAŞ’a ve PETKİM’e tahsis ediliyor. Yüksek bir su kalitesine sahip olan gölümüzün içme suyu olması göz önünde bulundurulursa TÜPRAŞ ve PETKİM gibi firmaların gölden su çekmesinin önüne geçilmelidir. SASKİ şehrin içme suyunu korumak, içme suyu dışında su kullanımını ve geleceğe yönelik bu konuda tedirginliği azaltmak için oldukça faydalı bir çalışma başlatıyor.
Karaman atıksu arıtma tesisinden çıkan atıksuların, kurulacak olan geri kazanım tesisinde ileri seviyede arıtılarak tarımsal sulamada ve endüstriyel alanlarda kullanımı amaçlanıyor. Projenin ismi; Sakarya arıtılmış atıksuların yeniden kullanımı projesi. Bu Türkiye’de de örnek olacak bir proje. Toplamda 35 milyon metreküp atıksu tekrardan kullanılmak üzere geri dönüştürülecek. Bu da şu demek ki; 35 milyon metreküp sapanca gölünden daha az su kullanılacağı için bu oranda içme suyu kazanmış olacağız. Bu da yıllık su tasarrufu anlamında milli gelire yaklaşık 200 milyon TL katkı sağlayacak. Bu örnek proje için büyükşehir belediye başkanımız Yusuf Alemdar ve SASKİ Genel Müdürü Yiğit Turan’a ve ekibine teşekkür ederiz.
Kahverengi Kokarca
Geçtiğimiz meclis toplantılarında da gündeme getirdiğimiz kahverengi kokarca ile mücadelenin tam zamanı. İlkbahar itibariyle kış uykusundan uyanan bu böcek türü ile bu dönemde mücadele edilirse, popülasyonun büyümesi önlenebilir. Yazın ürünlerimizin istila edilmemesi için bu konuda şimdiden harekete geçmeliyiz.