Toplantının açılış konuşmasını gerçekleştiren Meclis Başkanı Erdem Ercan şunları dile getirdi: “Ülkesi için ölmeyi tercih eden bir milletin verdiği en güzel cevap olan 15 Temmuz hain darbe girişiminin 8. yılında ülkesi için canlarını feda ederek destan yazan tüm şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyor, gazilerimizi de minnetle anıyoruz. 29 yıl önce yaşanan Srebrenitsa soykırımında katledilen Boşnak kardeşlerimizi de bir kez daha saygı ve rahmetle anıyorum.” dedi.
Yoklama ve gündem maddelerinin oylanmasının ardından 1222 no’lu Meclis oturumuna ait tutanak görüşülerek oy birliği ile kabul edildi. Haziran ayı Kat’i Mizan ve ekleri ile Bütçe İzleme Raporu, Hesapları İnceleme Komisyon Başkanı Tuncay Cebeci’nin sunumunun ardından oylanarak meclis üyeleri tarafından tasdik edildi.
Toplantıda Yönetim Kurulu’nun aylık faaliyetleri ile ilgili ilgili bilgi veren SATSO Yönetim Kurulu Başkanı A. Akgün Altuğ, şunları dile getirdi;
Genel Değerlendirme
Ekonomik sıkıntı ve sorunlarımız, maalesef devam ediyor. Enflasyon, hala yüzde %71’in üzerinde seyrediyor. Dar gelirli vatandaştan iş dünyasına kadar herkesin yakından takip ettiği, fedakarlıklar yapmak zorunda kaldığı önemli bir sorun olarak hala gündemimizde. Enflasyonun bu seviyelerde olması, özellikle iş dünyasını olumsuz etkiliyor. 2021 yılından beri devam eden bu süreçte finansal istikrarı kaybettik. Yüksek enflasyon, nitelikli büyümeyi engellerken girdi maliyetlerinin kontrolsüz artışı da tüm sektörlere olumsuz yansıyor. Piyasalarda ise fiyat istikrarsızlığı artarak devam ediyor. Yatırımcılar açısından öngörülemeyen bir güvensizlik ortamı söz konusu. Tüm bu koşullara rağmen ekonomimizi yeniden rasyonel bir çizgiye taşıma amacıyla kararlı yürütülen çalışmaların zaman alacağı da aşikar. Sabırla aşılması gereken bir sürecin içindeyiz. Üretim anlamında hareket kabiliyetimiz azalıyorken, finansmana erişim her geçen gün zorlaşıyorken sabredebilmek için de “güven” ilk şartımız. Piyasada güvenin hem yatırımlarımız ve gelecek planlaması hem de ekonomi yönetiminin çözüm odaklılığı açısından oluşması gerekiyor.
Güvenli bir geleceğe ulaşabilmemiz için ekonominin gerçekleriyle uyumlu bir çözüme ihtiyacımız var. Ekonomi yönetiminin bu yönde çabalarını görüyoruz. Bunun bir yansıması olarak; Moody's, Türkiye'nin kredi notunu b3'ten b1'e yükseltti. Kredi notu görümünü ise "pozitif "olarak korudu. Her iki kademede de yükseliş memnuniyet verici. Bu gelişme yabancı yatırımcı güvenindeki hızlı toparlanmanın ispatı ve sağlanan istikrarın işaretidir. Diğer taraftan Türkiye’nin, OECD bünyesindeki “mali eylem görev gücü (FATF) gri listesi”nden çıkması uluslararası ekonomik saygınlığı ve yatırım gücü açısından kayda değer bir gelişmedir.
Yeni Vergi Paketi
Konumuz ekonomi iken gündemde olan ve bizleri hayli yakından ilgilendiren bir konuya da özellikle vurgu yapmak istiyorum. Haziran meclis toplantısında da bu konuda görüşlerimi ifade etmiştim. Geçtiğimiz günlerde TBMM Kurulu’ndan geçen “yeni vergi paketi” iş dünyası adına bazı tedirginlikleri de beraberinde getiriyor. “Devreden KDV tutarının gider olarak yazılabilmesi” maddesi gibi. Bu konuda TOBB’un ve odalarımızın da girişimleri var. Çünkü hepimiz için en önemli konu başlıklarından biri. Bu uygulama üyelerimizin finansman yükünü hafifletmeyecek. Hak kaybına neden olacaktır. Örneğin devreden KDV tutarının gider olarak yazılması yerine banka teminatı haline dönüştürülmesi ya da mükellefe iade edilmesi daha çözümlü bir uygulama olacaktır. Çünkü enflasyon ortamında paranın günden güne değer kaybettiğini düşünürsek; firmaların finansman sıkıntılarına rağmen devlete faizsiz ve uzun vadeli borç vermesi sürdürülebilir ve adil bir çözüm değildir. Yeni vergi paketinden hükümetimizin beklediği gelir 500 milyar TL civarında. Yani yük yine iş dünyasının omuzlarında olacak. Söz konusu kurumlar vergisi kanunu'na eklenen “Yurt İçi Asgari Kurumlar Vergisi” başlıklı hükme göre, hesaplanan kurumlar vergisi, indirim ve istisnalar düşülmeden önceki kurum kazancının yüzde 10'undan az olamayacak. Matrah beyanname yerine zarar da kaydedilse ciro üzerinden vergi tahsil edilmesi söz konusu. Gelirlerdeki birçok istisna kaldırılacak. Kdv ve tevkifatlarda düzenlemeye gidilecek. Usulsüzlük cezaları artacak. Bizler zaten böyle bir dönemde vergi muafiyeti beklemiyoruz. Ancak iş dünyasından gelecek vergileri bir çıkış yolu ya da kaynak olarak görmek de haksızlık olur. Kayıt dışı ile mücadele hedeflenirken tüm iş dünyasını aynı kefeye koymak ve cezalandırmak adaletli değildir. Bizler yeni vergi paketinden üretimi, ticareti, rekabet gücünü artırmayı ve sürdürülebilirliği gözetmesini bekliyoruz.
Teknokentlere Destekler Devan etmeli
Bu yeni vergi paketi çalışmalarında yer alan kritik bir diğer konu ise, “Teknokent ve Teknoparklarda Faaliyet Gösteren Firmalara Verilen Desteklerin Kaldırılması” durumu. 31. Meslek komitemizin de gündeme getirdiği bu konu önemli. Çünkü teknokentlerdeki firmalara desteklerin artması gerekirken azaltılmasının kaybı büyük olur. Bugün 102 teknokent bünyesinde 11 bin şirket ve 100 bin istihdam sağlanıyor. Bu şirketler çok ciddi katma değeri olan yazılım, teknoloji, elektronik gibi faaliyetler yürütüyorlar. Yazılım sektörüne hizmet ihracatı yapıyorlar. Bu uygulama, nitelikli beyin göçünün yanında şirket göçlerine de zemin hazırlar.
Dış Ticaret Verileri
Sakarya’ya baktığımızda ise açıklanan güncel dış ticaret verileri çok da karamsar değil. Bu koşullar altında bu kadarını yapmak da bir başarı. Ticaret Bakanlığımız tarafından açıklanan “faaliyet illerine göre ihracat” verilerinde ilimiz haziran ayında geçtiğimiz yılın aynı ayına göre yüzde 3,7’lik azalışla 740 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirdi. Bu rakam ile ülke ihracatının %4’lük kısmını tek başımıza karşıladık ve en çok ihracat yapan 8. İl olduk.
Buna ilave olarak TUİK tarafından açıklanan verilere göre ise ilimizde Mayıs ayında ihracatın ithalatı karşılama oranı %160 olarak gerçekleşti. Ayrıca yılın ilk 5 ayında 900 milyon dolarlık dış ticaret fazlası veren bir il olarak yolumuza devam ediyoruz. Şu an firmalarımız elde ettiği karın yarısından fazlasını finansman giderlerine ayırmak gerçeği ile mücadele ediyor. İç pazarda artan maliyetler ile döviz kurları arasında sıkışan ihracatçılarımız, küresel rekabette ciddi zorluk yaşıyor, düşük kur ciddi sıkıntı yaratıyor.
Kapasite Kullanım Oranı ve Sanayi Üretim Endeksi
TÜİK tarafından açıklanan sanayi üretim endeksi verilerine göre Türkiye Sanayi Üretimi mayıs ayında yüzde 1,7 arttı, ancak yıllık bazda ise yüzde 0,1 azaldı. İmalat sanayi genelinde kapasite kullanım oranı ise bir önceki aya göre 0,4 puan azalarak yüzde 75,9 seviyesinde gerçekleşti.
İSO İkinci 500 Açıklandı
Bu zor koşullara rağmen ilimiz adına moral veren gelişmeler de oluyor. Türkiye’nin ikinci 500 büyük firma listesinde ilimizden 19 firma yer aldı. Geçen ay açıklanan İSO ilk 500 listesinde de 38 firmamız yer almıştı. Böylelikle Türkiye’nin ilk 1000 sanayi kuruluşu içerisinde 57 Sakaryalı firma yer alma başarısı gösterdi.
Yeni üye kaydı
Odamıza 2024 yılı 01 ocak tarihinden bugüne kadar 867 yeni üye kaydı yaptık. Askıdan faale geçen üye sayımız ise 300’dür. Şu an itibariyle toplam üye sayımız 17.855’tir. Bu veriler üretim gücümüzün, rekabetçi yapımızın ve krizlere direnme kabiliyetimizin bir göstergesidir. Zor zamanlar başarılı ve güçlü şirketler doğurur. Sakarya iş dünyası da bu dönemden başarı ve fırsatlarla çıkacaktır.
Bilişim ve Lojistik OSB İhtiyacı
Bildiğiniz gibi geçtiğimiz haftalarda dünya genelinde yazılım sistemlerinde yaşanan sorun sebebiyle birçok sektörde sistemler çöktü. Bu çöküş havayolu trafiğini de etkiledi. Hava yolu, deniz taşımacılığı ve perakende gibi sektörlerde yazılım sıkıntıları, operasyonel süreçlerin durmasına ve büyük ekonomik kayıplara yol açabiliyor. Bu tür sorunlar, sistemlerin güvenilirliği ve sürekliliği konusunda acil çözümler, yazılım, bilişim ve teknoloji altyapılarının gerekliliğini ortaya koyuyor. Bulunduğu konum itibariyle Sakarya, bu konuda oluşabilecek bir kümelenme için ideal bir kenttir. SATSO olarak bir süredir bilişim ve lojistik kümelenmesini ağırlayabilecek bir organize sanayi bölgesine odaklanmış durumdayız. Yaşanan son olay ne kadar doğru bir adım attığımızı da gösteriyor. Böyle bir organize sanayi bölgesinin kurulması; modern teknolojilerin ve lojistik çözümlerin entegre bir şekilde geliştirilmesini sağlayacak bir merkez olmamıza öncülük edecektir. Sakarya'nın bilişim ve lojistik alanda bir organize bölgesine ev sahipliği yapması, hem yerel hem de ulusal düzeyde teknolojik altyapıyı güçlendirecek ve sektörlerin daha dirençli hale gelmesini sağlayacaktır. Planlama aşamasında olan bilişim ve lojistik ihtisas organize sanayi bölgesi konusunda şehrin tüm erkleri olarak hem fikiriz.
Kentsel Dönüşüm
Şehrimizden bahsederken temel sorunumuz, en acil çözüm bekleyen gündemimiz olan kentsel dönüşüme değinmeden geçmek istemiyorum. Bizim hem konut hem de sanayi alanlarında ciddi bir kentsel dönüşüme ihtiyacımız var. Bu dönüşüm, sadece estetik bir yenilik değil, aynı zamanda güvenliğimiz ve sürdürülebilir gelişimimiz için hayati bir öneme sahip. Bu süreçte eylem ve söylem birliği sağlamak, ortak hareket etmek ve görüş birliği içinde olmak, hepimizin sorumluluğudur. Mevcut durumu değerlendirdiğimizde, kentsel dönüşümün sadece kurumların çalışmaları ile değil, halkımızın katkı ve desteği ile ilerleyeceğini görüyoruz. Biz organize sanayi bölgeleri oluşturmayı da, KOBİ’lerimiz için planlı üretim ve depolama alanlarından oluşan siteleri inşa etmeyi de kentsel dönüşüm zihniyeti ile planlıyoruz. Çünkü modern altyapılar, enerji verimliliği ve çevre dostu uygulamalar, hem çevresel hem de ekonomik sürdürülebilirlik anlamında dönüşümün bir parçasıdır. Unutmayalım ki, kentsel dönüşüm sadece bir inşaat süreci değil, aynı zamanda toplumsal bir dönüşüm sürecidir. Bu dönüşüm, nesiller boyu sürecek bir miras bırakma fırsatıdır.
Mesleki Eğitim İhtiyaç Anketi
Yakın zamanda kurduğumuz Geleceğin Meslekleri ve Mesleki Eğitim Komisyonumuzda nitelikli istihdam, mesleki eğitim ve geleceğin meslekleri konusunda çalışmalar gerçekleştiriyor.
Komisyonumuz bu alandaki sorunlar ve çözüm önerilerine yönelik detaylı bir çalışma yaptı. Öncelikli olan birkaç öneriye şu şekilde sıralayabiliriz:
• işletmelere, devlet katkısı yerine, stajyer öğrenci ücretinin tamamının, devlet tarafından destek olarak verilmesi,
• işletmelerin staj ve beceri eğitimi için stajyer öğrenci alabilme oranının %5’ten %10’a çıkarılması
• Mesleki Teknik Anadolu Lisesi mezunu istihdam eden işletmelere SGK teşviki uygulanması,
Belirlenen bu temel öneriler ile birlikte üyelerimizin ihtiyacı olan kalifiye personel sorununun çözümü yönünde de komisyonumuz tarafından anket hazırlandı. Hazırlanan bu anket ile üyelerimizin; mevcut personel durumu, istihdamda yaşanan sıkıntılar ve mesleki eğitim kişisel gelişim yönünde beklentileri analiz edilecek. Ankete katılım oranının fazla olması daha sağlıklı sonuçlar almamız açısından önemli.
SATSO Whatsapp Kanalı Açıldı
Oda olarak tüm sosyal platformlarda aktif şekilde yer alıyor, faaliyetlerimizi paylaşıyoruz. Şimdi de Odamız adına yeni bir Whatsapp kanalı açıldı. Her türlü faaliyet, duyuru ve gelişmeleri anlık olarak bu kanaldan da duyuracağız.