Maltepe Üniversitesi ev sahipliğinde 22-23 Şubat tarihlerinde, yükseköğretim kurumlarının karar vericileri ve yöneticileri, öğretim üyeleri, öğrenciler ile uzaktan eğitim merkezleri gibi birçok ilgilinin deneyimlerinin paylaşılması amacıyla 'Covid-19 Dönemi Deneyimlerinin Işığında Yükseköğretimde Yeni Normal' başlıklı çevrimiçi konferans düzenlendi.
Rektör Prof. Dr. Fatih Savaşan, konferansın 'Uzaktan Eğitimi Yönetmek' başlıklı ikinci oturumuna katılarak, Sakarya Üniversitesinde Covid-19 pandemisi döneminde başarılı bir şekilde yürütülen ve Türkiye'nin yükseköğretim sistemine de model olan uzaktan eğitim sisteminin detaylarını anlattı. Salgının Mart 2020 itibariyle Türkiye'nin gündemine girdiğini anımsatan Prof. Dr. Savaşan, bu tarihten sonraki üç aylık dönemi, bazı belirsizliklerden etkilenmelerine rağmen uzaktan eğitim altyapısını uzun yıllardır kullanan bir üniversite olarak zorlanmadan atlattıklarını kaydetti. Rektör Savaşan, bu dönemde edinilen deneyimlerin ise Güz Döneminde başarıyla kullanıldığını belirtti.
'Salgın sonrasında eğitim farklı boyuta taşınacak'
Yükseköğretim alanında 2021 yılının Bahar Dönemini ise pandemi sonrasına hazırlık dönemi olarak değerlendirdiğini ifade eden Prof. Dr. Savaşan, 'Uzaktan eğitimle ilgili yaşanan belirsizlik dönemi hocalarımızı ve öğrencilerimizi yordu. Ama biz bu tecrübe ile bundan sonra yüz yüze eğitimle birlikte öğrencilerimize ekstra imkanları sunacağımız bir döneme giriyoruz. Dolayısıyla bu dönem bizi kurum olarak kazanımlarımızı olgunlaştırmayı, salgın sonrasında eğitimi başka bir boyuta taşımamızı sağlayacak' dedi. Savaşan, kriz yönetimiyle birlikte BAUM ve UZEM gibi birimlerin ise öne çıkarak değerli hizmetler yürüttüklerini aktardı.
Karar verme süreçlerini yeni duruma uyarladıklarını ve Türkiye'de ve dünyada bu alanda neler yapıldığını göz önünde bulundurduklarını ifade eden Savaşan, 'Kurum kapasitesini tanımanın ve bu kapasiteyle neler inşa edilmesi gerektiğinin önemli olduğunu tecrübe ettik. 2020 Şubat ayı itibariyle mevcut uzaktan eğitim alt yapımızın üzerine neler yapabileceğimizi kararlaştırdık ve birtakım tedbirler aldık. YÖK'ün uzaktan eğitim kararıyla birlikte kendi platformumuz üzerinden tüm kademelerimizde canlı interaktif derslerimize başladık. Kurum kapasitesini artırdık ve uzaktan eğitim platformumuzu yükseköğretim alanının hizmetine sunduk. Hocalarımız Uzaktan Eğitim Platformunu (UZEP) bir TÜBİTAK projesi haline getirerek pek çok üniversiteye hizmet sunar hale getirdi. Sistemin bileşenleri olarak sanal sınıf, duyuru, çevrimiçi sınav ölçme, değerlendirme ve raporlama gibi modülleri, yani yüz yüze eğitimde elde ettiğimiz kazanımları sağlayan her şeyi bu platform üzerinden üniversitelerimize sunduk' diye konuştu.
'Laboratuvar uygulamalarını internette erişime açtık'
Yükseköğretim alanına yenilik olarak Uygulamalı Dersler Platformu'nu da (UDEP) sundukları bilgisini veren Savaşan, 'Yüz yüze eğitimin verdiği kazanımları uzaktan eğitim modeli içerisinde verme hedefi içerisinde olduk. Laboratuvar uygulamalarını internet ortamına açık erişim haline getirdik' ifadelerini kullandı.
YÖK'e 2020 Aralık itibariyle 'YÖK Bulut Sistemi' adlı bir diğer öneriyi sunduklarını ve bu sistemin devreye alındığını belirten Savaşan, bunun da üniversitelerin bilgi güvenliğinin sağlanması ve üniversitelerle ilgili işlemlerin çok daha etkin bir şekilde yürütülebilmesi için önemli olduğuna işaret etti.
Eğitim alanında yapılan yeniliklerden de bahseden Savaşan, şunları söyledi:
'Ölçme değerlendirmeleri örgün eğitimde olduğu gibi yapılmasını önemseyerek uzaktan eğitime entegre ettik. Öğrencilere devam zorunluluğu getirdik. Aynı zamanda ders kayıtlarını tekrar izlenebilir olarak tanımladık. 7+1 ve UMDE mühendislik mesleki uygulamalarını önemsiyoruz. Bu uygulamalar sayesinde sektör ve üniversite arasında entegrasyon sağlanıyor. Öğrenciler okul döneminde teorik bilgilerini pratiğe dönüştürebileceği bir alan buluyorlar. Bu konuda sağladığımız esneklikle de öğrencilerimiz bu stajlarını bulundukları illerde yapabilecekler. Salgın döneminde öğrencilerin yaşadığı kaygı ve stresi yönetebilmeleri içinde onlara online psikolojik rehberlik ve danışmanlık hizmeti sunduk. Pek çok öğrencimiz bu hizmetten yararlandı. YÖK'ün raporuyla üniversite olarak topluluklar ve sosyal sorumluluk faaliyetleri bakımından ikinci olduk. Öğrencilerimizin sanki buradaymış gibi topluluk faaliyetlerini yönetmelerini önemsedik. Öğrencilere hedef gösterebilmemiz, onların hedeflerini destekleyebilmemiz önemli. Pandemi koşullarında tüm öğrencilerimizin zarar görmemesi ve onları destekleyebilmemiz adına üstün çabalar içerisindeyiz.'