Durahim, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

“Kadına yönelik şiddet, sadece bireylerin değil, toplumun tamamını derinden etkileyen bir insan hakları ihlalidir. Kadınlarımızın güvenle yaşayabileceği bir toplum inşa etmek hepimizin ortak sorumluluğudur. Şiddetin her türlüsüne karşı kararlı bir duruş sergilemek, yalnızca kadınların değil, tüm insanlığın vicdan borcudur.”

Kadına yönelik şiddetin önlenmesi için eğitimden hukuki düzenlemelere, farkındalık çalışmalarından kadınlara destek mekanizmalarına kadar çok yönlü bir mücadelenin önemine değinen Durahim, sözlerini şu şekilde sürdürdü:

“Şiddetle mücadelede en büyük gücümüz, kadınların yan yana durduğu bir dayanışma kültürüdür. Toplum olarak kadına yönelik şiddete sıfır tolerans anlayışını benimsemeli, bu konuda caydırıcı ve kararlı adımlar atmalıyız.”

Nimet Atasoy Durahim, İYİ Parti olarak kadınların toplumsal hayatta hak ettikleri yeri alması ve şiddetten arınmış bir yaşam sürebilmeleri için çalışmalarını kararlılıkla sürdüreceklerini belirterek, “Bugün bir kez daha ‘kadına şiddet insanlık suçudur’ diyoruz. Tüm kadınların eşit, özgür ve huzurlu bir dünyada yaşayabilmesi için mücadeleye devam edeceğiz,” dedi.

Atasoy Durahim ayrıca, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Kevser Ofluoğlu’nun 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü dolayısıyla parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında dile getirdiği açıklamalara da yer verdi.

Ofluoğlu, kadınların yaşam hakkının, güvenliğinin ve onurunun temel insan hakları olduğuna dikkat çekerek, dünya genelinde milyonlarca kadının fiziksel, psikolojik ve cinsel şiddete maruz kaldığını belirtti. Bu durumun sadece bireyler için değil, toplumun tamamı için büyük bir utanç kaynağı olduğunu ifade eden Ofluoğlu, Türkiye’de kadına yönelik şiddetle yeterince mücadele edilmediğini savunarak, şu değerlendirmede bulundu:

“Elinde koruma kararıyla bir kadın öldürülüyorsa bunun sorumluluğu güvenliği sağlayamayan İçişleri Bakanlığı ile caydırıcı tedbirleri bir an evvel uygulamaya koymayan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığındadır.”

Ofluoğlu, İYİ Parti olarak 6-17 Kasım tarihlerinde düzenledikleri Şiddet ve Şiddetle Mücadele Çalıştayı’nın önemine değinerek, kamuoyuyla paylaşılan sonuç bildirgesinin çözüm için somut bir adım olduğunu vurguladı. Çalıştayda ortaya konulan çözüm önerilerinden bazılarını şöyle sıraladı:

"Sosyal devlet anlayışının ve politikaların hak temelli üretilmesinin talep edilmesi, doğurganlık ve bakım yükünün, kadınların eğitime, istihdama ve yaşamın her alanına katılmasının önünü açmak için sosyal devlet anlayışının tesis edilmesi, kadınların çalışmasının desteklenmesi, 6284 sayılı Kanun'da belirtilen tedbirlerin uygulanması, kadınların siyasi parti içinde güçlenmesi ve eşit temsilin sağlanması, kadına yönelik şiddet ve toplumsal cinsiyet eşitliğine ilişkin farkındalık çalışmaları yapılması, zorunlu eğitime gönderilmemenin takip edilmesi, erkeklere farkındalık ve bilgilendirme eğitimlerinin verilmesi, aile içi şiddet büro amirliklerinin ve sığınma evi sayısının arttırılması, kadın izlem merkezlerinin, tecavüz kriz merkezinin ve Kadın Bakanlığının kurulması"

Bu açıklamalar ışığında Nimet Atasoy Durahim, İYİ Parti’nin kadına yönelik şiddetle mücadelede hem ulusal hem de yerel düzeyde kararlılıkla çalışmalarını sürdüreceğini ifade ederek, toplumun tüm kesimlerini bu mücadeleye destek olmaya çağırdı.