Sakarya'nın Ferizli ilçesinde Kovid-19'a yakalanan ve tedavilerinin ardından virüsle mücadeleye kaldıkları yerden devam eden doktor ve hemşireler, emeklerinin boşa gitmemesi için vatandaşlardan pandemi tedbirlerine uymasını bekliyor

Acil servis doktoru Mutaber Alioğlu:

'Yoğun bakımda yatıyorlar. Çıkan var, çıkmayan var. İnsanlarımıza sosyal mesafeyi korumayı, maske takmayı tavsiye ediyorum'

Hemşire Çiğdem Günder:

'Hava almak için balkona çıkabiliyordum sadece maskemi çıkartabileceğim bir tek orası vardı'

Acil servis hemşiresi Gizem Köse:

'Maskeyi çok dikkatli taksınlar. Bizler işin içindeydik ama yaşamak çok daha farklı bir boyutmuş'

Ferizli İlçe Devlet Hastanesinde görevli Özbekistan uyruklu acil servis doktoru Mutaber Alioğlu (67), hemşire Çiğdem Günder (27) ve acil servis hemşiresi Gizem Köse (27) hastalığa yakalandı.

Hastanede ve evlerinde geçirdikleri tedavi süreçlerinin ardından görevlerine dönen sağlık görevlileri, virüsle mücadelede sarf ettikleri emeklerin boşa gitmemesi ve hastalığın kontrol altına alınması için vatandaşlardan pandemi kurallarına uymalarını istiyor.

'Yoğun bakımda yatıyorlar. Çıkan var, çıkmayan var'

Doktor Muteber Alioğlu, AA muhabirine, 4 ay önce nöbetteyken ateşinin yükseldiğini ve yapılan tetkiklerin ardından virüse yakalandığının tespit edildiğini anlattı. Alioğlu, 5 günü hastanede olmak üzere tedavi sürecinin ardından yeniden işine döndüğünü belirterek 'İnsanlar maske takma sorumluluğunu yerine getirmiyorlar. Sosyal mesafeyi korumuyorlar. Maalesef kötü alışkanlıklarına devam ediyorlar.' dedi.

Zararlı alışkanlıkları bulunan ve kronik hastaların süreci ağır geçirdiklerini anımsatan Alioğlu, 'Yoğun bakımda yatıyorlar. Çıkan var, çıkmayan var. İnsanlarımıza sosyal mesafeyi korumayı, maske takmayı ve sağlıklı yaşamayı tavsiye ediyorum.' diye konuştu.

'Hava almak için sadece balkona çıkabiliyordum'

Virüse yakalanan hemşire Çiğdem Günder, ilk önce eşinin testinin pozitif çıktığını, kendisini izole etmesine rağmen hastalığa yakalandığını aktardı. Eşini izole ettiklerini ancak 3 yaşındaki kızının bakımı için kendisinin evde maskeyle tedavi sürecini geçirdiğini vurgulayan Günder, 'Hava almak için balkona çıkabiliyordum sadece maskemi çıkartabileceğim bir tek orası vardı. Sırt ağrılarım çok oldu, tat koku alamadım. Çok zorlayıcıydı, iştahın olmuyor, eklemlerin ağrıyor.' dedi.

Günder, hastalığı atlatınca sağlıktan daha önemli hiçbir şeyin olmadığını anladıklarını dile getirerek aynı şekilde korunmaya ve korumaya devam etmek düşüncesiyle görevine başladığını ifade etti.

'İnsan emeklerinin boşa gittiğini hissediyor'

Acil Servis hemşiresi Gizem Köse de nöbete geldiğinde çok ciddi baş ağrısı çektiğini ancak herkes gibi kendisinin koronavirüse yakalanacağını aklına bile getirmediğinden bahsetti. Ertesi sabah durumunun kötüleşmesi üzerine test yaptırdığını ve ev izolasyonuna başladığını dile getiren Köse, şöyle konuştu:

'Sonra testin pozitif çıktığını öğrendim. İnsan şok oluyor bir anda, bize olmazmış gibi düşünüyorsunuz. Ailemle yaşadığım evde kendi odamda izole şekilde 10 gün geçirdim. Psikolojik olarak çok yıpranıyor ve zor bir süreç geçiriyorsunuz. Yemeden içmeden ciddi boyutta kesildim. Şu an hala tat koku kaybım var. Baş ağrılarım ara ara devam ediyor. Ağır geçirdiğim için raporumu uzatmak zorunda kaldım ve 15. günde işe başladım.'

İşe döndüklerinde çalışma arkadaşlarının alkışlarla karşılaması ve odasının çiçeklerle donatılmasının kendilerini motive ettiğini kaydeden Köse, onların desteğinin kendileri için çok önemli olduğunun altını çizdi.

Hastalığın etkilerini hala yaşamasına rağmen görevine kaldığı yerden devam eden Köse, 'Hepimiz aynı çatı altındayız. O yüzden başlamak istedim. Ara ara ağrılarım oluyor ama hepimiz aynı risk altındayız, arkadaşlarımın yanında olmak istediğimden dolayı tekrar görevime döndüm.' ifadesini kullandı.

Köse, vatandaşlara ihtiyaçları dışında evden çıkmamaları uyarısında bulunarak şunları söyledi:

'Maskeyi çok dikkatli taksınlar. Bizler işin içindeydik ama yaşamak çok daha farklı bir boyutmuş. İnsan yaşayınca bakış açısı değişiyor. Mesafemize kesinlikle çok dikkat edelim, birbirimize bulaş çok oluyor. Kurallara uymayanları görünce insan ister istemez emeklerinin boşa gittiğini hissediyor.'