Sepet denilince ilk akla gelen Sapanca'nın Kestanelik Mahallesi'nde yaşayan 85 yaşındaki Mustafa Tunç'u ziyaret eden öğrenciler, ilk kez geleneksel el örme sepetçiliğini yerinde gördüler. Medya ve İletişim öğrencileri Kadriye Odabaş ve Sipan Botan'ın, evinin önündeki atölyesinde bulup konuştuğu Tunç, gençlere sepetçiliğin incelikleri ve zorluklarını anlattı.

Bir Ömür Süren Sepetçilik
69 yıldır baba mesleği olan sepetçilikle geçimini sağlayan ve sepet örmeye 16 yaşında başladığını söyleyen, tam 17 torunu olan sepet ustasının en büyük yardımcıları da bu işe özenen mahalledeki çocuklar. Mahallenin çocukları evin önündeki yığılı söğüt ağaçlarının dallarını soyarak Mustafa Usta' ya destek oluyorlar. Hammaddesi söğüt ağacı olan sepetlere değen küçük eller de envai çeşit sepetlere ayrı bir değer katıyor.

Hasır Sepet Plastiğe Yenildi!
Son on yıl öncesine kadar Sapanca denilince ilk akla gelen hasır sepetler o yıllarda hemen her köşede alıcı bulurken günümüzde plastiğe yenik düştü. Sepetçi Mustafa Usta, günde ortalama dört tane örme sepet yaptığını ama ucuz plastik kapların tercih edilmesi nedeniyle artık daha fazla üretse de satamadığını söyleyerek sepetçiliğin kaybolmaya yüz tutmasından da büyük üzüntü duyduğunu belirtti.

Konuyla ilgili çevre aktivistleri, plastiğin doğada 1000 yılda kaybolduğunu, hasırın ise 2 yılda eriyip gittiğini ve doğaya saygının plastiğe hayır demekten geçtiğini vurgulayarak, doğal ürünlere dönüş gerektiğini sözlerine ekledi.
Kadriye Odabaş