Geçenlerde Adapazarı basınından birkaç arkadaşla oturup çay içip, sohbet ettik. Konu konuyu açtı, söz sevdalısı olduğumuz, hayaller kurduğumuz takımımız olan Hendekspor'a geldi. Meslektaşlarımdan biri üstüne basarak şunu sordu.

'Ya Cemil abi, Hendek'te 11-12 gazeteci var. Ama nedense kalemini oynatan, takımın yararına bir şeyler yazan 2 yada 3 kişi var. Neden böyle çok merak ediyorum. Şunu söyleyebilirim ki; biz buradan neyin ne olduğunu görüyoruz ve sizleri beğeni ile takip ediyoruz' dedi. Bende o kardeşime bu sözlerinden sonra şunları söyledim.

'Ben öyle yada böyle 23 yıldır bu camianın içindeyim. Her ne kadar radyocu kimliği ile bilinsekte, 6-7 senedir çeşitli haber sitelerinde hem köşe yazdım, yazmaya da devam ediyorum. Hemde tv kanallarında program yaptım, yapmaya da devam ediyorum. Öyle yada böyle bu işin içindeyim. Neyin ne olduğunu tek pencereden değil, üç pencereden görüyorum yani. Benim alnım açık göğsümü gere gere geziyorum. Çiğ süt emmedikki karnımız ağarsın' dedim.

Bu dost sohbetinde geçen konuya binayen şunları söylemek istiyorum

Evet konu ne olursa olsun, spor, siyaset hiç farketmez eksik gördüğümüz noktaları yazdık yazmaya da devam edeceğiz inşallah. Bazıları, özellikle yazılarımızda başrol oynayan oyuncular bizlerden çok rahatsız bunun farkındayım. Bende onları çok seviyorum. Benden neden rahatsızlar doğruları yazdığım için. Elbette ki; birileri yanlışın içindeyse, sende işin doğrusunu bilip yazıyorsan bu hata yapanın, yanlış yapanın işine gelmeyecektir tabi.

Herkes her şeyi görür, fakat görmemezlikten gelir. 'Bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın' misali. Kimse etliye sütlüye karışmak istemez. Peki biz niye etliye sütlüye karışıyoruz. Biz neciyiz? Gazeteci değil miyiz. Gazeteci isek doğruları yazmak zorundayız. Bu gazeteciyim diyen her insanın asli görevidir. Demem o ki, biz görevimizi yapıyor, halkı okuyucuyu bilgilendiriyoruz.

Gerçekleri yazmaya devam edeceğim

Benim Cemil Tekin olarak, kimsenin güdümünde olmadığımı, kimseden hiçbir anlamda nemalanmadığımı hayatımı idame ettirmek için tek gelirimin çalıştığım kurumumdan olduğunu özellikle beni tanıyanlar çok iyi bilir. Onun için son nefesimize kadar gerçekleri yazmaya devam edeceğiz.

'Mart kapıdan baktırır, kazma kürek yaktırır' Atasözü gerçek oldu. Bu hafta kendi saha ve seyircimiz önünde oynayacağımız Kahta 02 Spor karşılaşması bölgemizdeki olumsuz hava koşulları nedeniyle iptal edildi. Bu bizim açımızdan iyi mi oldu, yoksa kötü mü oldu bilemiyorum. Hafta içi İstanbul'da oynanan ve bu ligin son sırasına 6 puanla demir atmış bir Sancaktepe takımını yenemiyorsak sözün bittiği yerdeyiz demektir. Bu moralsizlikle bugünkü maçın ertelenmesi daha hayırlı da olmuş olabilir diye düşünüyorum.

Ligde kalacağımıza inanıyorum

Ben, bu sancılı günlerin başından bugüne kadar söylediğim bir şeyi tekrar söylemek istiyorum. Ben Allah'ın izniyle bu takımın zoru başarıp, ligde kalacağını yani küme düşmeyeceğini düşünüyorum. İlave olarak da yazımın başlarında ifade ettiğim gibi, biz her ne olursa olsun doğruları yazmaya devam edeceğiz. Benim Cemil Tekin olarak vicdanım rahat eksik gördüğüm her şeyi yazıyorum. Ben beni bağlarım. 'Her koyun kendi bacağından asılır.'

Mutlu hafta sonları...