Sakarya'da yaşayan serebral palsili (beyin felci) 22 yaşındaki Abdülbaki Saruhan, kendisini hayatının merkezine koyan babasının yıllar süren azmi ve sabrı sayesinde yürüyememesine rağmen üç tekerlekli bisiklet sürebilmenin mutluluğunu yaşıyor.
Erenler ilçesi Çaybaşı Yeniköy Mahallesi'nde yaşayan Erhan ve Hümeyra Saruhan çiftinin oğulları 22 yaşındaki Abdülbaki Saruhan'a 1 yaşındayken serebral palsi teşhisi konuldu.
Baba Saruhan, hayatını tekerlekli sandalyede sürdürürken hastalığına bağlı olarak fiziksel ve zihinsel rahatsızlıklar yaşayan oğlunu "hayatının merkezi"ne koydu. Çalıştığı dönemde Abdülbaki için sürekli gece vardiyasına geçen baba, gündüzleri de vaktini oğlunun kişisel gelişimi için ayırdı.
Emekli olduktan sonra oğluyla daha fazla vakit geçirmek için çalışmamayı tercih eden Saruhan, Abdülbaki için evinin alt katını çeşitli spor malzemeleri, yazı tahtası, odaya konuşlandırılan kafes içinde yaylı hareket geliştirici sistemler ile oğlunun gelişimi için tasarladığı aletlerle donattı.
Ailesinin özellikle de babasının yıllar süren emekleri sayesinde motor becerilerini geliştirerek el işi tespih ve bileklik yapmaya başlayan Abdülbaki, ayakta uzun süre duramamasına rağmen üç tekerlekli bisiklet sürebiliyor.
- "Abdülbaki için 'Bunu yapamaz, boş verelim' demedik"
Baba Saruhan, AA muhabirine, Abdülbaki'nin ikiziyle 26 haftalıkken birer kilo olarak dünyaya geldiğini, ikizinin doğduğunda vefat ettiğini anlattı.
Saruhan, hastalık nedeniyle rehabilitasyon merkezlerini danışma gibi kullandıklarını, buradan elde ettikleri bilgileri evde sürekli olarak uyguladıklarını belirterek, "Her çocuk kendine özel, her çocuk için gereken şey farklı olabiliyor. Bebekliğinden beri Abdülbaki için, 'Bunu yapamaz, boş verelim' demedik. Abdülbaki ile evde kalmadık, buna dikkat ettik, sokağa çıktık." dedi.
Beyin gelişimi için sokağa çıkmanın çok büyük fayda sağladığını deneyimlediğini aktaran Saruhan, "Orada birey etrafını deneyimliyor. Kendi deneyimlemezse anlatmak çok fazla işe yaramıyor. Önemli olan deneyimlemesi, görmesi, dokunması, belki acı çekmesi, neşelenmesi. Diğer çocuklar nasıl ise aynı şekilde deneyimlemesi gerekir." değerlendirmesinde bulundu.
Saruhan, oğlunun 10 yaşında ilk ameliyatını olduğunu, sonrasında 7 ameliyat daha geçirdiğini ve bu süreçlerin insanı psikolojik olarak yıprattığını dile getirdi.
Abdülbaki'yi 14 yaşlarındayken bastonlarla kısa kısa yürütmeye başlattıklarını belirten Saruhan, "Biraz yürüyüp düşüyordu, hala çok uzun yürüyemiyor ama burada püf nokta, bu bireye bu hareketleri yaptırmazsan olanı da kaybediyorsun. Bizim işimiz biraz denizdeki suyu kovayla boşaltmak gibi. Çok uzun bir süreç, bu süreçte çok yoğun emek olması ve çocuğun da buna katılması gerekiyor. Katılımı için onu heyecanlandıracak şeyler bulmak gerekiyor." diye konuştu.
Saruhan, Abdülbaki'nin 3 yıl önce artık hastanelere gitmek istemediğini söylemesi üzerine gelişimi için farklı araştırmalar yaptığına değinerek, evinin alt katında oğluna fayda sağlayacak alan tasarladığını, buradaki çalışmalar sayesinde çocuğunun kısa mesafede bastonlarıyla düşmeden yürüyebildiğini, bisiklet kullanabildiğini kaydetti.
- "Birinci amacımız bu tür çocukların yaşam kalitesini arttırmak olmalı"
Oğlunun bisiklet kullanabilmesi için çabaladıklarını, ilk zamanlar düştüğünü ancak aldıkları önlemlerle Abdülbaki'nin şu an rahatça üç tekerlekli bisikleti kullanabildiğini söyleyen Saruhan, "Şöyle düşünün; bir insan yürüyemiyor, istediği yere gidemiyor ama bisiklet kullanıyor ve bisikletiyle istediği yere gidebiliyor. Dışarıdan çok basit gibi gelebilir ama bu çok büyük bir şey." diye konuştu.
Saruhan, Abdülbaki'nin hareketleri yoğun yaptığı zaman ondaki gelişimi gözlemlediklerini, oğlunun, parmak gelişimi için başlattıkları boncuklardan bileklik ve tespih yapma işinde ürünlerini internetten satmaya başladığını belirtti.
Oğlu için hayatında birçok fedakarlık yaptığını dile getiren Saruhan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu kadar zahmetlerin bir de duygusal yönü var. Emek verip yoruluyorsun ama görüyorsun ki karşılığı var. Karşılığını gördüğünde inanılmaz mutluluk yaşıyorsun. Abdülbaki ilk kez 5 saniye kadar ayakta durduğunda benim yaşadığım mutluluğun tarifi yoktu. Zor ve güzel zamanlarımız oldu, nihayetinde birbirimizin dilinden anladık. Her engellinin yapacağı bir şey muhakkak vardır. Elini kullanamayanın elini kullanması için imkan verirsen, süre ayırıp mücadele edersen geri dönüşü oluyor. Birinci amacımız bu tür çocukların yaşam kalitesini arttırmak olmalı."
- "Çok mutlu oluyorum, babam da kesin o yüzden mutlu oluyordur"
22 yaşındaki Abdülbaki Saruhan da babasının oluşturduğu alanda yaptığı çalışmaları anlattı.
Babasının hazırladığı alanda çalışmanın neşesini artırdığını söyleyen Abdülbaki, bisikletin kendisi için çok önemli olduğunu dile getirdi.
Abdülbaki, insanın sokağa çıktığında kendini iyi hissettiğini belirterek, şunları söyledi:
"Hayata katılmak için bisiklet çok önemli. Çok mutlu oluyorum, babam da kesin o yüzden mutlu oluyordur. Babamın gayreti olmasaydı ben bunları başaramazdım. Gayreti ve sabrı var. Bir de ben bisiklet sürerken kendimi gökyüzünde uçmuş gibi hissediyorum. Bunu neşe haline getirdim."