İslam'ın ortaya koyduğu fetih anlayışı ile batılın ortaya koyduğu fetih anlayışının birbirinden farklı olduğuna değinen Anadolu Gençlik Derneği (AGD) Sakarya İl Başkanı Ali Ahmet Çelik, 'İslam'ın ortaya koyduğu fetih anlayışının insanları diriltmek için bir çaba olduğunu aktarmak için yoğun çaba ortaya koyuyoruz' dedi.

FETİH RUHUNU DİRİ TUTMAK İÇİN ÇALIŞIYORUZ
İstanbul'un fethinin, 1969 yılında Milli Görüş teşkilatının kurulduğu günden bu yana çeşitli programlar ile icra edildiğini kaydeden Çelik, 'Burada tabii tarihi bir kronolojik bilgiyi aktarmak için değil, bu programları fethin ne manaya geldiğini, oradaki ruhu diri tutmak için yapıyoruz. Sultan Fatih'in yaptıklarını, Akşemseddin Hazretleri'nin yaptıklarını günümüzdeki gençlere nasıl olur da anlatırız diye yıllardır büyük organizasyonlara imza atıyoruz' ifadelerini kullandı.

BATILIN YANLIŞLARINI ORTAYA KOYMAK İSTİYORUZ
İslam'ın ortaya koyduğu fetih anlayışı ile batılın yanlışlarını ortaya koymak için mücadele ettiklerini ifade eden Çelik, 'Bu şehir Peygamber Efendimiz'in müjdelediği bir şehir. Bu müjdeye mazhar olmak için binlerce kilometreden gelen Eyüb el-Ensari (ra) yaptıkları fedakarlıkları gençlerimize aktarmak ve fethin manasından, ruhundan istifade etmek gibi bir gayretimiz var. Hepinizin bildiği gibi bu fetih meseleleri gündeme geldiği vakit Batı'nın ortaya koyduğu fetih anlayışı ile İslam'ın ortaya koyduğu fetih anlayışını kasıtlı olarak birbirine karıştırmak isteyen, fetih sadece kılıçla yapılıyormuş gibi aktaran bir süreçle karşı karşıyayız. Batı'nın ortaya koyduğu fetih anlayışının bütün alemi yok etmek için yapılan bir çalışma olduğunu anlatmak, İslam'ın ise ortaya koyduğu anlayışın insanları diriltmek için bir çaba olduğunu aktarmak için yoğun çaba ortaya koyuyoruz' açıklamasında bulundu.

AYASOFYA DAVASI, İSLAM ÜMMETİNİN EN MÜHİM MESELELERİNDEN BİRİDİR!
İstanbul nasıl hakkın batıla üstünlüğünün timsali olmuş bir şehir ise aynı şekilde Ayasofya Camii de İstanbul'un fethinin sembolü olduğunuz ifade eden Çelik: 'Ayasofya Camii hakkın batılı kuşatmasıdır. İlay-ı kelimetullah aşkının remzidir. İslam'ın Avrupa'daki varlığının tacıdır. İstanbul'un İslam şehri oluşunun en kadim nişanesidir. Fatih Sultan Mehmet'in vakfıdır. Ayasofya Camii, 482 yıl boyunca kıyamlara, rükûlara ve secdelere ev sahipliği yapmıştır. Ayasofya Camii, 24 Kasım 1934 yılında hukuksuz bir şekilde Bakanlar Kurulu kararı müze haline getirilmiştir ve yıllardır mahzun bir haldedir. Ayasofya'nın müzeye dönüştürülmüş olması kendini bu coğrafyaya, bu coğrafyayı da kadim bir medeniyetin fütuhat anlayışına bağlayan herkes bu mahzunluğu yüreğinde hissetmektedir.
Ayasofya Camii meselesi aynen Mescid-i Aksa gibi ümmete şümul bir meseledir. Ayasofya Camii'nin minarelerinden okunacak ezanların şahadetleri tüm Müslümanların yüreklerinde bir sürur oluşturacaktır. İnancımız ve duyarlılığımız gereği bizler dün olduğu gibi, bugün de bütün gücümüzle Ayasofya Camii için mücadelemize devam ediyoruz.' dedi.

İSTANBUL'UN FETHİNİ VE FETİH ŞUURUNU GENÇLERE ANLATMALIYIZ
İstanbul'un Fethi'nin 567. yıldönümü hem İslam tarihi hem de dünya tarihi için bir dönüm noktasıdır. Büyük fetihle sadece tarihin akışı değişmemiş, bir çağ açıp, başka bir çağ kapanmıştır. Asya ile Avrupa'yı bir birine bağlamış binlerce yıllık medeniyetin başkenti İstanbul dünya milletlerine hoşgörü, barış ve kardeşliğin en güzel örneğinin merkezi olmuştur. Büyük fethin 567. yıldönümünü kutlamanın mutluluğunu ve onurunu yaşarken; büyük kumandan Fatih Sultan Mehmet Han'ı ve şanlı askerlerini rahmet ve minnetle anıyoruz. Şanlı ecdadımızın fetih amacı, kırıp, yıkmak değil; aksine imar etmek, düzeltmektir. Bugün de bize düşen şanlı ecdadımıza ve tarihimize yakışır nesiller yetiştirmek, ilimde, fende, kültürde, barış ve kardeşlikte gönülleri fethetmektir. İstanbul'un Fethi tarihi bir vakıa olarak değerlendirilirken özellikle gençlerimizin fetih şuuruna erişmesi gerekmektedir. Geçmişten günümüze tevarüs eden bu kutlu davayı bu kutlu mücadeleyi gençlerimize en güzel şekilde aktarmalıyız. İstanbul bir şehirden ibaret değildir, İstanbul bir medeniyetin adıdır, kültürlerin buluştuğu önemli bir kültür merkezidir. Millet olarak İstanbul'u anladığımız gün fetih kavramının ne olduğunu, hadis ve sünnet kavramının önemini, kültürel birikimin farkını kavramış oluruz. Bu anlamda İstanbul'un Fethini bir şuurlanma ve öze dönüş fırsatına dönüştürmek zorundayız. 'Ya ben İstanbul'u alırım ya da İstanbul beni!' diyerek fetih için azim ve kararlılığını gösteren, Hz Peygamberin, 'İstanbul mutlaka fethedilecektir. Onu fetheden komutan ne güzel komutan, onu fetheden ordu ne güzel ordudur' müjdesine mazhar olan büyük komutan, genç nesillere örnek teşkil etmektedir. Hedefine ulaşmak için gemileri karadan yürütecek kadar fethe inanmış şanlı ecdadın torunları olarak, onların bıraktığı mirasa sahip çıkmak ve onlara layık olmak genç nesillerin en büyük ideali olmalıdır.

FETİH RUHUNU YAŞAMAYA DAVET EDİYORUZ
Dünya genelinde yaşanan coronavirüs gerçeğinden dolayı bu sene programı alışılageldiği üzere herhangi bir stadyumda yapamadıklarını belirten Çelik, 'Bütün dünyayı etkisi altına alan coronavirüs gerçeğinden dolayı bu pandemi sürecinde ne yazık ki Türkiye'nin dört bir yanında bir araya toplanan İstanbul sevdalıları ile bu yıl fiziksel bir buluşma gerçekleştiremeyeceğiz. Ancak sürecinden başından beri şartlara teslim olamayan tavrımızı bir kez daha yineliyor ve alternatifler üretmeye devam ediyoruz. Bu yıl İstanbul'un Fethi programını online platformlarda ve canlı yayınlarla icra edeceğiz. Başta Sakarya halkı olmak üzere bütün insanımızı fetih ruhunu yaşamak için davet ediyoruz' dedi.