Atatürkçü Düşünce Derneği Sakarya Şube Başkanı Aslıhan Ateş yaptığı açıklamada;
'Atatürk'e ve devrimlerine gönülden inanmış kişilerin hedef alındığı 90'lı yıllarda her iki aydınımızı da hain bir suikast sonucu kaybettik. Onlar tam bağımsız, laik ve demokratik bir Türkiye Cumhuriyetini savunuyorlardı. Biliyorlardı ki; ülkemizin çağdaş ve aydınlık geleceği Mustafa Kemal Atatürk'ün yolundan geçmekteydi.
Uğur Mumcu'nun devlet içindeki dinci yapılanmaya dikkat çektiği konuşmalarını, Muammer Aksoy'un tam bağımsızlık ilkesinden asla ödün verilmemesi gerektiğine dair düşüncelerini hatırladıkça bizler bugün onların ne kadar haklı olduğunu çok daha iyi anlıyoruz.
1.5 senedir olağanüstü hal içinde bulunan ülkemizin durumuna şöyle bir bakalım;
Milli Eğitimin, çocuklarımızı akıl ve bilimden uzak türlü vakıfların eline teslim ettiği, ekonomide hemen her şeyin dışardan alındığı, üreticinin de tüketicinin de dar boğazda olduğu, verimli tarım arazilerinin amaç dışı kullanıma açılması için yasaların çıkarıldığı, yurdumuzun hemen her yanında ormanlarımızın ranta kurban edildiği, kadın ve çocuk tacizlerinin hiç olmadığı kadar arttığı ve yurttaşlarımızın daha pek çok sorunla baş etmeye çalıştuğı bir dönemden geçiyoruz.
Yetmezmiş gibi; Suriye konusunda mevcut siyasi iradenin izlediği yanlış politikalar ordumuzu, Suriye'de bir kez daha yeni bir cephede savaşmak zorunda bırakmıştır. Ülkemiz çıkarlarına yönelik olarak terörist gruplarla her yerde ve her zaman mücadele edilmesi gerektiği inancındayız. Mevcut siyasi iradenin, Suriye politikasındaki yanlışlıkların bir an önce düzeltilerek Esad rejimi ile ülkemiz çıkarlarına yönelik işbirliği içinde olması da büyük önem taşımaktadır. Emperyalist politikaların başarılı olmaması için sınırlarımızda konuşulan teröristlerin ortadan kaldırılması ve Esad rejimi ile işbirliği, TÜrkiye Cumhuriyeti'nin bu aşamadaki önceliğidir.
Milletimizin umudu kahraman Türk ordusunun mutlak bir zaferle barışı tesis edeceğine şüphemiz yoktur. Ancak kahraman ordumuzun başarısı ve gayreti siyasi iradenin yanlış politikalarına heba edilmemelidir. Ayrıca belirtmek isteriz ki; Böylesine zor bir zamandan geçerken iktidar sahipleri nefretten ve ötekileştirmekten uzak, saygın ve kucaklayıcı bir dil kullanmalı, kendisi gibi düşünmeyen insanları etiketlemekten vazgeçmelidir.
Birlikteliğe en çok ihtiyaç duyulan bu zamanda Türkiye Cumhuriyeti'nin tapusu olan, ülkemizin kurtarıcısı ve kurucusu Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde kazanılmış olan 'Lozan Zaferi' tartılmaya açılmamalıdır.
'Yurtta barış Dünya'da Barış' ilkesi yeniden yaşama geçirilmeli, gerçek milliyetçiliğin, tam bağımsız ve çağdaş bir ülke yolunun Atatürkçü Düşünceden geçtiği unutulmamalıdır.
Ülkemizin içeride ve dışarıda en kısa zamanda huzur ve barış ikliminde kavuşmasını diliyor, bir kez daha ödünsüz Atatürkçü Uğur Mumcu, derneğimizin kurucu genel başkanı Muammer Aksoy ve aynı uğurda yaşamını yitirmiş tüm şehitlerimizi saygı ve özlemle anıyoruz.' ifadelerinde bulundu.