Sakaryaspor taraftar grubu Tatangalar, TFF 2. Lig 7'nci haftasında oynanan Sakaryaspor - Amedspor karşılaşmasının ardından yaşananları netleştirmek adına sosyal medya hesabından önemli açıklamalarda bulundu.

Sakaryaspor'u karalamaya çalışanlara yönelik son noktayı koymak istediklerini dile getiren Tatangalar, sosyal medya hesabından şu ifadelere yer verdi;
'13 Ekim 2018 Cumartesi günü sahamızda oynadığımız Amedspor müsabakası ile ilgili yaşanan gelişmeler neticesinde konunun muhatabı olmamamıza rağmen yaşananları netleştirmek adına açıklama yapmak isteriz.

Öncelikle özüne dönme sinyalleri veren ve 90 dakika oynadığı mükemmel futbolla Amedspor'u adeta sahaya gömen, tüm tahriklere karşı alın teri ile 3 puanı hanemize yazdıran takımımızı canı gönülden kutluyoruz. İki gündür hakkımızda sistematik olarak iftira ve bin bir yalan ile yürütülen karalama kampanyasını ve buna alet olan sözde siyasileri hayretler içerisinde izlemekteyiz. Bu güne kadar suskun kalmamızın nedeni konuların nereye gideceğini bildiğimiz ve birilerine söz hakkı vermeyip son noktayı koymak içindir.

Tatangalar'ın geçmişinden, yaptıklarından haberdar mısınız? Dikine bir yargılama mekanizmasına sahip addedip her şeyi ve herkesi karalayarak gerçekten öz değer kazandığınızı zannediyor musunuz?
Biz kimsenin ne siyasi ne de diğer toplum yargılarını hiçe sayarak açıklama yaptırabileceği veya faşistlikle itham edebileceği bir taraftar grubu değiliz. Bizler bu şehri tribünden seven güzel vatanımızın ve şehrimizin tüm durumları ile ilgilenen bir taraftar grubu, aynı zaman da sivil toplum örgütüyüz.

Bugüne kadar hiç bir deplasmana birilerinden icazet alarak gitmedik! Hele ki bizleri sosyal medya hesaplarından tehdit ederek gelemeyeceğimizi, çekineceğimizi sanan 3-5 çakala diyecek tek sözümüz var '2 Mart'ta tribün dersi nasıl verilir göreceksiniz!'

Mağdur edebiyatı ile farklı yerlere çekilen mevzubahis görüntü ve müzikler yaklaşık stadyum açıldığından beri (özellikle de Afrin operasyonundan sonra daha yoğun bir şekilde) neredeyse her maçımızda seyirci ile buluşmaktadır.

Görüntüler en son Niğde Anadolu FK maçında da gösterilmiş, Niğdeli 15 Temmuz kahramanı Ömer Halis Demir ve o hafta içerisinde toprağa verdiğimiz Şehidimiz Uzman Çavuş Ömer Özdemir Niğde taraftarı ile karşılıklı tezahürat ile anılmış, tüm stadyum görüntüleri rahatsız olmaksızın dakikalarca ayakta alkışlamıştır. Amedspor'un kahraman askerlerimizin destan yazdığı görüntülerden neden rahatsız olduğuna anlam verememekle beraber, 'görüntüler Amedspor maçına özel yapıldı' şeklinde bilinçli yürütülen kirli algı operasyonunu da kınıyoruz.

Ayrıca maçı takip eden herkesin vicdanı şahittir ki, müsabakanın 80'nci dakikasına kadar en ufak bir saha olayı olmamıştır. Rakip takım maçı kaybedeceğini anladıktan sonra sistematik şekilde çirkefliğe başlamıştır. Başta '21' numaraları oyuncusu oyundan çıkarken sarf ettiği sporcu ahlakına uymayan sözler ve '10' numaralı oyuncunun maraton tribünümüzün önüne kadar geldikten sonra hayali bir ülke adı söyleyip 'oraya bekleriz' demesi üzerine kısa süreli gergin bir ortam oluşmuştur. Oluşan bu gergin ortam sağduyulu bir şekilde bastırılmış, maç normal seyrinde sona ermiştir.

Bütün tahriklerine rağmen amacına ulaşamayanlar sosyal medyada bin bir iftira ile algı operasyonuna kalkışmıştır. Sosyal medyada 'Taraftarlar Amedspor soyunma odasını bastı' 'Yöneticiler Amedspor'a saldırdı' 'Maçtan önce Amedspor'a saldırdılar' başlıkları altında daha kendi içerisinde tutarsız bir biçimde videolar paylaşılmış, sistematik bir şekilde mağdur edebiyatı ile sportif başarısızlık örtülmeye kalkışılmıştır.

Aynı zamanda emniyet güçleri ile aralarında olan gerginliği 'taraftar soyunma odası bastı' olarak paylaşıp algı oluşturmaya çalıştıkları videoda rakip futbolcuların ettikleri küfürler ve 'polis memurusun tekme atıyorsun' şeklindeki beyanları açık bir şekilde duyulmaktadır.

Mutat vasıtalarla gündeme oturma çabalarına ait tezleriniz çürümüştür. Şampiyonluk nidalarıyla statları inleten, şehrinizde bile iyiliklere imza atmış bir sivil toplum örgütü olarak takındığımız tavırdan asla vazgeçmeyeceğiz. Gazabımızın büyüklüğü de iyiliğimizle doğru orantıdadır bunun sağlamasını yapmak isteyenler Tatangalar'ın geçmişini araştırabilir.

Herkesin de malumudur ki bizim Diyarbakır halkı ve Diyarbekirspor taraftarı ile Gaffar Okkan gibi bir ortak değerimiz bulunmakta ve dostluğumuz sağlam temellere dayanmaktadır. Bunu bilen Sakarya halkı tahriklerin başladığı 80'nci dakikaya kadar gerginliğe müsaade etmemiştir. Maçın geri kalanında ise tahriklere -ırkçı söylemden uzak bir şekilde- anlık tepkiler verilmiştir.

Bizleri 10 saniyelik videolarla galeyana gelip eleştiren Diyarbekirspor taraftar grubuna sesleniyoruz; Deplasman yasağı olan maçta sporu sadece spor olarak gördüğümüz için yasağınızı bizler kaldırtmış sizleri bu şehirde en iyi şekilde ağırlamıştık. Aynı şekilde bizde Diyarbakır'da benzer misafirperverlikte karşılandık. Ama anlıyoruz ki iyiliklerin denize atılması elzem olmuş. Bizler dostluğumuzu da, hasımlığımızı da çok iyi yaparız kimsenin şüphesi olmasın!

Vicdanı olan herkese soruyoruz?! Gaffar Okkan gibi nice yiğitleri, kınalı kuzuları çok sevdiği evlatlarından, analarından, babalarından ayıranlara karşı yapılan operasyonlardan kim neden rahatsız olabilir? Siz Vatanseverler olarak bunlardan nasıl rahatsızlık duyarsınız! Fistan giyip devlet kuracağına inanların saflarında mısınız? Yoksa vatansever misiniz?

Sosyal medyada sistematik olarak algı operasyonuna uğradığımız bugünlerde yanımızda olan, taraftar gruplarına ve şehrin seçilmişlerine teşekkür ederiz. Ayrıca o gece maça gelip de bize atılan iftiralar hakkında tek bir kelime etmeyip şehri sahipsiz bırakan milletvekillerimize(!) ve bu şehrin ekmeğini yiyip üç maymunu oynayan kuruluşlara ayrıca teşekkürlerimizi sunarız.

Son olarak belirtmek isteriz ki Tatangalar,1990 yılında kurulmuştur ve pankartı asamayacağımız bir deplasman tribünü inşa edilmemiştir! Bu bilgiler ışığında hakkımızda gerçekleştirilen algı operasyonunu lanetliyoruz.

Bir kez daha vatanımızın bütünlüğü için siper olmuş ve bu yolda canını vermiş şehitlerimizi büyük bir minnet ve rahmetle anıyoruz.
Bizi en iyi siz bilirsiniz, yine de siz bilirsiniz!'