Açıklamada şu ifadelere yer verildi:

'Öncelikle yeniden AKP Gençlik Kolları Başkanlığı'na seçilen Enes Serdar'ı tebrik eder, çalışmalarında başarılar dileriz. Öte yandan kurulduğundan bu zamana kadar içerisinde eğitim, kültür ve sanat öğretileri sunan Sapanca Sosyal Gelişim Merkezi'ne de artık pek inanmamakla birlikte bu şekilde çalışmalarını sürdürmelerini dileriz. Ancak bir husus var ki; ülkemizin genelinde de durumun böyle olduğunu bilmek son derece üzücüdür. Bildiğiniz üzere 16 Aralık 2017 Cumartesi günü Sapanca Halk Eğitim Merkezi'nde içeriğinde tiyatro gösterilerinin olduğu, şiir ve kompozisyonların okunduğu sanatsal ve edebi bir etkinlik düzenledik. Ancak etkinlik öncesi salon bulma konusunda bir hayli sıkıntı yaşadık. Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğü'nden ilk olarak 17 Aralık 2017 Pazar günü saat 19:00-23:00 saatleri arasında salonu bize tahsis etmelerini talep ettik ve kendileri de talebimize olumlu yanıt verip gün boyu kullanabileceğimizi söylediler. Daha sonra öğrendik ki; salon aynı gün 13:00-17:00 saatleri arası AKP Kadın Kolları için tahsis edilmiş. Yani hazırlanmamız için 2 saatlik bir zaman dilimi kalıyordu ki bu da imkansız bir şeydi. Tamam, olabilir, programlar çakışabilir dedik. Sapanca Turizm Fakültesi'ne başvurduk, olmaz dediler. Saygı duyarız. Köprübaşı mevkiinde bulunan Sapanca Sosyal Gelişim Merkezi'ne başvurduk. Bize verilen cevap aynen şu şekildeydi; 'Salonu kendi faaliyetlerimiz dışında hiçbir kurum ya da kuruluşa vermiyoruz, yalnız kendi etkinliklerimiz için kullanıyoruz.' Buna da saygı duyduk. Ancak aradan bir hafta bile geçmeden, 20 Aralık 2017 Çarşamba günü AKP Gençlik Kolları İlçe Kongresini bu, 'hiçbir kurum ya da kuruluşa verilmeyen' salonda, yani Sapanca Sosyal Gelişim Merkezi'nde yaptı. Bizim merak ettiğimiz nokta şu 'salonu yalnızca kendi etkinliklerimiz için kullanıyoruz' derken oradaki gizli özne olan 'biz' kelimesi AKP'yi mi temsil etmektedir? Şayet cevabınız evetse büyük bir problem var! Şayet cevabınız hayırsa ortaya başka bir soru çıkmaktadır; Eğer siz AKP değil de devletin halka sunduğu bir gelişim merkezi iseniz, Ülkü Ocakları, 'EĞİTİM ve KÜLTÜR' Vakfı olarak sanatsal bir faaliyet düzenlemek için salonu talep ettiğimizde bize olmaz deyip de AKP'ye salonu neden tahsis ettiniz? Biz cevabını halihazırda biliyoruz, aslında cevabı herkes biliyor. Bu durumda biz de şu soruyu soruyoruz; Elinizde bir salon var, ortada iki talep var. Talep edenlerden biri siyaset üstü bir kurum olan bir 'Eğitim Vakfı', diğeri ise bir 'siyasi parti'. Salonu bu durumda hangisine tahsis etmek daha mantıklıdır? Bizim gücümüzü, sabrımızı, irademizi kimse sınamaya cüret etmesin. Ülkü Ocakları yaklaşık 2 bin 500 yıllık yazılı Türk tarihinin her aşamasında farklı isimlerle var olmuştur. Eğer sabrımız taşarsa olacaklardan sabrımızı taşıranlar sorumludur! Son olarak o Sosyal Gelişim Merkezi'ni yöneten yetkili şahıslara bir sözümüz var. En tehlikeli insanlar, kapasitesinin üstündeki makamlara gelmiş küçük insanlardır… Saygılarımızla.'