İnşaat Mühendisleri Odası Genel Başkanı Cemal Gökçe, 17 Ağustos Marmara Depremi'nin 19'uncu yıldönümüne günler kala Erenler ilçesinde düzenlenen 'Depreme hazır mıyız?' başlıklı toplantıda konuştu.

İnşaat Mühendisleri Odası Sakarya Şubesi'nin ev sahipliği yaptığı toplantıya 17 Ağustos depreminden etkilenen Bursa, Balıkesir, Kocaeli, İstanbul, Tekirdağ ve Çanakkale illerinden oda yöneticileri ve basın mensupları katıldı. Depremle ilgili sunum yapan Gökçe, 17 Ağustos Depremi ve yaşanan diğer depremlerin Türkiye'ye verdiği zarardan bahsederek, devlet yetkililerini bu konuda gerekli çalışmayı yapmaya davet etti.

İstanbul'da yakın gelecekte 7'nin üzerinde büyüklükte deprem beklediklerini belirten Gökçe, '17 Ağustos'u değerlendirirken ülkemizin tarihine ve bu bölgeye bir kez daha bakmak gerekiyor. İstanbul, yani Bingöl'den başlayan Kuzey Anadolu fay hattı geliyor, yakınımızdan geçiyor, Marmara denizini yarıyor ve oradan Yunanistan'a geçiyor. Bu fay, son derece önemli bir faydır. Sürekli olarak deprem üretmiştir. 1966 Varto Depremi de Kuzey Anadolu fayı üzerinde olmuştur. 1939 Erzincan Depremi de aynı şekilde. 17 Ağustos 1999 depremi de bu fay üzerinde olmuştur. Bu fay üzerinde bir deprem olmuşsa, o deprem geriye doğru veya ileriye doğru mutlaka büyür. 17 Ağustos Gölcük merkezli deprem, Kuzey Anadolu fay hattının yeni bir deprem üreteceğiyle karşı karşıya bıraktı bizi. İstanbul'da Avcılar'ı, Bağcılar'ı, Güngören'i başka yerlerinde eğer 50'den fazla yapınız yerle bir oluyorsa, 30 bin yapınız önemli ölçüde zarar görüyorsa, Marmara Denizi'nin içinden geçen ve yapı stokunun son derece sorunlu olduğu bildiğimiz İstanbul'un 7 ve üzeri yaşayacağını bildiğimiz bir depremde nelerle karşılaşacağımızı bir düşünün' dedi.

Gökçe, yaşanmasını muhtemel gördüğü deprem felaketinin İstanbul'a 100 milyar dolarlık ekonomik zararı olacağının hesaplandığını kaydederek şöyle konuştu:

'Kuzey Anadolu fay hattının ürettiği tarihsel depremlere baktığımızda; yaklaşık olarak 250 yıllık dönemlere denk gelen 7 ve üzeri büyüklükte depremlerin olduğunu görüyoruz. 1766 Depremini dikkate aldığımızda 250 yıllık periyoda ulaşıldığı anlaşılmaktadır. 17 Ağustos 1999 Depremi ile birlikte bu sürenin artı/eksi 30 yıl olarak hesaplandığı ve beklenen depremin olma olasılığının yüzde 63 olduğu öngörülmektedir. Nasıl 17 Ağustos depreminde İstanbul, Eskişehir, Zonguldak ve yaklaşık olarak 15 ilimiz etkilendiyse, İstanbul depreminden de bu bölge yeniden etkilenecektir. İstanbul depremi 7 ve üzeri büyüklükte bir deprem ortaya çıkaracaktır. Sesimizi yükseltmezsek çok pahalıya mal olacak bize, 17 Ağustos'u aratacak. Türkiye ekonomisi, ben 1999 yılında değerli meslektaşlarım İstanbul'un yaşayacağı bir depremde sırf İstanbul'da can kayıplarının dışında ortaya çıkacak ekonomik kaybın 100 milyar dolar olduğunu hesaplamıştım, yanlış değil bu, bugün için de geçerli. Ülkemizin bağımsızlığıyla eş değer bir durum bu.'

Ordu ve Rize'de yaşanan sel felaketine değinen Gökçe, 'Birkaç gün önce Ordu'da yağmur yağdı, Rize'de yağmur yağdı, İstanbul'da yağmur yağdı, Ankara'da ve Bursa'da yağmur yağdı birçok ilimizde yağan yağmurlar her nedense afete dönüşüyor. Akarsu yatağını eğer 100, 200, 300, 400 yıl öteye giderek, o akarsuların taşkın kısmının nerelere kadar uzandığını bilmeden o bölgelere yapı yaparsanız, köprü ayak açıklıklarınızı ona göre hesaplayamazsanız, Ordu'da yaşandığı gibi köprüleriniz çökecek, evleriniz ve yapı stoklarınız açıktır ki akarsuların altında kalacaktır. Sayın Rize başkanı bağırarak koşuyor seli görünce. Akarsu yatağı üzerine yapılan o yapıyı akarsu taşkınını etkilememesi mümkün değil.' diye konuştu.