Sakarya Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkanlığı tarafından düzenlenen Büyükşehir Akademi'de dersler devam ediyor. Tarihi Alicanlar Konağı'nda gerçekleştirilen Mesnevi Okumaları dersinde Dr. Öğretim Üyesi Sezai Küçük, öğrencilerine Tasavvuf sevgisi ve Aşk'tan bahsetti.

Mutluluk Allah'ı sevmektir
Dr. Öğretim Üyesi Sezai Küçük, 'Tasavvuf Allah sevgisidir. Sevgi aşırı ve ifrat derecesine çıkınca adı 'aşk' olur. Allah bir kulunu sevince, o kulun ismi de 'aşık' olur. Aşk, insanoğlunun tarihi kadar, hatta ondan da eski bir geçmişe sahiptir. Bu yolculukta önce Allah kulunu sever sonra kulu Allah'ı sever. Maide Suresi'nin 54. Ayeti'nde 'Allah onları sever, onlar da Allah'ı severler' ifadesi geçer. Hz. Mevlana, 'Senin gönlünde de Allah sevgisi iki kat oldu, arttı ise, şüphe yok ki Allah'da seni seviyor demektir' derken Hz. Peygamber'in bir hadisinden bize bahsetmiştir: 'Kul Allah'ını ne kadar severse, Allah da onu o kadar sever.' diye buyurmuştur. Allah, kulunu sevince dünya da, ahiret de o kulun olur. Bundan daha büyük mutluluk olamaz. Bir insanın Allah'ı sevebilmesi, Allah'ın onu sevmesinin ispatıdır' dedi.

En büyük lütufzaşk
Konuşmasına devam eden Küçük, 'Hz. Mevlana gibi arifler bu sırrı keşfetmişler ve Allah'a gerçek vuslatın ancak Hakk'ın lütfuyla olabileceğini belirtmişlerdir. Bu lütufların en büyüğü de aşktır. Aşığın Hakk'a vuslatı zamanla olur. Ve bu noktaya ulaşıncaya kadar bütün sevgiler, mecazi aşklar bir köprü vazifesi görür. Aşkın sevginin neticesi 'teslimiyettir.' Mutasavvıflar seven kimsenin kendi nefsini değil, sevdiğini ön plana çıkardığı üzerinde ısrarla durmuşlardır. Gönlünü Allah'a vermiş ve iradesini O'na teslim etmiş olan kişi işte bu noktada aşka ulaşmış, ilahi sevgiliyi bulmuştur. Mevlana'nın da ulaştığı nokta tam burada kendini gösterir' dedi.