İlimizde birkaç gündür soğuk ve yağışlı hava etkili oluyor. Ülkemizi etkisi altına alan soğuk ve yağışlı havanın ilimize ne zaman geleceği ve hatta ne kadar kalacağı biliniyor artık.

Aşağı yukarı hangi sorunların yaşanacağını da tahmin etmek mümkün…

Sakarya’da ne sorun yaşanabilir?

Vahşi hayvanların şehre inmesi söz konusu olmaz, tsunami oluşmaz.

Belki ana arterlerde buzlanma olur, kar yağışında yollar kapanabilir ve belki sonrasında nehir taşkınları falan yaşanabilir. Bunlara bağlı trafik kazası belki de çatı uçması falan…

Peki insan merak ediyor yetkililer bizi neden uyarır?

Ne yapayım ben? Nehrin önüne mi geçeyim, soğuk havayı mı durdurayım, yolları mı tuzlayayım?

Ya da evde hastalanırsam, fenalaşırsam yetkililer, “Kardeşim biz seni uyarmadık mı? Seni almaya ambulans yollayamayız” mı diyecek?

Belki de eşi doğum yapan adama, “Biz sizi uyardık. Siz nasıl doğurmaya kalkıyorsunuz. Bir eşine bile mukayyet olamıyorsun” diyebilirler.

Arkadaşım yetkililerin vatandaşı uyarma konusunda bir yetkisi mi var? Ya da daha net sorayım, tek yetkiniz vatandaşı uyarmak mı?

Ya da daha kazık yerden sorayım, vatandaşı uyarmak dışında ne yaptınız?

Yolları tuzlamaktan aciz kaldığınızı gördünüz mü?

Elektrik kesintileri umurunuzda oldu mu? Elektrik kesintilerin haber vermek isteyenleri isyan ettirircesine 186 numaralı telefonun meşgul çaldığına tanık oldunuz mu?

Yüzlerce köy yolu (Büyükşehir yasası ile adını değiştirip mahalle yapınca mahalle olan yerlerin yolları) günlerce kapalı kaldı mı?

Gerçekten milletle dalga geçtiğinizi düşünüyorum.

Okulları tatil edelim, bazı memurlara izin verelim bir de vatandaşı uyarıp kendimize bir kahve alalım…

İdeal yetkili modeli bu mudur?

Size gelen vatandaşı da, “Ben seni uyarmadım mı lan” diye azarlamanızı öneririm.

Hatta isterseniz tartaklayın, arada.

Ama lütfen insanlarla dalga geçer gibi, “Yetkililer vatandaşı yoğun kar yağışına karşı uyardı” haberleri yayınlanmasın.

Ben vatandaşım kardeşim. Siz de yetkilisiniz. Tek yetkiniz, tek yapabildiğiniz vatandaşı yoğun kar yağışına karşı uyarmak mı?

Yapmayın Allah aşkına yapmayın…