Adapazarlı özdeyiş sanatçısı ve fikir adamı M. Selahaddin Şimşek (Ş.) Sakarya Üniversitesi'nde düzenlenen panelde anıldı.

Sakarya Üniversitesi Sosyoloji Topluluğu ve Türkiye Yazarlar Birliği Sakarya Şubesi'nin düzenlediği panele Adapazarı Belediye Başkanı Mutlu Işıksu, Türkiye Yazarlar Birliği Sakarya Şubesi Başkanı Dr. Hasan Sağlam, Sağlık-Sen Sakarya Şubesi Başkanı Abdullah Sönmez, Selahaddin Şimşek'in ağabeyinin oğlu işadamı Necmettin Şimşek ve sanatçının akrabaları, karikatürist Osman Suroğlu, Değişim Yayınları sahibi yayıncı İsmail Aydın, Beyaz Leke Tiyatrosu'nun yaşayan üyelerinden Mehmet Sami Çakmak, işadamı Şadi Tanış, Rahmi Sak ve Eczacı Engin Gündoğar'la birlikte Şimşek'in arkadaşları, dostları ve öğrencileri katıldı.

Düşünceleri, özdeyişleri, posterleri, kısa yazıları ve derinlikli sohbetleriyle kısacık bir ömre büyük bir örnek hayat sığdıran, Adapazarı'nın dünya çapında değerli yazar ve sanatçısı M. Selahaddin Şimşek hakkında 'Çağı Sorguya Çeken Adam' söyleşisi, 2007'de Kral TV 'Okuma Zamanı' programında yayınlanan 'Ş.'nin hayatını ve kültür sanat mücadelesini anlatan sinevizyon gösterimiyle başladı.

SAÜ Kongre Merkezinde gerçekleşen söyleşinin moderatörlüğünü Sakarya Üniversitesi Öğretim Görevlisi Serhat Demirel yaptı. Çocukluğunda sohbet etme imkanı bulduğu ve kendisine defter ve kalem hediye eden Selahaddin Şimşek'in, sanatçı kişiliği, evrensel kültürü, fikirleri ve yerli, milli kültür mücadelesiyle Adapazarı tarihi ve sosyolojisindeki yerinin asla doldurulamayacağını anlatan Demirel, '25 yıldır ilk defa üniversitemizde Selahaddin Şimşek için buluşuyor olmamız elbette bir eksiklik ve bunda benim de payım var. Üzgün olduğumu söylemeliyim. Bundan sonra umarım Ş.'nin değeri hem şehrimizde hem de üniversitemizde hakkıyla bilinecektir.' diyerek sözü Sakarya Gazeteciler Federasyonu Başkanı Zeki Aydıntepe'ye bıraktı.

Yeni Sakarya Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Zeki Aydıntepe, Selahaddin Şimşek'i geç tanıdığını ve erken kaybettiğini, kendisinden çok şey öğrendiğini söyleyerek başladığı konuşmasında, Selahaddin Şimşek hakkında gazeteci Mustafa Özcan'ın yazdığı yazıyı okudu ve onun 'Adapazarı'nın Ebu Zer'i olduğunu' söyledi. Gazetede yayınladığı bir yazısında 'darbe' kelimesinin 'ihtilal' olarak yayınlanması üzerine nasıl titizlikle uyarıda bulunduğunu, '12 Eylül ihtilal değil darbedir' dediğini aktaran Aydıntepe, Selahaddin Şimşek'in dönemin belediye başkanı Ünal Ozan'ı müstehcen yayın yapan RTL kanalının kapatılmasına Yeni Sakarya'da yazdığı yazıyla nasıl ikna ettiğini hatırlatarak sanatçının toplumsal mücadelesine de örnek verdi.

Selahaddin Şimşek'in kurduğu ve yönettiği Beyaz Leke Tiyatrosu'nun baş rol oyuncusu Alaattin Taşçeken ise konuşmasına şair Eşref'in bir beyitiyle başladı. 'Biz hüdayı nabitiz. Bizde muallim hakkı yok.' beyitinin adeta Selahaddin Şimşek için söylenmiş olduğunu ifade eden Taşçeken, tiyatro günlerini, turne ve sahne maceralarını, okul yıllarından itibaren beraber olduğu sanatçıyla ilgili hatıralarını paylaşırken 'Okuldayken hiç takmadığı kravatı mezun olduktan sonra devamlı takmaya başladı. Hürriyetine çok düşkündü.' diyerek sözlerini tamamladı.

2006'da Adapazarı Belediyesi'nde ilk Selahaddin Şimşek gününü gerçekleştiren Yazar ve Kültür Tarihçisi Fahri Tuna, 'Selahaddin Şimşek'in arkadaşı ve dostu olan Ekrem Yüce'nin Büyükşehir Belediye Başkanı olmasının, kültüre büyük önem veren Mutlu Işıksu'nun da Adapazarı Belediye Başkanı olmasının Adapazarı'nın ve Selahaddin Şimşek'in kültür ve sanatta hakettiği yere gelmesi için önemli bir fırsat olduğunu' söyleyerek başladığı konuşmasında Selahaddin Şimşek'in hayatını dönemlere ayırarak anlattı. Selahaddin Şimşek'in özdeyişlerinin bilim, tarih ve felsefe kadar önemli sosyolojik tespitler olduğunun altını çizen Tuna, Sakarya Üniversitesi'ndeki bu toplantının Sosyoloji Topluluğu tarafından düzenlenmesinin anlamlı olduğunu söylerek Sefa Gökçe ve arkadaşlarına teşekkür etti. Selahaddin Şimşek'in farklı dönemlerde okuyup yazdığı ve sohbet halkaları kurduğu kahvehanelerdeki ilim ve sanat derslerine vurgu yapan Tuna 'Sanatçının şehrimizin fikir hayatında nasıl büyük bir yere sahip olduğunu anlamak için hepimizin Selahaddin Şimşek'in paltosundan çıktığımızı söylemek yeterlidir.' dedi.

Selahaddin Şimşek'in son dönemlerinde yanında olan öğrencisi Cihat Zafer, Alaattin Taşçeken tarafından söylenen şair Eşref'in meşhur beyitine atıfta bulunarak 'Biz hüdayı nabit değiliz. Üzerimizde muallim hakkı vardır. Biz Selahaddin Şimşek'in öğrencileriyiz.' diyerek başladığı konuşmasında 'Fransa'da yanan Notre Dame kilisesinin tamiri için toplanan paralar bize örnek olsun. Victor Hugo'nun eserindeki Esmeralda'yı sinemada canlandıran kadın oyuncunun kocası 100 milyon euro bağış yapıyor. Biz hangi eserimiz için 100 milyon lira bağışta bulunuyoruz? Hangi sanatçımız için 100 dakikamızı ayırıyoruz? Sait Faik Parkının mezbelelik hali içler acısıdır. Fikre karşı olmak başka, zalim olmak başkadır. Adil olmalıyız. Sanata, sanatçıya dost olmalıyız. Bu gidişle euro 7 lira da olur, 70 lira da olur. Kültür, sanat, bilim, gereken kıymeti vermeyenleri rezil rüsvay eder. Kültürün eli ağırdır, şamarı da çok acı verir.' dedi. Genç sosyolog arkadaşlarıma sesleniyorum diyen Cihat Zafer 'Selahaddin Şimşek, çalışkandı, ilericiydi, özgürlükçüydü. Yerli ve milli olmanın önemini ilk ondan duyduk. İnançlarına samimi olarak bağlıydı. Çıkarı için değil gerçekten inanıyordu. Adildi. Kibardı. Sakın yobaz olmayın, diyordu. Gözyaşı değil ter dökün, diyordu. Sahte her şeye karşıydı. Sosyolojik düşünelim. Tepemize dikilen apartmanların küçük tuvalet pencerelerinin baktığı boşluğa ne diyoruz? Aydınlık. Uyanık olun. Aydınlık dedikleri yer apartmanın en karanlık yeri. Sizi kandırmalarına izin vermeyin. Eski Adapazarı evlerinin bir penceresinden Serdivan'ın karlı tepeleri diğer penceresinden bahçede çiçek açmış ağaç görünüyordu. Gerçek aydınlık buydu, bizi aldatıyorlar. Selahaddin Şimşek ne diyordu? 'Tavşandan şapka çıkartmaları isteninceye kadar sihirbazlar şapkadan tavşan çıkarmaya devam edeceklerdir! Balonların gururu iğnelerle karşılaşıncaya kadardır!' Aklınızın iğnesini modern yalanların balonlarına batırın. Farklı düşünün. Her açıdan, her yönden bakın. Sadece bilmek yetmez, yaşayın. Çünkü ölüm var. Unutulup gitmemek için Selahaddin Şimşek'in yolundan gitmek gerekir.' Cihat Zafer konuşmasının sonunda Edmond Rostand'ın ünlü eseri Cyrano De Bergerac'tan 'İstemem eksik olsun' tiradını dinletti ve 'Selahaddin Şimşek'in şöhrete ve dünya malına karşı tavrını işte bu tirad çok güzel özetliyor. Selahaddin Şimşek'in bizim onu anmamıza ihtiyacı yok. Bizim onun değerini anlamaya ihtiyacımız var.' dedi.

Toplantıya katılan Adapazarı Belediye Başkanı Mutlu Işıksu ise yaptığı konuşmada 'Çağı Sorguya Çeken Adam: Selahaddin Şimşek söyleşisinde dostlarla bir araya geldim. Çok mutlu oldum. Adapazarı'mızın değerlerini, fikir ve düşüncelerini yaşatarak gelecek nesillere aktaracak çalışmalarda yer alacak ve Ada'mızı fikir ve sanatın merkezi haline hep birlikte getireceğiz. Adapazarını çok seviyoruz. Selahaddin Şimşek'in adını ve fikirlerini yaşatacağız.' diyerek toplantıyı düzenleyen ve söyleşiye katılanlara teşekkür etti.

MEHMED SELAHADDİN ŞİMŞEK (Ş.) - 1953 - 2 NİSAN 1994
Adapazarı eşrafından, Fatih Medresesi mezunu, Orhan Cami Kürsü Vaizi Cevdet Hoca'nın en küçük oğlu M. Selahaddin Şimşek, şehrin bilgili ve zarif insanlarından olan ağabeylerinin sahip olduğu Atlantik Kitabevi ile adeta bir kültür çevresinin içine doğmuştu.

Yetmişli yılların sonunda arkadaşlarıyla birlikte açtığı ve neredeyse Türkiye'de bir ilk olan vitrin düzenlemelerini kendi elleriyle yaptığı İhvan Kitabevi ise uzun yıllar Adapazarı kültür ve düşünce dünyasına yön vermişti.

Yönetmeni ve başrol oyuncusu olarak Türkiye'nin her yerine turne yapan Beyaz Leke Tiyatrosu'nun da kurucusu olan M. Selahaddin Şimşek, arka kapaklarında posterlerini yayınladığı Zafer Dergisi başta olmak üzere bir çok yayına ve yazara öncülük ve hocalık yaparak şehrin bilgi ve görgüsünün artmasında büyük pay sahibi olmuştu.

Yetiştirdiği öğrenciler ve farklı düşüncelere sahip çevrelerden temas ettiği kişilerin çokluğu ve çeşitliliği, sinema, tiyatro, tarih ve edebiyat alanında uçsuz bucaksız bilgisi, çevresini etkileyen karizması, sanatçı duruşu, şıklığı, zarafeti, hazır cevaplığı, nükteleri, inancına ve doğrulara tavizsiz bağlılığıyla şehrin hafızasında derin izler bırakan M. Selahaddin Şimşek, Sakarya sosyolojisine imzasını atmış bir rol model olarak dönem dönem adresi değişen kahvehanelerde açtığı farklı fakültelerle adeta tek başına bir üniversite sayılmayı hak etmişti.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da, Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesinde Kent Meydanında yaptığı mitingde Selahaddin Şimşek'in 'Hakikatler, yapraklarını hiçbir sonbaharın dökemediği asırlık ağaçlardır!' özdeyişini okumuş ve 'Hep beraber bu kıymetli kardeşimiz için birer Fatiha okuyalım' diyerek meydanı dolduran binlerce Adapazarlı ile birlikte M. Selahaddin Şimşek için dua etmişti.