Bir yanda AK Parti diğer yanda hepsi!

AK Partililer Sakarya’da ve tüm Türkiye’de adeta “biz tek, siz hepiniz” diyerek büyük bir ringde tek başlarına mücadele etti. AK Parti’nin ortaya koyduğu manifesto anlamlıydı çünkü AK Parti dışındaki tüm partiler olmayan güçlerini birleştirdiler ve yanlarına sonradan örgüte dönüşüveren bir cemaati de alıp AK Parti’ye tüm güçleriyle abandılar. Fakat sonuç ortada, abandıkları omuzları kırıldı, belleri büküldü, dilleri tutuldu!

Bu seçimlerde bir kez daha şahit olduk ki bu necip millet kendisine “cahil” yakıştırması yapanlara zaferi tattırmayacak kadar akıllı ve kendilerine “koyun” diye hakaret edenleri kırmayacak kadar da yardımseverdir!

Büyük, iddialı ve detaylı bir seçim sonrası yazısı yazma niyetinde değilim. Ancak ilerleyen satırlarda bu konuda pek de tutarlı olmayan kalemim fikir değiştirirse şimdiden kusuruma bakmayın, yok planladığım gibi giderse zaten sorun yok.

Başbakan dahil belki de Türkiye’nin kahir ekseriyeti “muhalefetin güçsüz” olduğundan yakınır. Bu konudaki fikirlerim yaşadığımız “olağanüstü” seçimlerden sonra tamamen olmasa da “değişti” diyebilirim.

Yaşadığımız coğrafyada sürekli şikayet ettiğimiz muhalefet, eften püften işlerle uğraşmaktan büyümeye, gelişmeye ve son 12 yıldır tamamen değişen “Yeni Türkiye’yi” anlamaya bir türlü vakit bulamıyorsa veya özellikle bu vakti harcamayı zul sayıyorsa bizim için mahsuru yok, demek ki güçlü bir muhalefetin var olması için sebep de yok!

Bize göre hava hoş, kendileri bilir…

Bu minik analiz Türkiye’nin genel yapısıyla ne kadar ilgiliyse Sakarya için de o kadar ilgili. Küçük bir Türkiye mozaiği olarak gördüğümüz Sakarya’da da durum böyle. Güçlü bir muhalefetin varlığının Sakarya siyasetine renk, ahenk ve dinamizm getireceğini söyler dururken muhalefetin sürekli olarak “biz almayalım” tarzındaki davranışlarını ve garip açıklamalarını anlayabilmiş değiliz. Varsa anlayabilen hele bir geliversin de şu cahile anlatıversin. En az 2 saat söz kesmeden dinlemezsem çaylar benden, hem de Furkan’da…

Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı Zeki Toçoğlu önderliğindeki AK Parti ekibi büyük bir zaferle seçimlerden ayrılırken muhalefete de “kapak” üstüne kapak yapmayı da ihmal etmedi. Her seçimden sonra “biz nerede hata yaptık” diye arpacı kumrusu gibi düşünen muhalefetin bu düşünceyi seçimlerden önceye alıp “biz nerede hata yapabiliriz?” seviyesine çıkarmasını görmeye galiba benim ömrüm yetmeyecek…

Sakarya’daki muhalefet partileri ve onların adayları asla ispat edilmemiş ve aylardır ülke geneline yayılan, eşi benzeri görülmemiş “çamur at izi kalsın” hedefinden zerre öteye gidememiş boş argümanları seçim stratejisi olarak belirleyip her yerde bunları anlatıp oy istediler. Meraklı bakışlarla her yanlarına gelen, ellerini sıkan mitinglerine şöyle bir bakanı da partilerine oy verecek zannettiler. Bu zan o kadar büyüdü ve onları kuşattı ki etraflarındaki “büyük yalanı” fark edemediler, hal böyle olunca da “Pazartesi Günü Başkanım” egosunun sinsice kendilerine kuşatıp fethetmesini fark edemediler.

AK Parti Sakarya’da Zeki Toçoğlu ile birlikte çıktığı uzun ve yorucu seçim maratonunda 16 ilçe ve büyükşehir belediyesini alarak kırılacak rekor bırakmadı, adeta rekorun da rekorunu kırdı.

Bu büyük seçim başarısının altında ne var? Sadece Başbakan’ın tüm Türkiye’ye yayılan etkisi ve gücü mü? Buna inanıp stratejisini bu manasız yolda kuranların halini 30 Mart gecesi gördük!

Sakarya’da seçimlerde “ezici bir fark” yapan AK Parti’nin özel bir sırrı yok emin olun. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın etkisi elbette çok büyük ama sadece Başbakan’ın gücü değil AK Parti’yi Sakarya’da ve pek çok ilde başarıya taşıyan.

Hiç kimse güvenmediği birine borç para vermez…

Evini barkını, çoluğunu çocuğunu emanet etmez!

Seçimlerin anahtarı buydu muhalefet anlayamadı!

Sadece karşı tarafı hakaretamiz cümlelerle eleştirmek seçmende “güven” algısını oluşturmuyor. Bu güveni inşa edemiyor, dolayısıyla bütün seçimlerde sandıklar başlarına yıkılıyor. Proje açıklayanlar olmadı mı? Elbette oldu. Ama o projelerde ayaklar yere basmadı, olabilirlik değerleri tartışılmadı hep vaat edildi hep söylendi. Kimi onlarca kilometre raylı sistem sözü verdi. Kimi de bulvarı komple trafiğe kapatıp altını da otopark yapma hayallerine daldı gitti. Ancak vatandaş bu hayaller üzerinden oylarını kullanmadı. Tıpkı geçtiğimiz 12 yıl içinde defalarca yaptığı gibi!

Sakarya, bu kadar hizmet etmiş bir Başbakan’a vefasızlık yapıldığını yalnız bırakılmaya çalışıldığını gördü ve destek vermek için var gücüyle savundu. Bunu yaparken de Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı Zeki Toçoğlu’nun anlattıklarını dinledi, yani ona güvendi. Bu güveni veren Başkan Zeki Toçoğlu söylemlerinde çok dikkatli davrandı kişisel olarak kimseyi kırmadı ama Başbakan’ın açtığı yoldan da sonuna kadar gideceğini defalarca söyledi.

Başkan Toçoğlu’nun Sapanca Kurtköy’de yaptığı mitingde söylediği bir cümleyi unutmuyorum, ömrüm oldukça da unutmamayı diliyorum. Toçoğlu o mitingde: “Biz nefsimizi cebimize koyup Başbakanımızın ardında memleket için yola çıktık. Asla dönmeyiz…” demişti.

Başkan Toçoğlu bu cümleyi söylediğinde salonda kısa bir sessizlik oldu. O anda insanların Toçoğlu’na ve duvardaki asılı duran Başbakan Recep Tayyip Erdoğan posterine nasıl baktıklarını gördüm. Bu anlara şahitlik edecek iki gazeteci arkadaşım da yanımdaydı. Orada insanların gözündeki “biz sana güveniyoruz” bakışına bir kez daha tanık oldum ve anladım ki vatandaş güvenmediğine alameti farika bile olsa asla oy vermiyor, zafer duygusu yaşatmıyor.

Sakarya’da 17-0 yaparak tüm muhalefeti hallaç pamuğu gibi atan AK Parti’nin asıl sırrı işte burada. Başbakan’ın tüm Türkiye’ye verdiği güveni Sakarya’da Başkan Zeki Toçoğlu aynen devam ettirdi. Uçuk kaçık projelerin içinde kaybolmadı. Bambaşka bir mecraya çekilmeye çalışılan bir yerel seçimin nasıl kazanılacağının örneğini de verdi.

Hülasa; Sakarya Başkan Zeki Toçoğlu ve ekibine sonuna kadar “güvendi.”

Ama muhalefetin hiçbir adayına, hiçbir ilçede başkanlık yaptıracak kadar “güvenmedi!” İşte muhalefetin bir türlü anlayamadığı asıl “turpun büyüğü” buydu! Muhalefet ne olduğunu anladığında seçimler bitmiş, zafer şarkıları çoktan söylenmeye başlanmıştı…

Cümleten geçmiş olsun!

www.twitter.com/gazetecibo