Hayvanları neden severiz? Hayvan sevgisi nedir?

Şimdi bazı insanlara bu sorular sevgilerini hissettirecekken, bazılarına ise ''yabancı'' gelecek.

''Hayvan sevmeyen, insan sevemez'' cümlesine katılmıyorum. Doğrusu ''Hayvan sevmeyen insan kendini dahi sevemez'' olmalıydı.

Hayvanlar bazen dert ortağımız, bazen mutluluk kaynağımız…

Peki neden onlara şiddet uyguluyoruz?

Bu bana ülkemizde ki şu başlıkları hatırlatıyor;

''Cani adam karısını katletti''

''Vahşice boğazından kesilen kadın 'Ölmek istemiyorum' dedi''

''Sevgilisinin öldürdüğü genç kız parçalarına ayrılarak çöp konteynırına atıldı''

''Cinnet geçiren adam karısını vurdu''

Ne demek istediğime daha açık bir şekilde değinmek istiyorum. Ortak noktaları ne diye soracak olursanız eğer, karşılarında ki varlığın tamamen savunmasızlığı…

Psikolojiye merak saldığım bir dönem, bir psikoloji kitabında masumiyetin insanlar üzerinde hırçınlığa sebep olduğunu okudum. Örnek olarak da bir bebeği gördüğümüzde sevgimizi onu sıkarak gösterdiğimizden bahsediyordu. Dürüst olmak gerekirse mantığımla örtüşmedi ya da ben gerçekten inanmak istemedim. Şimdi ise o cümleyi sorguluyorum. Kendimi kandırmış, kendi kendimi yanıltmış olabilir miyim?

İnsanları şiddete iten şey gerçekten masumiyet mi? Yoksa bu sadece takılan bir kulp mu?

Benim fikrimi soracak olursanız eğer, güç bir bağımlılıktır. Kullanması ve başvurması en kolay yol olmasıyla birlikte satıldığı bir yer ya da temin eden biri yoktur. Güç insanın içinde, keşfettiği an açığa çıkan, kontrolü en zor duygudur.

Başında da belirttiğim gibi savunmasız olmak ya da masumiyet, bu fitili ateşleyen her neyse, hep güçsüz olana karşı kullanılır. Gücü zayıflığa dönüştüren şey ise dile getiremediklerini yumruk, tekme, silah ve bıçakla ifade etmeleridir.

Bir kadına, bir hayvana gösterilen şiddetin görülmekte olan mahkemesinde hakimde, savcıda vicdanlarımızdır. İçimizde büyüttüğümüz tek şey daima sevgimiz olsun….