Hayırlı Ramazan'lar Hayırlı Cuma'lar diliyerek bugünkü yazımıza başlayalım...

Efendim; Sizlere Hendek'te bu hafta yaşanılanlardan bahsetmek istiyorum. Bu hafta Hendek'te gündem bayağı yoğundu. Belediyede bir birim müdürünün sürekli yerinin değiştirildiğini söylemesi bunun Sakarya'da ki bir çok haber sitelerinde yayınlanması. İçme suyumuzla kimin yada kimlerin oynadığı. Belediyenin gerek içme suyu ile gerekse Mezbahane Binasında kendisine küçük bir oda verilerek, müdürlük görevine devam eden müdürle alakalı basın açıklaması yapması. Ak Parti Hendek Belediye Başkan Adayı'nın içinde olduğu bir fotoğraf karesinin basında farklı lanse edilmesi. Hendek'li basın mensubu büyüklerimin birbirlerine sosyal medya üzerinden gönderme yapmaları gibi...

Bir kaç gün önce sosyal medyada gezinirken bir haber dikkatimi çekti. Haberin başlığında 'Hendek Belediyesinde neler oluyor? Şehit kardeşine büyük ayıp' yazıyordu. Gerçekten de durum başlıkta ki gibi miydi... Konu edilen müdür Kültür ve Sosyal Hizmetler Müdürüydü. Fakat bu birime Basın ve Halkla İlişkiler Müdürü atanınca o da o saatten sonra Hal Müdürü oldu. Haberde geçtiği gibi Hal Müdürünün yeni görev yeri Belediye Mezbahanesinde bulunan küçük bir oda imiş. Hal böyle iken müdür kendince yaşadığı sıkıntıları Ankara'ya kadar taşımış. Süreç bu şekilde ilerlerken Belediye de hemen jet hızıyla bir açıklama yapıp durumu kamuoyuyla paylaştı...

Açıklamada Şehit kardeşinin üzerinden duygu sömürüsü yaptığını, müdürün hakkında sayısız şaibe ve soruşturma varken Şehitlik gibi yüce bir makamın adını kullanarak, toplumu yanlış yönlendirme çabası içinde olduğunu vs. gibi ifadelere yer verilmiş. Taraflar durumu bu şekilde izah ederken sonuç nedir ne değildir hep beraber bekleyip göreceğiz.

Sonrasında ise Mübarek Ramazan ayını idrak ettiğimiz şu günlerde sıcağında etkisiyle iftar saati gelsede şöyle kana kana su içeyim diye bekleyen vatandaşın su yerine mazot mu, benzin mi yoksa gazlı su mu içtiği olayına gelelim...

Basında da çıktığı gibi acaba bu işin içinde sabotaj mı var... Ak Parti İlçe Başkanı'nın sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada bu tezi doğrular cinsteydi. Başkan yaptığı açıklamada hem bizi korkuttu hemde olabilir mi diye de düşündürdü...

Hendek'te bildiğim kadarıyla iki şebeke var. Biri yeni şebeke olan Dikmen Balkayadan gelen su, diğeri ise eski şebeke olan Uludereden gelen su.

Bırakın Türkiye'yi, Dünya'nın su ihtiyacının büyük bir bölümünü karşılayan Hendek ve Hendek'teki su fabrikalarıdır. Fakat görünen o ki teşbihte hata olmaz 'Terzi kendi söküğünü dikemezmiş' misali...

Nasıl olurda eğer durum doğru ise biri senin suyuna müdahale ediyor, bu olay bu kadar basit mi yahu...

O akşam suyu içenlerin hastanede soluğu aldığı, yemek yapan ev hanımlarının yemeklerini çöpe döktükleri, sonrasında gelen tepkilerin üstüne tedbir amaçlı suyun kesilmesi bu seferde temizlik ihtiyacı anlamında herkesin mağdur olduğu paylaşımları bolca sosyal medyadan gördük. Bunun suçlusu kim bu eğer doğruysa bu zaafiyet neden oldu. Kim ya da kimler suyumuza el attı...

Belediyenin bu konuyla alakalı yaptığı açıklama beni tatmin etmedi. Sivil Toplum Kuruluşları'ndan, Parti Başkanları'ndan pek ses çıkmadı. Ak Parti İlçe Başkanı dediğim gibi sosyal medya hesabından açıklama getirdi. Onun haricinde ertesi gün CHP İlçe Başkanı da bir açıklama yaparak Belediyeden cevap beklediğini yazdı.

Çalışmalarını takdir ettiğim, kendisiyle alakalı bir çok yazı yazdığım Büyükşehir Belediye Başkanından da bu konuyla alakalı bir açıklama bekliyorum. Sayın Başkanım, Sakarya suyunu çeşmesinden içiyor bilboardlarını şehrin dört bir tarafına asmakla olmuyor. Bak o akşam biz Hendekliler suyu çeşmeden içemedik. İyi ki içemedik, içseydik belkide zehirlenip ölecektik. Sizden bu konunun takipçisi olmanızı istiyoruz...

Su olayı ile alakalı CHP İlçe Başkanı'nın yaptığı basın açıklamasını bir gazeteci kardeşim kendi haber sitesinde servis ederken, Ak Parti Hendek Belediye Başkan Adayı'nın CHP İlçe Başkanı'na hayırlı olsun ziyaretinde bulunurken çekilen fotoğraf karesini basın açıklaması yapılırken oradaymış gibi lanse etmesini etik bulmuyorum...

Son olarak gazeteci büyüklerimin birbirleriyle köşelerinden veya sosyal medya üzerinden atışmasına en başından beri bir anlam veremiyorum. Nedir paylaşamadığınız alıp veremediğiniz şey, bu Hendek hepimize yeter de artar bile.

Bugün 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü. Bu vesileyle tüm işçi kardeşlerimin bayramlarını kutluyorum...