Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Sakarya Milletvekili ve TBMM Anayasa Komisyonu Üyesi Muhammed Levent Bülbül, beraberinde İl Başkanı Ahmet Ziya Akar ve il yöneticileriyle, partisinin Pamukova, Geyve ve Kaynarca teşkilatlarını ziyaret etti.

24 Haziran seçimlerindeki çalışmaları nedeniyle teşkilatlara teşekkür eden Milletvekili Bülbül, ziyaretlerinde ABD'nin sergilediği tutuma da değindi.

'Türkiye'ye reva görülen muamele normal bir durum değildir' diyen Bülbül, 'Türk milleti tarihin her döneminde olduğu gibi, Anadolu topraklarında fazla görülen, bu topraklara layık görülmeyen bir millettir. Bunun sebebi de, bu topraklarda oldu-bittilere müsaade etmeyişimiz, bu toprakları gerçek manada vatan yapmanın değerini biliyor olmamız ve Allah'tan başka hiçbir gücün önünde diz çökmüyor olmamızdandır. Bu vasfımızı devam ettirmemiz gerekiyor. Birileri şuan Türkiye'ye bir şeyleri dikta etmeye, bir takım zorlamalarla oldu-bittilerle Türkiye'nin bileğini bükmeye gayret ediyor. Bahanelerden biri de Rahip Brunson. Bunların hepsi safsatadır. Rahip Brunson işin zahiri kısmıdır. 15 Temmuz hazırlanırken, düğmeye basılırken, ABD'nin mutlaka bir takım düşünceleri, Türkiye'nin geleceğine dair mutlaka planları olmuştur. Türk milleti, bu planları bozdu Allah'a şükürler olsun' dedi.

Tarihten misaller de veren Bülbül şöyle devam etti:

Türk milleti her zaman oyunları, tezgahları bu şekilde bozan bir millet olmuştur. Milli mücadelemizde bunun en önemli kanıtıdır. Milli mücadelede Türkiye, Sevr antlaşması ile kendisine layık görülen haritayı çöpe atmıştır ve İstiklal Harbi ile muvaffak olarak Misak-ı Milli dediğimiz bu toprakları vatan olarak tescil ettirmiştir. Bunu da kimsenin tensibiyle, müsaadesiyle yapmamıştır. O gün çok yorgun, çok bitkin olan ve çok bedeller ödemiş bir millet olarak oyunu bozan Türkiye, bugün de mücadele etmek zorundadır.

MESELE İÇ SİYASET VE YÖNETİM DEĞİL
Efendim, Recep Tayyip Erdoğan olmazsa bunlar olmazmış. Yalan. 100 yıl geçtikten sonra dünyada haritalar, devletler yeniden şekilleniyor. 1. ve 2. Dünya savaşında bitmeyen hesaplar var. Adeta 3. Dünya savaşının tamtamlarının çalındığı bir dönemdeyiz. Bu noktada meseleyi Türkiye'deki siyaset, Türkiye'deki yönetim noktasına getirmek gafletten başka bir şey olmaz. Tarihimizde bir Balkan bozgunu vardır, bunun gibisini Allah bize yaşatmasın. En az Anadolu kadar Balkanlarda Türk'tü. Anadolu kaybedilirse ne kadar acı doğacaksa Balkanların kaybı da bizim açımızdan öyle bir acıydı. Fakat kaybettik. Adam yerine koymadığımız Bulgar ve Yunan çetelerinin İstanbul'un eteklerine kadar yanaştığı, koskoca Osmanlı Ordusu karşısında mesafe elde ettiği günleri yaşadık. Bu bizim açımızdan büyük bir azaptır. İbretlik bir dönemdir. Ordu ve insanlar bir birbirine düştü.

BUNLAR NE ZAMAN OLDU?
Edirne'de bazı fitne odakları dediler ki; 'Edirne'yi Enver alacağına Bulgar alsın.' Enver Paşa (Allah rahmet eylesin), büyük Türk Milliyetçisi, dava adamı. Osmanlı paşası alacağına kim alsınmış, Bulgar alsınmış. Aldı da ne oldu, Edirne tarihinde görmediği acıları yaşadı. Bizim tarihe şan veren millet olarak, çok önemli günler ve çok önemli başarılar kazandığımız gibi, çok büyük hezimetlerimiz de oldu. Bunlar ne zaman oldu? Tefrikaya ve bir birimize düştüğümüz, inancımızı kaybettiğimiz anlarda bu yıkımlar yaşandı. Şu an Türkiye'nin bir birine kenetlenmesi lazım. Milliyetçi Hareket Partisi'nin yaptığı şey başka bir şey değil. Milliyetçi Hareket Partisi, Türkiye'de yüzde 15 veya 20'lik bir kitleye sahip olabilir. Fakat, Türkiye'nin geleceği açısından bugünkü meselelere bakıldığı zaman, sıkıntılar peş peşe gelecek gibi görünüyor. Yüzde 15 veya 20'lik bir kitlenin memleket adına doğruları söylüyor olması netice ve etki manasında yeterli değildir. Şu an bu anlayışın büyük bir çoğunluğun paylaştığı bir anlayış haline dönebilmesi lazım.

CUMHUR İTTİFAKI DEĞERLİDİR
Milli birlik ve beraberliği sağlamada siyasi yapıların bir biriyle yakınlaşması ve bu anlayışla birleşerek hareket etmesinin büyük değeri vardır. Bu anlayış birliği bir partinin, başka bir partiye egemenliğini devretmesi yahut iddialarını terk etmesi, partisinin anahtarlarını başka birine teslim etme manasında değildir. Bu, inandıkları ölçüsünde ve inandığı değerler çerçevesinde bir araya gelip, onun gereğini yapmaktan başka bir dava değildir. Şu an yapılan şey odur. Yoksa hiçbir siyasi yapı bu dönemde olduğu gibi durmaz. Biri, diğerine der ki, bana bakanlık ver, şu kurumu ver. Bu dönemde bunlara dair bir emare göremezsiniz. Bu birliktelik Genel Başkanımızın da ifade ettiği gibi, önce ülkem ve milletim anlayışı ile gerçekleşmiş bir birlikteliktir.'

AKAR'DAN LİYAKAT VURGUSU
MHP İl Başkanı Ahmet Ziya Akar ise, 'Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin tam manasıyla devreye girmesi, işlerlik kazanması ile ülkemizin gerek dahili, gerekse özellikle Ortadoğu kaynaklı harici tehlikelere karşı Devlet mekanizmasının ve icra kabiliyetinin yükselmesi ve güçlenmesi amaçlanmaktadır. Yaşanan acı tecrübelerden de hareketle liyakate, ferasete ve işin ehline duyulan özlem ve bunun devamında da işin ehillerinin ülkeyi yönetme anlamında söz sahibi olmasını sağlayacak yeni sistem, meşruiyet anlamında da halkın yüzde 50'sinden fazla bir oranla kabul görmüştür' dedi.

'Yeni hükümet sisteminin devreye girmesi 24 Haziran seçimlerinde Cumhur İttifakının ciddi bir başarı sağlamasıyla mümkündü' diyen Akar, şöyle konuştu:

ANKETLE YÖNLENDİRME YAPILDI
'Bu da Allah'a şükür sağlandı. Cumhur İttifakı'nın adayı Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın Cumhurbaşkanı olarak seçilmesi, Meclis'te Cumhur İttifakı'nın çoğunluğa erişmesi bizim için önemliydi. Bunlar memleketin ve milletin selameti adına, olumlu kazanımlar. Gönül isterdi ki, birden fazla milletvekilimiz olsun, iki olsun üç olsun. Ancak takdir edersiniz ki, girmiş olduğumuz seçim normal şartlarda gerçekleşen bir yarış değildi. Seçimler, anket şirketlerinin kendi temennilerini yansıttığı topluma da bunu empoze ederek, yönlendirmeye çalıştığı bir ortamda geçti.

MHP'Yİ YÜZDE 5.5 GÖSTERDİLER
MHP'nin bulunmadığı bir meclis yapısına toplumun alıştırılmak istendiği bariz şekilde görülürken, MHP'nin, Sakarya'da yüzde 5.5'lerde gösterildiği, ülke genelinde barajı aşamayacağı, rakiplerimizin ise çok önde ve çok büyük siyasi başarılar elde edeceği söylemleri vardı. Ortaya çıkan sonuç, Sakarya'da yüzde 14'e varan oran ki, bu oran Marmara bölgesindeki en yüksek orandır. Türkiye'de ise yüzde 11'lik oran ile tüm yıpratma çalışmalarına ve manipülasyonlara rağmen MHP, kendi kurumsal kimliği ile Cumhur İttifakı'nın da başarısına katkı sağlamak suretiyle kendi başarısını da temin etmiş oldu. Şu an MHP, TBMM'de 49 milletvekili ile yasama faaliyetlerinde etkin, yürütmeye de destek veren bir paydaştır. Bu hususta da sayın Genel Başkanımızın da ifade ettiği gibi önümüzdeki 5 yıllık süreçte Cumhur İttifakı'nı ayakta tutmak ve Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin işlerlik kazanması için elimizden geleni yapacağız.'