Bülbül, Mecliste düzenlediği basın toplantısında, infaz düzenlemesi teklifine ilişkin görüşmelerin Genel Kurulda devam ettiğini, AK Parti ile birlikte verilen teklifin amacının koronavirüs salgını nedeniyle cezaevlerindeki doluluğa bir rahatlama getirilmesi olduğunu söyledi.

Özellikle CHP'nin, teklifin TBMM Başkanlığına sunulmadan önce cinsel suçlar, uyuşturucu ve kadına yönelik şiddet konularının kapsam dışı bırakılması durumunda teklife olumlu yaklaşacaklarını ifade ettiğini hatırlatan Bülbül, teklifle ilgili İYİ Parti kanadından da birtakım kırmızı çizgilerin olduğunun belirtildiğini bildirdi.
Teklifin kamuoyuna yansıması sonrasında özellikle cinsel suçlar, uyuşturucu ticareti ile kadına yönelik şiddeti içerecek ne kadar suç varsa bunların kapsam dışında bırakıldığının görüldüğünü belirten Bülbül, şunları ifade etti:
'Bu konuda AK Parti ve MHP son derece titiz bir çalışma ortaya koydu. Fakat teklif Genel Kurula geldikten sonra ortaya farklı bir tablo çıktı. Özellikle CHP'nin, HDP ve İyi Parti ile birlikte kanunun çıkmaması yönünde hamleler içerisinde olduklarını görmekteyiz. Bu, toplumun gündeminden kaçırılmak istenen siyasi manevralardır. Daha önce kanuna olumlu baktığını ifade edenler, daha önce kanunun eksikliklerinin olmasına rağmen geçmesinin faydalı olacağını ifade edenler bugün kanunun Genel Kurul'dan çıkmasını engellemek üzerine faaliyet yürütmektedirler. Israrla, 'Cinsel suçlar, kadına şiddet, adam öldürme ve uyuşturucu ticareti bu kanun kapsamı dışındadır' diyor olmamıza rağmen konuşma sırası gelen her milletvekili, 'Sizler kadına şiddeti, uyuşturucu ticaretini, cinsel suçları affediyorsunuz' gibi klişe ile toplumu zehirlemeye devam etmektedirler. Bu kabul edilebilir bir durum değildir. Teklifin, bu kadar acil geçmesi gereken bir ahvalde hala suistimal ediliyor olmasını kabul etmek mümkün değil.'

Bülbül, HDP'nin teklifin, terör suçlarını kapsamıyor olmayışından dolayı çıkmasını istememesini anladıklarını, CHP'nin ise kanunun çıkmasını istiyor gibi gözüktüğünü ancak Genel Kurulda terör propagandası yapanların, terör örgütü üyesi olup da silahlı çatışmaya girmemiş olanların, devlete karşı isyan suçu işleyenlerin infaz indiriminden yararlanmasını talep ettiğini söyledi.

BU NASIL BİR İKİ YÜZLÜ SİYASETTİR?
Gerekçe olarak da 'siyasi suçlular' denildiğini ancak kanunda 'siyasi suçlular' diye bir kavramın olmadığını söyleyen Bülbül, ifade edilen tüm suçların terörle mücadele kanununda yer alan suçları kapsadığının altını çizerek, şöyle devam etti:
'İki gazeteciyi örnek gösteriyorlar ama bunun bu madde kapsamında yararlanma söz konusu olduğu zaman bütün terör örgütü üyelerinin ve terör propagandası yapanların faydalanacağını bu milletten gizliyorlar. Bu ahlaki bir tavır değildir. Bu suçlar devlete karşı işlenmiş, devlet kendine karşı işlenen suçları affedermiş...Terör suçları devlete karşı işlenmiş suçlar değildir. Evet, bunun içerisinde devlet de vardır ama bu kamu düzeni ve millete karşı işlenmiş suçlardır bunlar. HDP terör suçlarının bu kapsama dahil edilmesini açıkça ifade ediyor fakat CHP bunu Genel Kurulda bir politika olarak uygularken dışarıya sanki böyle bir talebi yokmuş gibi bir görüntü vermeye çalışıyor. Ya olduğunuz gibi görünün ya da göründüğünüz gibi olun. Bu ikiyüzlü siyaseti memleket daha fazla taşıyamaz. Samimiyetle, 'Terör suçlarını işleyenler de bu kanundan faydalansın istiyoruz. Bunun için bu görüşmeleri bloke ediyoruz.' deyin ki millet bilsin bunu.'

Muhammed Levent Bülbül, sağlıkta şiddet konusunda yasayla ilgili kamuoyunda bir tartışmanın yürütüldüğünü, CHP'nin bu konuda verdiği önergesinin reddedildiği yönünde bir algının yaratılmaya çalışıldığını söyledi. Sağlıkta şiddetle alakalı kendilerinin de hazırladığı kanun teklifinin bulunduğunu, AK Parti ile hazırlanan ortak teklifin de TBMM Başkanlığına sunulduğunu anlatan Bülbül, 'Eğer samimilerse bizim hazırladığımız teklifi şu an görüşmekte olduğumuz kanun teklifinin içine monte edelim ve hemen çıksın. Toplum önünde daha fazla istismara gerek yok. Biz teklifimizi ortaya koyuyoruz. Bunun görüşülen kanuna dahil edilebilmesi için 5 grubun da uzlaşması gerekiyor. O zaman sağlıkta şiddetle alakalı beklentileri hep birlikte karşılayalım. Bunu kamuoyunda daha fazla tartışmanın, istismar etmenin herhangi bir faydası olmadığı kanaatindeyiz.' dedi.

Kanun teklifinin, çıktığında cezaevlerindeki sürdürülemez duruma çare olmasını temenni ettiklerini vurgulayan Bülbül, 'HDP sanki birileri cezaevinde kalacak, onlar ölüme terkedilecek gibi bir algı yaratmaya çalışıyor. Bunun kabul edilebilir bir tarafı yok. Netice itibarıyla cezaevlerindeki yoğunluğun azaltılması gerekiyor. Yoğunluk azaldığı zaman dışarı çıkacaklar açısından da cezaevinde kalacaklar açısından da en azından sağlık açısından uygun koşullar temin edilebilir diyoruz.' ifadelerini kullandı.

CHP-HDP-İP ORTAK HAREKET EDİYOR
Bülbül, CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel'in infaz düzenlemesi teklifinin MHP'ye ait olduğunu söylediğini, bunun doğru olmadığını belirtti. Teklifin, AK Parti'nin üzerinde çabalar sarf ettiği, MHP'nin de katkı sağladığı bir teklif olduğunu belirten Bülbül, bu noktada MHP'nin desteğinin CHP'yi rahatsız ettiğini düşündüğünü ifade etti. CHP'nin, MHP fobisinin bir türlü engellenemediğinin altını çizen Bülbül, şunları kaydetti:
'Mecliste grubu bulunan sayısal anlamda 4. partisi MHP'nin, ülkemizin, devletimizin geleceğiyle alakalı olarak her meselede etkin bir tavır içerisinde olması, Cumhur İttifakı'na sağlamış olduğu katkılar göz önüne alındığında bu durum zannedersek büyük bir rahatsızlığa sebep olmaktadır. Onların da yapabileceği şeyler vardır. Mesela bu kanun teklifiyle alakalı olarak şunu yapabilirler; 'Evet Türkiye açısından çok önemlidir, cezaevinde bu kanunun çıkmasını bekleyen binlerce insan vardır. Bu noktada bizler de sorumlu davranarak Mecliste ikinci parti durumunda olan bir parti olarak bu kanunun geçmesi için her türlü kolaylığı sağlayacağız, her türlü katkıyı sağlayacağız.' diyebilirler. Belki buradan bir başlangıç onlar adına da çok iyi olur.'

Bülbül, ne yazık ki Mecliste bunun tersi bir durumun yaşandığını dile getirerek, 'Kanunun geçmemesi, cezaevlerinin boşalmaması, cezaevlerinde sağlıklı bir ortama kavuşulmaması noktasında CHP'nin, HDP'nin ve İP'in ortak mücadelesi söz konusu. Bunu kamuoyunun takdirlerine sunmak istiyorum.' değerlendirmesinde bulundu