MHP Sakarya Milletvekili Prof.Dr. Münir Kutluata, TBMM’de görüşülen Türk Silahlı Kuvvetleri Disiplin Kanunu Tasarısı ve bedelli askerlik düzenlemesi hakkında parti grubu adına mecliste konuşma yaptı. Kutluata, ‘Bu iktidar döneminde getirilen kanunlar daha yılını doldurmadan tekrar yüce Meclisin huzuruna gelmektedir. En fazla torba kanun uygulamasına başvuran bir iktidar olmasına rağmen iktidar partisinin bu düzensizliği devam etmektedir’ dedi. Askerlik kanunundaki düzenleme teklifinin zamanlamasının yanlış olduğuna değinen Kutluata, düzenlemenin TSK'nın bir ihtiyacını karşılamaktan çok, ordu üzerinde oynanan oyunların dikkatten kaçırılması endişesini taşıdıklarını anlattı.
TÜRK ORDUSU
Kutluata, ‘4ncü bedelli düzenlemesi yapılırken, iyi ve adil bir düzenleme talep ettik. Ancak bedelli yasası kapsadığı yükümlü sayısının çok kabarık olmasına güvenilerek aceleye getirilmişti. Nitekim şimdi, yanlış hesap döndü, önümüze geldi. Bunun yanında bir de TSK personeline yönelik bu düzenlemenin gündeme getirilmesi, TSK’nın bir ihtiyacını karşılamaktan çok Türk ordusu üzerinde oynanan oyunların dikkatten kaçırılması, meşru gösterilmeye çalışılması arzularına hizmet edeceği endişesini taşıyoruz’ şeklinde konuştu.
4 AŞAMALI SİNSİ PLAN
Planlı bir sürecin dört koldan yürütüldüğünü anlatan Kutluata, ‘Yıpratma ve itibarsızlaştırma, Türk milletinin ayrıştırılması ve reddi çabaları, terör örgütüne alan açma, etkili kılma, baş edilemezmiş gösterme ve taleplerini karşılama, gelir alanlarının yabancılara devri çalışmasıdır. Türk halkının borçlandırılması ve fakirleştirilmesi sürecidir. Bu dört adımın aşamalı şekilde ama düzenli şekilde bir arada götürüldüğünü görmekteyiz. Bu süreç 2003’te askerimizin başına çuval geçirilmesi rezaletinin yaşanmasıyla başlayarak bugünlere gelmiş, bu süreç bilinçli ve düzenli bir şekilde işletilmiştir’ dedi.
TERÖR ÖRGÜTÜ MASADA
Bir tarafta hapse atılan bir ordunun olduğuna dikkat çeken Kutluata, ‘Türk ordusu her gün bölücü mihrakların ve şuursuz siyasetçilerin hakaretlerine maruz kalmaktadır. Mesela Türk ordusunu yıpratmak olunca ortaya bugünkü tablo çıkmıştır ve millet vicdanı kanamaktadır. Kahraman subaylar hapiste tutuluyor’ dedi. Kutluata, ‘Merak ediyorum, iktidarımız yurt dışına gittiği zaman hangi sıfatla yabancılar tarafından karşılanıyor ve nasıl muhatap oluyor? Dünyanın bugününde var olabilmek için, yarınından pay alabilmek için millet olmak mecburiyetindesiniz. "İngiliz değiliz." diyen bir İngiltere olamaz, komik olur ve dünyada varlığını sürdüremez. "Türk değiliz." diyen bir Türkiye olur. Türk milletinin varlığını reddetmek, bu toprakların fethini, vatan yapılmasını reddetmektir’ dedi.
SAKARYA NEHRİ
Kutluata, ‘Sakarya'dan bir örnek vermek istiyorum. Sakarya Nehri, Bayat Yaylası'ndan doğar, Ankara'ya doğru yönelir, Eskişehir'e gider, yüzlerce akarsuyu alır, Eskişehir'de Porsuk Çayı'nı alır, gider Mudurnu Çayı'nı alır, yüzlerce ilave dereyi bünyesinde toplar, Sapanca Gölü'nün suyunu alır, başka suları da alır Karasu'nun Yenimahalle'sinde denize dökülür. Oraya gidip baktığınız zaman Sakarya Nehri muazzam bir güzelliktir. Bunun içinde Porsuk Çayı, Mudurnu Çayı, Sapanca Gölü'nün suyu vardır. Sakarya Nehri'nin varlığını reddedemezsiniz. Oraya gidip "Ben bu suyu ayrıştıracağım." derseniz komik duruma düşersiniz, üstünüz başınız ıslanır, ısrar ederseniz boğulup gidersiniz’ dedi.
