Çinlilerin Doğu Türkistan'da Müslümanlara yönelik yürüttüğü zulüm her geçen gün artarak devam ediyor. Halkı İslam'dan vazgeçirmek için her türlü yıldırma ve baskı yönteminin kullan Çin Devleti, Müslüman halka baskı yaparak işkence yapıyor. Yaşanan zulme karşı iki Türkmenistanlı genç bir protesto yürüyüşü başlattı. İstanbul'dan Ankara'ya kadar yürüyen iki Türkmenistanlı gence yoldan geçen vatandaşlarda destek oluyor.

'Bu yoldan asla dönmeyeceğiz'
Yürüyüşte bir açıklama yapan Erşidin Erkin, 'Doğu Türkistan da suçsuz yere kamplarda kalan üç milyon civarındaki kardeşlerimiz için, dünyadaki zulme uğrayan bütün Müslümanlar için, buna dur demek için yollara çıktık. Bu zulümlere sessiz kalınmaması için, oradaki kardeşlerimizi desteklemek için şuan yürüyoruz. Aralık ayın 11'inde İstanbul'dan yola çıktık. Yolda yürümek zor ama şu zulümde kalan şu işgal altında kalan kardeşlerimiz için bu yola baş koyduk. Nereye kadar yürüyebileceksek oraya kadar yürüyeceğiz. Bu yoldan asla dönmeyeceğiz. Kardeşlerimizin sesini duyurabilmek için nereye kadar yürüyebiliyorsak oraya kadar yürüyeceğiz. Ölsekte bu kardeşlerimize arkamızı dönmeyeceğiz. Ana topraklarımız için, Müslümanlara sahip çıkmak için gittiğimiz yere kadar gideceğiz. Şuana kadar kimseden kötü bir tepki almadık. Herkes bize destek veriyor. İnşallah bundan sonrada kardeşlerimizin bizi desteklemesini bekliyoruz. Türkiye ye de çok saygımız var, bizlere kapılarını açtılar, bizlere ekmeklerini verdiler. Çinlilerin yaptığı bu zulmü durdurması için Uygur Türklerine destek bekliyoruz' dedi.

'Onların sesi olmak istiyoruz'
Bir diğer Türkmenistanlı genç Ali Zülfikar ise yaptığı açıklamada, 'Doğu Türkmenistan doğumluyum. Bu yürüyüşü başlatmamızdaki amacımız bu son iki senede artan Çinlilerin Nazi Kampları kurupta üç milyon insanı suçsuz yere zulmetmesinden dolayı onlara tepkimizi ortaya koymaktır. Türkiyede ki Müslüman ve Türk kardeşlerimizin bize destek vermesi için bu yürüyüşü başlattık. Nereye gidebileceksek sonuna kadar gideceğiz. Yüzlerce kardeşimiz ölüyor, üç milyon kardeşimiz suçsuz yere kamplarda kalıyor onların yapamadığı bu şeyi bu yürüyüşü ortaya koyduk. Bunu yapmak istiyoruz, onların sesi olmak istiyoruz. Allah bize ne kadar kuvvet verirse o kadar yürüyeceğiz' ifadelerini kullandı.