Aylardır Şoförler Odası Başkanı Şakir Feridun Canbaz'ın esnafının sorunlarına can siper hane göğüs gerdiğini, sorunlarının çözümü için her platformda nasıl canla başla mücadele verdiğini yazdık

Daha yazacak çok şeyimiz var.

Çok ciddi iddialar ile ilgili evrakları temin edilmesi aşamasındayız.

En kısa sürede bu iddiaları belgeleri ile siz okuyucularımıza sunacağız.

Gelelim büyük Başkan Feridun Canbaz'a

25 yıl yöneticilik yaptığı odadan çıkan piyango ile başkanlık koltuğuna oturdu.

O dönemde odanın her kurumla arası bozuktu.

Büyükşehir Belediye Başkanı ile tek kare fotoğrafı olmayan, gittiği davetlerde adeta yokmuş gibi davranılan başkan Feridun Canbaz'ı yerel basınındaki dostları bir yerlere taşıdı.

Protokol masalarında yer bulmaya başladı.

Nerden nereye, kimler sayesinde geldiğini çabuk unutan Başkan Canbaz

Bir şeyler yapalım bari deyip kolları sıvadı.

Yıllarca dolmuşların koltuk artırımı için uğraştı durdu.

Beceremedi.

Vekillere gitti

Beceremedi

Beni ziyaret edin bu işi 'halledelim' dedi

Beceremedi

Devreye gazeteci dostları! Girdi

Defalarca haber yaptılar, buna kayıtsız kalmayan bu şehrin ağabeyi Başkan Zeki Toçoğlu 8+1 kararını en kısa zamanda hazırlatıp meclise getirip tüm üyelerin oyu ile esnafın istediği gibi meclisten çıkardı.

Başkan Toçoğlu'nun bir isteği vardı.

En kısa zamanda 8+1'e tüm dolmuşlar geçecekti.

Aynı dönemde Kocaeli Büyükşehir Belediyesi'de koltuk artırımını meclisten geçirdi.

Kocaeli dolmuşçu esnafı bir ay gibi bir sürede katılım payını ödeyerek ticaretine devam etti.

Ya bizimkiler?

Üzerinden 14 ay geçti hala o çok istedikleri 8+1'e geçemediler.

Neden?

Çünkü o aslan, kaplan, büyük başkan gazı verdiğiniz oda başkanının aldığı gaz bu işi sonlandırmaya yetmedi.

Yani o çok istediği uygulamayı esnafın lehine yapamadı.

Birçok durak hala 8+1'e geçmedi.

Et Balık durağı da bir çok araç halen 8+1' e geçmedi çünkü başkan Canbaz, Et Balık durağını dışlamaya devam ediyor.

İyi de, adam sana bağlı bir durak 'Onla işim olmaz' diyen kimdi?

Telefonlarına çıkmayan durak başkanları ile yapılan toplantıya Et Balık durağını çağırmayan kimdi?

Durağından nefret eden Oda Başkan olur mu?

Gelelim tarifelere.

Hala tarife durumu Arapsaçı.

Hacıoğlu hattı Karakamıştan Bilge hastanesine kadar 1,75' e yolcu taşıyor.

Ondan sonrası 2 lira.

Et Balık 2,25'e taşıyor.

Neden?

Hani tüm hatlar tarife konusunda anlaşmıştınız.

Keyfi tutum yüzünden vatandaşın cebinden niye fazla para çıksın?

Aracı olduğu durağa söz geçiremeyen oda başkanı mı halledecek bu fiyat karmaşasını.

Böyle bir tarife kime göre, kimin isteğine göre?

Ulaşım Daire Başkanı sormuyor mu canınızın istediği rakama yolcu nasıl taşıyorsunuz diye.

Herkes istediği rakama yolcu taşıyacaksa neden koca koca adamlar oturup tarife belirliyorlar?

Bu karmaşa esnafı bölmüş durumda.

Oda Başkanı bu sorununda pek görmezden gelse de esnafın baskısı ile Ramazan ayında tarife karmaşasını görüşmek için Büyükşehir Belediye Başkanından randevu istedi.

10 aydır başkan Canbaz'a randevu veren yok.

Büyükşehir Belediye Başkanı 'Sözünü tutmayan adamla işim olmaz demesi' de durumu özetliyor sanırım.

Başkan Toçoğluna verilen sözler tutulamadı, bunun belki farkında olmayabilirsiniz ama Başkan Toçoğlu fazlasıyla farkında.

Sonra vay biz bu hattan niye geçemiyoruz, yok biz garda niye duramıyoruz, yok bizim durağımız neden yok

Duvar diplerinde, satılığa çıkmış arsa üzerinde durak hizmeti veren senin esnafın umurunda mı?

Minibüsçü esnafı asfaltı atılmış pırıl pırıl durakları kullanırken senin esnafın neden sığıntı gibi sağda solda ticaretini yapıyor?

Bunu sordun mu bir kere kendine?

Sonra vay efendim Minibüsçüler kadar neden değerimiz yok diye çemkirip duyuyor esnafın.

Neden olmadığını Oda Başkanınıza sorarsanız öğrenirsiniz artık esnaf kareşim.

Gelelim üç esnafın bir ara geldiğinde en çok konuştuğu konuya.

8+1 sayesin de oda kasasına yüz binlerce lira para girdi?

Bu paralar nereye gitti?

Sen bizlerin uyuduğunu falan sanıyorsun ama basın

Uyumaz!...

Esnaf bu para ne oldu diye homurdanıp duruyor.

İşin o boyutunu da belgeleri ile gündeme gelecek.

Daha sonra konu zam tarifesine dayandı.

Bir gecede toplu taşıma ücretlerine zam kararı çıktı.

Temsil yetkin olmayan, misafir gibi katıldığın ve sana hiçbir şey sormadıkları Ulaşım Koordinasyon Merkezinden çıkan zam kararını eline tutuşturdular uygula diye.

Birlik Başkanı Hasan Alişan ile tarife meselesini halletmeye çalışırken UKOME'den çıkan zam tarifesi uygulamaya konmuştu bile.

Tarife çıkarken sana soran bile olmadı.

Aylarca bu tarifeyi çekmemek için esnafınla direndin.

Birçok esnafın borç batağına sürüklendi.

Neden?

Senin süreci mükemmel bir şekilde yürütmen sayesinde.

Sonra kalktın Sakarya'da bitmiş gibi Bursa'dan avukat tutarak Büyükşehir Belediyesini dava ettin.

Esnaf istiyor diye esnafından dava dilekçesinin altına imzalar attırdın.

Dava açıldı.

O dönemde görüştüğüm bazı esnaf dostlarıma ' Bu işten siz çırak çıkacaksınız. Esnaf istedi dava açtım diyecek, siz kötü olacaksınız' dedim.

Öylede oldu.

Esnaf çözüm olsun diye dava açtı, ama öle de olmadı.

Dava dilekçesinin altında imzası olanlar tek tek cezalandırılmaya başlandı.

Bir iddiaya göre Başkan Canbaz bu cezaların kesildiğinden haberi olmasına rağmen Büyükşehir ile kötü olmamak için bu duruma engel olmadı.

İşin ilginç tarafı 9'uncu ayda kesilen cezalar neden şimdi esnafa yollanmaya başlandı.

Trafik ekiplerinin 108 lira ceza kestiği yerde Büyükşehir Belediyesi esnafa neden 259 lira ceza kesti.

Ceza kestiği maddede bir o kadar ilginç zaten.

Bu neyin cezası diye sorduk, Oda Başkanı her zaman ki gibi susmayı tercih etti.

Esnaf cezaya maruz kalıyor Oda Başkanın sesi çıkmıyor.

Oda Başkanına bu cezalar nedir diye soran esnafa 'Birlik Başkanı ile görüşüp halledeceğim' cevabı veriyor.

Sen Birlik Başkanı ile görüşürken zam kararını eline tutuşturmadılar mı?

Tarife çıkmazını Birlik Başkanı görüşüp halledeceğim dedin.

Halledemedin konu yargıya taşımak zorunda kaldın.

Sen bırak topu Birlik Başkanına atmayı da elini taşın altına sok.

Birde vatandaşın her gün dolmuş şoförlerinde şikayeti var.

Gerçi bu senin umursamadığın bir konu.

Vatandaş 14 kişi patates çuvalı gibi üt üste işine gücüne gidiyor, sana derdini anlatan vatandaşa ' Ne diyeyim esnaf para kazanıyor' diyorsun.

Yani vatandaş umurunda değil.

Neden böyle diye soruyoruz 'Minibüslerde o kadar yolcu almasın bizde almayalım' diyorsun.

Kabahatine ortak aramak bu olsa gerek.

Sen esnafını düşüneceğin kadar vatandaşı da düşünmek zorundasın.

İşini adam gibi yapamayan, her gün vatandaşın şikayet ettiği esnafı denetlenmense izin vermiyorsun ama 8+1'e geçmeyen esnafa cezalar ile nefes aldırmayın diye her gün Ulaşım Daire Başkanı'nın kapısında yatıyorsun?

Akçeli işleri bırak, esnafının sözlerine kulağını kabart artık.

O koltuğa seni kimin oturttuğunu, esnafın ödediği aidat ile tatil köylerine seminere gittiğini unutma

Sözün özü bizde yazacak çok şey var ama sende söyleyecek söz yok.

Haberlerin çıktığı bu satırlar senin.

İstediğin zaman açıklama yollarsın noktasına bile dokunmadan açıklamanı yayınlarız.

Anlatmak istediğini anlatırsın.

Tabi bunu yapabilirsin.

Haber kaynaklarımızı sorgulayayıp, onu bunu arayıp aba altında sopa göstermeye çalışacağına çıkan haberlerle ilgili açıklama yap vatandaşın ve esnafın merakını gider.

Bize göre Başkan Canbaz, Sakarya ulaşımının adeta kara talihidir.

İnsan bu kadar soruna rağmen, hiç biri halledilmeyince sormadan edemiyor.

Sahi Feridun Canbaz hangi odanın başkanı?

Söz var!

Söz var!

Seni bilmem büyük başkan ama söz bizim ağzımızdan çıkar.

Bizim sözümüz esnaf kardeşimiz

Bizim sözümüz vatandaşımız

Bizim sözümüz şehrimizdir.

Bizim sözümüz dostlarımızdır

Biz hep derdi olanla dertlendik.

Biz hep bu şehr dedik

Bilmek istediğimizi, öğrenmek için kimseye gerek duymadığımızı da çok iyi biliyorsun.

Biz hangi kaptanın hangi denizlere nasıl gemi yüzdürdüğünü de çok iyi biliyoruz.

Sen sıkma canını

Büyük Başkan…

Kalın sağlıcakla….